Danıştay 3. Daire, Esas No: 2017/2526, Karar No: 2021/2069

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2017/2526 E. , 2021/2069 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2526
Karar No : 2021/2069

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Davacı adına, asıl borçlu … Demir ve Saç Ürünleri İnşaat İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2008 ve 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası,özel usulsüzlük cezası ve fer’ilerinin tahsili amacıyla kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirlerinin içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin asıl borçlu şirketin bilinen adresine tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan şirket müdürü …’in adresine tebliğ edilmeye çalışıldığı olayda usulsüz tebligat nedeniyle kamu alacağının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan ve asıl borçlu şirket adına 2009 yılı için salınan vergi ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekirken, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca muhtara bırakılmak ve kapıya yapıştırılmak suretiyle usulsuz olarak tebliğ edildiği anlaşıldığından ödeme emri içeriği 2009 yılına ilişkin kamu alacağının tarh zamanaşımına uğradığı, davacı şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 2008 yılına ait tebliğ alındıları ibraz edilmediğinden değinilen kamu alacağının usulüne uygun biçimde kesinleştirilmediği sonucuna varıldığından istinaf başvurusu belirtilen gerekçeyle reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak ilanen tebliğ edildiği, şirketin malvarlığından kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı, dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Davacı adına, asıl borçlu şirketten alınamayan muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun Vergi Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek reddedildiği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun yine 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun’un, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanun’un “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanun’un 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay’ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanun’un 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emirlerini iptal eden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun, kararın gerekçesi değiştirilerek reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,19/04/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir