Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/1301, Karar No: 2021/6253

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/1301 E. , 2021/6253 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1301
Karar No : 2021/6253

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av….
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av….

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak sözü edilen faturalara konu indirimler reddedilmek ve 2010 yılının Aralık döneminden devir gelen katma değer vergisinin 23.951,01-TL olduğu da gözetilmek suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca adına 2011 yılının Haziran dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … Dış Ticaret Endüstri Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimi ya da hizmet ifasına dayanmadığını kanıtlayıcı mahiyette olmadığı, tarhiyatın; önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu 2010 yılı için re’sen salınan katma değer vergisinin ise … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kaldırıldığı anlaşıldığından, yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu vergi ve ceza kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının; tarhiyatın, önceki dönemden devreden indirilecek katma değer vergisinin azaltılmasından kaynaklanan kısmı yönünden tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, kararın değinilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, davacıya fatura düzenleyen … Dış Ticaret Endüstri Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiği gerekçesiyle tarhiyatın; 2011 yılında sözü edilen mükelleften alınan faturalardan kaynaklanan kısmı yönünden kaldırılmasına dair hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusu kabul edilerek Kararın değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu kısım yönünden reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, vergi inceleme raporunun kendilerine tebliğ edilmediği, faturalarını kayıtlarına aldığı şirket yetkilisinin beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, faturalara konu çinkonun faaliyet konusu işin hammaddesi olduğu, esasen çinkonun ithal edildiği, sözü edilen mükellefin nakliyeyi sağladığı, faturalarda gümrük giriş beyannamelerinin tarih ve numaralarına dahi yer verildiği, kantar tartı fişlerinin bulunduğu, alışlarının gerçek olduğu, ödemelerin döviz cinsinden ve çekle yapıldığı, eksik incelemeye dayalı olarak adlarına yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı İdare tarafından, … Dış Ticaret Endüstri Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporunda, kuruluş tarihi olan 06/11/2009 tarihinden itibaren komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinin tespit edildiği, sahte faturaları katma değer vergisi indirimine konu yaptığı saptanan davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına davacı tarafından yöneltilen temyiz istemi hakkında, davacı ile ilgili olarak düzenlenen vergi inceleme raporu ve faturaların temin edildiği mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir