Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/2598, Karar No: 2021/5015
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/2598 E. , 2021/5015 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2598
Karar No : 2021/5015
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kaymakamlığı
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 20/12/2018 günlü, E:2016/26758, K:2018/18654 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; emekli polis memuru olan davacı tarafından, Karadeniz Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde görevli olduğu dönemde ilçe içerisinde yapılan görev yeri değişikliği, geçirdiği soruşturmalar ve akabinde Samsun iline atanması üzerine, aile bütünlüğünün bozulduğu, yaş haddinden 4 yıl önce emekliye ayrılmak zorunda bırakıldığı, yaşadığı sıkıntılardan dolayı tedavi gördüğü, ruhi çöküntüler ve sarsıntılar yaşadığı ileri sürülerek, uğranılan zararlara karşılık olarak 20.000.-TL maddi ve 30.000.-TL manevi tazminatın 24/11/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …İdare Mahkemesince; davacının …İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde hakkında açılan soruşturmalar sonucunda aldığı 24 ay uzun süreli durdurma cezasına karşı açılan davanın …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiğinin, aynı şekilde bir başka fiilden dolayı aldığı 24 ay uzun süreli durdurma cezasına karşı açılan davanın …. İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiğinin ve nihayet davacının soruşturmalar ve aldığı cezalar sebebiyle 2011 yılı atama ve yer değiştirme döneminde …Emniyet Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin işleme karşı açılan davanın da …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiğinin görüldüğü,
Bu durumda, davacının, hukuka uygunluğu mahkeme kararlarıyla sabit olan cezaları sebebiyle Samsun Emniyet Müdürlüğü emrine atandığı ve bu atama işleminin de hukuka uygun bulunduğu sabit olduğundan, davalı idarenin hukuka aykırı, tazminatı gerektiren bir işlem veya eyleminden bahsetmeye imkan bulunmadığı, bunun yanında, ilçe içerisinde görev yaptığı birimin değiştirilmesine dair işlemin iptal edilmesinin, tek başına idarenin tazminat sorumluluğunu doğurmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Daire Kararının Özeti : Davacının temyiz başvurusu üzerine anılan karar Danıştay Beşinci Dairesince onanmıştır.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Davacı tarafından; temyiz incelemesi sonucu verilen kararın temyiz dilekçesinde belirtilen iddiaları karşılamaktan uzak olduğu, bu nedenle kararın düzeltilmesi yoluna başvurulması zorunluluğunun doğduğu; İdare Mahkemesi kararında, Samsun iline atanmasının geçirmiş olduğu soruşturmalar ile almış olduğu 4 ay kısa süreli ile 2 adet 24 ay uzun süreli durdurma cezaları nedeniyle yapıldığının belirtildiği, bu soruşturma ve cezalar gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verildiği, oysa ki, atama teklif yazısında, bahse konu atama işleminden aylar sonra verilen 4 ay kısa süreli ile 28/03/2012 günlü 24 ay uzun süreli durdurma cezasının gerekçe olarak yer almadığı, bu durumun, Mahkeme tarafından yeterli inceleme yapılmadan, gerçeği yansıtmayan soyut iddialarla, hukuka aykırı olarak karar verildiğini sabit kıldığı; 03/05/2011 günlü 24 ay uzun süreli durdurma cezasının ise yetkisiz ve usulsüz işlemler ve soruşturmaya dayalı olarak verildiği, söz konusu cezanın dava konusu edilmiş olduğu ve yargılaması sürdüğü halde hükme esas alındığı; yargı kararıyla henüz kesinleşmemiş olan disiplin cezaları ve atama işlemleri üzerinden değerlendirme yapılarak verilen kararın hukuka uygun olmadığı; davalı idarenin hiçbir haklı gerekçe göstermeden yaptığı görev yeri değişikliği sonrası aile bütünlüğünün bozulmasının ve bu süreçte yaşanılan sağlık sorunlarının, ailece maddi ve manevi olarak zarara uğranılmasına sebebiyet verdiği ve yaş haddinden emekliliğine 4 yıl gibi bir süre varken emekli olmak zorunda bırakıldığı ileri sürülerek, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının onanmasına ilişkin kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen davada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme istemin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 20/12/2018 günlü, E:2016/26758, K:2018/18654 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Malatya, Zonguldak ve Amasya illerinde görev yaptıktan sonra 1998 yılında tekrar …İl Emniyet Müdürlüğü emrine atandığı ve 2011 yılına kadar …ilinde görev yaptığı,
…Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yapmaktayken, amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek fiilini işlediğinden bahisle, …günlü, …sayılı Zonguldak Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve aynı tarihli Kaymakamlık Oluru ile ilçe içerisinde görev yaptığı birimin değiştirildiği,
Davacının disiplin cezasıyla tecziyesine ilişkin …günlü, …sayılı kararın iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/12/2018 günlü, E:2016/15813, K:2018/18644 sayılı kararıyla, iki kişi arasındaki konuşmaların üçüncü kişiler tarafından tutanağa bağlanarak başka bir delil olmaksızın disiplin soruşturmasına esas alındığı, davacının gıyabında tutulan tutanaklar esas alınarak davacıya disiplin cezası verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu, kararın düzeltilmesi talebinin de Danıştay İkinci Dairesinin 16/12/2021 günlü, E:2021/7995, K:2021/5013 sayılı kararıyla reddedildiği,
Davacının görev yaptığı birimin değiştirilmesine ilişkin 24/11/2010 günlü Kaymakamlık Olurunun, işleme dayanak olarak davalı idarece gösterilen soruşturmalara konu hususların davacının görev yeri değişikliğini zorunlu kılacak nitelik ve ağırlıkta olmadığı gerekçesiyle iptali yolunda …İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 19/06/2014 günlü, E:2011/8329, K:2014/5377 sayılı bozma kararına uyularak verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 20/04/2015 günlü, E:2015/13388, K:2015/1863 sayılı kararıyla onandığı ve kararın düzeltilmesi talebinin Danıştay Onaltıncı Dairesinin 13/06/2016 günlü, E:2015/24963, K:2016/4965 sayılı kararıyla reddedildiği,
Ayrıca, davacının, arkadaşlarına söz, yazı ya da eylemle hakaret etmek ya da dövme girişiminde bulunmak fiilini işlediğinden bahisle, …günlü, …sayılı Zonguldak Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/A-10. maddesi uyarınca 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin, davacının Polis Memuru A. V.’ye el-kol hareketleriyle “sende art niyet var, bunu sen hep yapıyorsun, sen haddini aşıyorsun, haddini bil, kapa çeneni, vıdı vıdı yapma” şeklinde sözler sarfettiği hususunun sübuta erdiği anlaşılmakla birlikte bu fiilin, davacıya 4 ay süreli durdurma cezası verilmesine esas alınan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 6/A-10 maddesinde değinilen “iş arkadaşlarına hakaret etme veya dövme girişiminde bulunma” kapsamında bir fiil olmadığı sonucuna varıldığı, bu durumda, soruşturma sonucu saptanan fiil ile ceza verilmesine esas alınan fiil arasında özdeşlik bulunmadığından, davacının iş arkadaşına hakaret veya dövme girişiminde bulunmak fiilinin karşılığı olan ceza ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolundaki …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararının, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/12/2018 günlü, E:2016/16242, K:2018/18649 sayılı kararıyla onandığı,
Yine …Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yapmakta iken, davacının, amirlerini haksız yere şikayet etmek fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/A-9. maddesi uyarınca 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunması nedeniyle cezanın brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi şeklinde uygulanmasına ilişkin …Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun …günlü, …sayılı kararının, davacının Zonguldak İl Emniyet Müdürü M. S. S.’ye karşı olumsuz düşünceleri kendisine hitaben verdiği dilekçe ile bildirdiği, davacının 22/12/2011 tarihinde gerçekleştirdiği söz konusu eylemi, astlarını, aynı rütbedeki arkadaşlarını, üstlerini ya da amirlerini haksız yere şikayet etmek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, dava konusu disiplin cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptali yolundaki …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararının, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/12/2018 günlü, E:2016/23235, K:2018/18652 sayılı kararıyla onandığı,
Davacı hakkında; …İlçe Emniyet Müdürü N. K. ile ilgili değişik konuları kapsayan şikayetlerini çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına vermiş olduğu küçültücü, aşağılayıcı ve karalayıcı mahiyetteki dilekçeler ile ilettiği; N. K.’yi takip ve taciz ettiği; İlçe merkezindeki bazı yerel gazetelerde N. K.’yi eleştirici, itham eden ve zan altında bırakacak nitelikte haberlerin yer almasına sebep olduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturma sonucu düzenlenen raporla getirilen teklif doğrultusunda, 28/03/2012 günlü, 22 sayılı Zonguldak Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararıyla, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3 maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunması nedeniyle brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi şeklinde uygulanmasına karar verilmesi üzerine açılan davanın reddi yolunda …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/12/2018 günlü, E:2016/17723, K:2018/18645 sayılı kararıyla, davacıya isnat edilen görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak fiilinin sabit olduğu anlaşılmakta ise de, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesinde düzenlenen disiplin cezası, 23/01/2017 günlü, 29957 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/4-(b)-5. maddesinde belirtilen disiplin cezası ile karşılaştırıldığında, 7068 sayılı Kanun ile davacı lehine bir düzenleme getirildiği görüldüğünden, İdare Mahkemesince, davacı lehinde olan düzenleme dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle bozulduğu ve kararın düzeltilmesi talebinin Danıştay İkinci Dairesinin 16/12/2021 günlü, E:2021/8123, K:2021/5014 sayılı kararıyla reddedildiği,
Davacının, geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar sebebiyle 2011 yılı atama ve yer değiştirme döneminde …Emniyet Müdürlüğü emrine atandığı, anılan atama işlemine karşı açtığı davanın …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiği ve Mahkeme kararının esası yönünden Danıştay Beşinci Dairesinin 04/02/2019 günlü, E:2016/16239, K:2019/497 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği ve …Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yapıyorken 2013 yılında kendi isteği ile emekliye ayrıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiş; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/b bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanların idareye karşı tam yargı davası açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un “İptal ve Tam Yargı Davaları” başlığını taşıyan 12. maddesinde, “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir idari işlemin mevzuata ve hukuka aykırılığı, kural olarak hizmet kusuru sayılmakta ise de; her aykırılığın tazminat sorumluluğunu gerektirmeyeceği de İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Tazminat sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için, saptanan yanlışlık ve aykırılığın, hizmetin iyi kurulmadığını, düzenli işlemediğini gösterecek derecede ağır ve belirgin olması gerekmektedir.
Davaya konu olayda davacı, iptaline hükmedilen ilçe içi görev yeri değişikliği işlemi ile hakkında açılan soruşturmalardan ve müteakiben il dışı atama işleminden kaynaklandığını ileri sürdüğü masraflarının ödenmesine hükmedilmesini istemekte ise de; yukarıda ayrıntılarına yer verilen maddi vakıalar ve yargısal süreç göz önüne alındığında, iptaline karar verilen naklen atama ile disiplin işlemlerinde idarenin ağır hizmet kusuru bulunmadığından, talep edilen maddi tazminat tutarının davacıya ödenmesi konusunda idareye sorumluluk yüklenemeyeceği açıktır.
Manevi tazminat ise, malvarlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin değil, manevi tatmin aracı olup, başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu hale getirmektedir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişinin fiziki yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi veya idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması ya da şeref ve haysiyetin rencide edilmiş olması gerekmektedir.
Davacıyla ilgili olarak tesis edilen işlemlerin dayanağı olarak davacıya isnat edilen ve yukarıda ayrıntısına yer verilen bir kısım fiilin sübut bulduğu yolundaki Mahkeme kararları ile davacının kendi isteği ile emekliye ayrıldığı da dikkate alındığında, davacı tarafından manevi zarara sebebiyet verdiği iddia edilen işlemlerin, davacının şeref ve haysiyetini zedelediğinden veya davacıyı olağanüstü bir elem ve ızdıraba sevk ettiğinden söz edilemeyeceğinden, olayda manevi tazminat için öngörülen koşulların oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun olan 22/01/2016 günlü, E:…, K:…sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.