Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/987, Karar No: 2021/3466

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/987 E. , 2021/3466 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/987
Karar No : 2021/3466

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava; başkomiser olarak görev yapan davacının, 2013 yılı terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesince; davacının biri komiser yardımcılığı rütbesinde, diğerleri komiser rütbesinde olmak üzere beş defa adli ve idari soruşturma geçirdiği, bu soruşturmaların üçünde kovuşturmaya ve ceza tayine mahal olmadığına karar verilmekle birlikte, 16/02/2009 tarihinde Polis Merkezi amir odasında zimmetli tabancasıyla kendisini yaralaması dolayısıyla, “silahıyla dikkatsizlik, tedbirsizlik veya ihmal sonucu kendisini yaralamak” suçundan 11 günlük aylık kesimi cezası ile cezalandırıldığı, yine Polis Merkezinde tahkikatları yapılan beş şüpheliden birinin kaçması sebebiyle başlatılan soruşturma sonucunda 27/10/2010 günlü işlemle davacıya “görev sırasında veya dışında yasaklanan tutum ve davranışlarda bulunmak” fiili dolayısıyla uyarma cezası verildiği, almış olduğu disiplin cezaları ve atanmayı talep ettiği emniyet amiri rütbesinin gerektirdiği nitelikler göz önünde bulundurularak, idareye, kıdem ve liyakat esasına göre tanınan takdir yetkisi kapsamında, davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; başkomiser rütbesinde hiçbir ceza almadığı, tüm sicil notlarının 90 ve üzeri olduğu, aldığı disiplin cezalarının önceki rütbelerinde görev yaptığı döneme ilişkin olduğu ve o rütbelerden başkomiser rütbesine terfisine engel görülmeyen cezaların emniyet amiri rütbesine terfisine engel oluşturmasının kabul edilebilir olmadığı, kaldı ki 2014 yılında emniyet amiri rütbesine terfi ettirildiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
İzmir ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde başkomiser rütbesiyle görev yapan davacı, emniyet amiri rütbesine terfi durumunun değerlendirilmesi için 2013 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu gündemine alınmıştır.
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, 2013 yılı terfi döneminde durumu görüşülmek üzere başkomiser rütbesindeki 828 personelin değerlendirmeye alındığı, davacının bu listede 492. sırada yer aldığı ve bulunduğu rütbede herhangi bir adli veya idari cezasının bulunmadığı görülmüştür.
Merkez Değerlendirme Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda, 715 personelin terfi ettirilmesine, 113 personelin ise terfi ettirilmemesine karar verilmiş, davacı hakkında da, geçmiş yıllarda işlediği fiiller nedeniyle almış olduğu disiplin cezaları dikkate alınarak terfi etmez kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu kararın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde; emniyet müdürlüğü sınıfları ve en az bekleme süreleri belirtilip terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, rütbede belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınması, bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği ve kıdem sırasının her yıl duyurulacağı, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin esas alınacağı ve kıdem sırasının tesbitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik’in 4. maddesinde, “Kıdem”, bir rütbede geçen fiili çalışma süresi; “liyakat” ise, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnamesi, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar, geçirdiği ve devam eden soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği olarak tanımlanmış; 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin bu Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakate göre yapılacağı düzenlenmiş, 10. maddesinde rütbe yükselme şartları belirtilmiş, 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde nelerin belirleyici olduğu kurala bağlanmış, 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarına veya soruşturma bilgilerine ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerinin, sicil, ödül ve takdirname bilgilerinin, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarının değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlıkta, davalı idarece dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden; davacının biri komiser yardımcılığı rütbesinde, diğerleri komiser rütbesinde olmak üzere beş defa adli ve idari soruşturma geçirdiği, bu soruşturmaların üçünde kovuşturmaya ve ceza tayine mahal olmadığına karar verildiği, 16/02/2009 tarihinde zimmetli tabancasıyla kendisini yaralaması nedeniyle, “silahıyla dikkatsizlik, tedbirsizlik veya ihmal sonucu kendisini yaralamak” eylemine karşılık 11 günlük aylık kesimi cezası ile cezalandırıldığı; Polis Merkezi amirliğinde tahkikatları yapılan beş şüpheliden birinin kaçması sebebiyle başlatılan soruşturma sonucunda 27/10/2010 tarihinde “görev sırasında veya dışında yasaklanan tutum ve davranışlarda bulunmak” fiili dolayısıyla uyarma cezası ile cezalandırıldığı, buna karşın, bulunduğu rütbede herhangi bir adli veya idari ceza almadığı ve soruşturma geçirmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca Merkez Değerlendirme Kurulunun disiplin ve hiyerarşiyi bozmamak için mevcut boş kadrolara en kıdemli ve liyakat sahibi memuru tespit ederek bu sıralamaya göre terfi işlemlerini yapması gerekmektedir. Polis amirlerinin bir üst rütbeye atanmalarında öncelikle kıdemin esas olduğu ancak, bulundukları rütbedeki en az bekleme sürelerini dolduranların da, liyakat esasına göre; yasa ve yönetmelikte yer alan diğer hususların değerlendirilmesi sonucu bir üst rütbeye atanabilecekleri açıktır.
Bu durumda; davacının, bulunduğu rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamladığı, kıdem sıralamasını gösteren listenin 492. sırasında yer aldığı ve 828 personelden 715’inin emniyet amirliğine terfi ettirildiği, bunun yanında, davacının bulunduğu başkomiser rütbesinde herhangi bir adli-idari cezası veya soruşturmasının bulunmadığı, geçmiş yıllarda komiser rütbesindeyken almış olduğu disiplin cezalarının da emniyet amiri rütbesine terfisine engel bir durum oluşturmayacağı, kaldı ki o cezalar mevcut iken başkomiser rütbesine terfi ettirildiği, 2013 yılı terfi döneminde, emniyet amiri rütbesine terfi için kıdem ve liyakat yönünden yeterli olduğu anlaşılan davacının, bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir