Danıştay 3. Daire, Esas No: 2017/3059, Karar No: 2021/6211
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2017/3059 E. , 2021/6211 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3059
Karar No : 2021/6211
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil Ürünleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 2015 yılının Ağustos dönemine ait ihracat istisnasından doğan katma değer vergisi alacağına yönelik nakden ve mahsuben iade talebinin reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava dosyası ile davacı şirketin Mahkemelerinde açtığı muhtelif davalara ilişkin dosyaların birlikte incelenmesinden, davacı şirketin yeminli mali müşavir tasdik raporlarına istinaden ihracattan doğan katma değer vergisi iade alacağının vergi ve prim borçlarına mahsubunun talep edildiği, davalı idarece iade hakkının kazanılmadığına dair ihracatın gerçekleşmediği hususu vergi incelemesi ile ortaya konulmadığı halde katma değer vergisinin iadesine yönelik taleplerinin yerine getirilmediği, öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 146. maddesinin 6. bendinde tam incelemelerin en fazla bir yıl, sınırlı incelemelerin ise en fazla 6 ay içerisinde bitirilmesi ve bu süreler içerisinde incelemenin bitirilememesi halinde 6 ayı geçmemek üzere ek süre verilebileceği ve ilgili birimlerin vergi incelemesinin öngörülen süreler içerisinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünde oldukları hüküm altına alınmasına karşın, davacının iade talebinin uzunca bir süredir karşılanmadığı, bu durumun “kanuni öngörülebilirlik” ilkesine aykırılık oluşturduğu dikkate alındığında davacının iade talebinin reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … tarafından yönetildiği anlaşılan tekstil grubu şirketlerine dahil olan davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporundaki saptamalardan, grup şirketleri arasındaki alım-satım faaliyetinin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığı, bu kapsamda, gerçeğe aykırı belge hangi grup şirketince düzenlenmiş olursa olsun, Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği’nin “Özel Esaslar” başlıklı bölümü uyarınca, aynı ortaklara sahip bulunan ve … tarafından yönetildiği anlaşılan şirketlerden herhangi biri hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde yapılan tespitin, diğer grup şirketlerinin iade istemlerinin de özel esaslara tabi tutularak gerçekleştirilmesine esas teşkil edeceği, öte yandan, aynı gruba dahil … unvanlı diğer şirketlerin 2015 yılı işlemlerinin katma değer vergisi iade talepleri yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … ve … sayılı vergi inceleme raporlarında yer verilen tespitlerin Dairelerinin E:2017/1740 ve 1774 sayılı dosyalarında değerlendirildiği, söz konusu raporlarda … unvanlı grup şirketlerinin üretim kapasitesi, duran varlıkları, ödeme ve tahsilatlarına ilişkin çok sayıda saptamadan hareketle haksız iade almak amacıyla muvazaalı işlemler gerçekleştirdiklerinden bahisle şirketler adına, haksız alınan katma değer vergisinin geri alınması amacıyla tarhiyatlar önerildiği göz önünde tutulmak suretiyle iade istemlerinin özel esaslar kapsamında haklarında yapılacak inceleme sonucuna göre gerçekleştirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemi kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu döneme ilişkin iade talebi üzerine yeminli mali müşavir iade raporunun hukuka aykırı şekilde incelemeye sevk edildiği, adına düzenlenen 08/03/3016 tarihli vergi tekniği raporunun taraflarına tebliğ edilmesi idareden istenilse de tebliğ edilmediği, başka bir dosyaya sunulan söz konusu raporun incelenmesinden net bir kanaate ulaşılamayarak diğer 2 grup firma olan … Tekstil Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile ilgili yürütülen incelemelerde saptanan hususlarla birlikte analiz edilmesi gerektiğinin belirtildiği, vergi mahkemesi kararıyla olumsuz mükellefler listesinden çıkartıldığı, … Tekstil Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında 07/08/2014 tarihinde başlatılan incelemenin başka bir vergi müfettişine teslim edilerek 25/12/2015 tarihinde yeniden vergi incelemesine başlandığı, incelemenin tamamlanamaması üzerine 24/06/2016, 20/07/2016 ve 06/09/2016 tarihli yazılarla ek süreler verildiği, istinaf kararına gerekçe olarak alınan ve adına düzenlenen vergi tekniği raporunun tarafına tebliğ edilemeyerek adil yargılanma ve savunma hakkının engellendiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının 2 grup firması olan … Tekstil Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ile ilgili aynı döneme ilişkin 01/03/2017 tarihli vergi inceleme raporlarında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıp düzenleyerek haksız yere katma değer vergisi iadesi aldıklarının tespit edildiği, Gümrük müfettişince düzenlenen 19/07/2017 tarihli soruşturma raporunda anılan 2 grup şirketin temsilcileri, ortakları hakkında soruşturma açılmasının istenildiği, değinilen şirketler, ortakları ile yöneticisinin malvarlığını muvazaalı olarak elden çıkarma işlemlerine yönelik tasarrufun iptali davası açıldığı, davacı şirketin anılan şirketlerle ilişkisinin açık olup, vergi inceleme raporu gerek yapılan yoklamalar ile bu şirketlerin ihraç ettikleri ürünleri üretecek makine, insan ve finans ile nakledecek güce sahip olmadığının anlaşıldığı, davacı şirketin müdürü ve ortağı olan şahsın diğer 2 grup şirketin de ortağı ve müdürü olduğu göze alındığında, yapılan inceleme ve düzenlenen raporlardan haberi olmadığını iddia edemeyeceği, zira bu şirketler hakkındaki incelemeye başlama tutanaklarını imzalayan ve düzenlenen raporları teslim alan şahsın davacı şirketin temsilcisi olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından, 2015 yılının Ağustos dönemine ait ihracat istisnasından kaynaklanan katma değer vergisi iade alacağının nakden ve mahsuben iadesi istemiyle yapılan başvurunun 01/08/2015 tarihinden itibaren sahte belge düzenlediği, 01/08/2016 tarihinden itibaren adresinde bulunmadığından bahisle reddine dair işlem dava konusu edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarenin savunma dilekçesinde; 18/09/2015, 19/10/2015 ve 24/12/2015 tarihli yazılarla Gelir İdaresi Başkanlığı Risk Analiz Merkezince 19/08/2015 tarihinden itibaren sahte belge düzenleme nedeniyle olumsuz mükellefler listesinde yer aldığının davacıya bildirildiği, 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin matrahsız verildiği, 17/05/2016 ve 27/05/2016 tarihli yoklamalarda işyerinin terkedildiği, tamamen boşaltıldığı, herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, 01/08/2016 tarihli yoklamada ise gayrifaal olduğu ve yetkilisinin ikamet adresinde bulunmadığının tespit edildiği, 08/09/2016 tarihli mükellefiyetinin yeniden açılması talebi üzerine şirket merkezine gönderilen 03/10/2016 tarihli yazının adreste bilinmediği ve tanınmadığından bahisle iade olunduğu, daha sonra kanuni temsilcinin ikamet adresinde tebliğ edildiği, Kasım 2015 döneminden itibaren verdiği katma değer vergisi beyannamelerinde herhangi bir matrah ya da vergiden istisna edilmiş bildirimi bulunmadığı, katma değer vergisi beyannamelerine göre de faaliyet göstermediğine ilişkin belgelerin sunulduğu belirtilen mükellefiyet kaydının re’sen terkinine dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın … Vergi Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, söz konusu karara yöneltilen istinaf talebinin ise … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararıyla kesin olarak reddedildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nün çeşitli vergi dairesi müdürlüklerine yazdığı … tarih … sayılı yazı ekinde, aralarında davacının da bulunduğu bazı firmalar hakkında yurt dışına çıkmakta olan tırlarda yapılan arama ve incelemelerde şüpheli durumlara rastlandığı, iki çuval içerindeki eşyaların paketleme tarzının birbirinden farklı olduğu, çuvalların üzerinde çeşitli alıcılara ait olabilecek ibareler bulunduğu, ürünlerin farklı etiketler içerdiğinden bu çuvalların kargo gönderisi olduğu kanaatine ulaşıldığı, beyannamede beyan edilen eşyaların fiziki olarak yapılan kontrollerinde beyanname muhteviyatı yüklerin değerinin olduğundan fazla beyan edilmiş olabileceği yönünde tespitler içeren 17/05/2015 tarihli tutanak doğrultusunda fatura konusu emtianın ihracı halinde beyannamede yazılı firmanın iadeden faydalanıp faydalanmayacağının, faturaları ile bu faturalara bağlı alt faturaların araştırılıp incelenerek sonuncundan bilgi verilmesinin istenildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın … tarih … sayılı yazısında da, davacı şirketin tek hissedarı … olup, adı geçenin ortağı olduğu firmalar ile bu firmaların mal alıp sattığı firmaların aynı serbest muhasebeci mali müşavir ile çalıştığı, 2015 yılında muhtasar beyannamelerinde ortalama 10 ila 18 arası işçi çalıştırdığını beyan ettiği, Mayıs ve Haziran 2016 muhtasar beyannamelerinde işçi çalıştırdığını beyan etmediği, 2016 yılında Ba formunda yer alan alımlarının %55’inin sahte belge düzenleme riskinin yüksekliği nedeniyle incelemeye sevk edilen mükelleflerden yapıldığı, alımlarının %45’ini oluşturan … Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin de sahte belge düzenleme riski nedeniyle incelemeye sevk edildiği, ihracat yapıldığı bildirilen ülke ve firmaların daha önce organizasyon dahilinde haksız yere katma değer vergisi iadesi almış olma ihtimali nedeniyle incelemeye sevk edilen Adıyaman ve Kırklareli Vergi Dairesi Müdürlükleri mükelleflerinin, ihracat yapıldığı bildirilen ülke ve firmalarla aynı olduğu görüldüğünden vergi incelemesine yetkili olanlarca yapılacak ayrıntılı bir vergi incelemesi sonucu tespit edilecek tutarın iadesinin yapılması, söz konusu rapor öncesinde yapılacak iade taleplerinin de yine yaptırılacak incelemeye göre sonuçlandırılması gerektiği kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun, “İhracat İstisnası” başlıklı 11. Maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimlerinin vergiden istisna olduğu “Vergi İndirimi” başlıklı 29. maddesinin 2. fıkrasında indirilecek verginin ne şekilde iade edilebileceği hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 32. maddesinde, Kanun’un 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Katma değer vergisi sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına bağlıdır. Diğer bir deyişle mükelleflere nakden veya mahsuben iade yönünden yasayla tanınan hakkın biçimsel koşulların varlığının yanı sıra iadeye konu katma değer vergisi işlemlerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz saptamanın bulunmaması gerekir.
Davacı hakkındaki olumsuz tespitler dikkate alındığında, nakden ve mahsuben iade talebinin inceleme sonucuna göre yerine getirileceği yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden yazılı gerekçeyle verilen kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Nitekim davacı hakkında dava konusu işlem tarihinden sonra düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda da iadenin yerine getirilmemesine esas olumsuz tespitlere yer verilmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.