Danıştay 3. Daire, Esas No: 2017/3901, Karar No: 2021/850

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2017/3901 E. , 2021/850 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2017/3901
    Karar No : 2021/850

    TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI): …

    İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, … Limited Şirketinden alınamayan 2009 ve 2010 yılllarına ait muhtelif kamu alcağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine sadece 2009 yılına ilişkin vergi ve ceza ihbarnamelerine ilişkin tebliğ alındılarının sunulduğundan 2010 yılına ait kamu alacaklarının usulüne uygun olarak kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, 01/12/2009 tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca asıl borçlu şirkete ortak olan davacının bu tarihten sonraki dönemlere isabet eden ve usulune uygun olarak kesinleştiği sonucuna ulaşılan vergi borçlarından hissesi oranında sorumlu tutulabileceği anlaşılmakta ise de asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda çeşitli hacizlerle takyidatlı bir otomobil ve bir kamyon saptandığından ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarının söz konusu araçlardan tahsili imkanının olup olmadığı araştırılmaksızın davacı hakkında takibata geçilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, … tarih ve … , …, … takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrinin… ve… plaka numaralı kısmı yönünden iptaline ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda çeşitli hacizlerle takyidatlı bir otomobil ve bir kamyonun bulunduğu tespit edilse de söz konusu araçların amme borcunu karşılayacak tutarda olmadığı, davalı idarenin haciz sırasına göre çok geride olduğu da gözetildiğinde amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin açık olduğu olayda, şirket adına düzenlenen ve usulune uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılan …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarının tahsili amacıyla davacı adına tanzim edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emri ile … takip numaralı ödeme emrinin … ve … plaka numaralı kamu alacakları haricindeki kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrinin … ve … plaka numaralı kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına yönelik hüküm fıkrası yönünden istinaf başvurusu reddedilmiş, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri ile … takip numaralı ödeme emrinin … ve … plaka numaralı kamu alacakları haricindeki kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu kabul edilerek mahkeme kararının değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu yönden reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ödeme emrine itiraz sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığı, bunlardan hiç birisinin olayda mevcut olmadığı, kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyize konu edilen ödeme emirleri içeriği amme alacakları nedeniyle asıl borçlu şirket tüzel kişiliği adına düzenlenen … tarih ve …, …; … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin şirketin bilinen adresinde tebliğ edilemediğine ilişkin tebliğ zarfının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesinde öngörülen şahıslara imzalatılmak suretiyle tutanak haline getirilmemesi, kanuni temsilcinin annesine tebliğ edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin tebligatın aynı Kanun’un 94.maddesine uygun düşmemesi ve davacı adına düzenlenen 10 takip numaralı ödeme emirleri içeriği birkısım amme alacaklarına karşılık şirket adına tanzim edilen ödeme emirlerinin tebliğ alındılarının dosyaya sunulmaması karşısında, ortada usulune uygun olarak kesinleşen amme alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden istinaf istemini yazılı gerekçeyle sonuçlandıran Vergi Dairesi kararının temyize konu edilen hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrinin … ve … plaka numaralı kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir