Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/2235, Karar No: 2021/4745

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/2235 E. , 2021/4745 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2235
Karar No : 2021/4745

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Mardin İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri olarak görev yapan davacı, dört yıllık yüksek öğrenimi bitirdiği 02/6/2003 tarihi itibarıyla (A) Grubu Polis Amiri statüsünde değerlendirilerek kıdem ve terfi geçerlilik tarihlerinin buna göre düzenlenmesi suretiyle bir üst rütbeye terfii konusunda Mayıs 2014 tarihinde toplanacak Değerlendirme Kurulu gündemine alınması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
…İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ile; davanın reddine karar verilmiş, anılan karar Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesinin 03/03/2016 günlü, E:2015/18144, K:2016/903 sayılı kararıyla bozulmuş; Danıştay Beşinci Dairesinin 04/04/2017 günlü, E:2016/42171, K:2017/10011 sayılı kararıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; yargı kararların icaplarına göre işlem tesis etme veya eylemde bulunma konusunda davalı idareye yükümlülük getirildiği açık olup, bozma kararı üzerine dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararı doğrultusunda davacının durumu hakkında yeniden bir değerlendirme yapacağı açık olup; davacının bir üst rütbeye terfi konusunda Mayıs 2014 tarihinde toplanacak Değerlendirme Kurulu gündemine alınması talebinin İdare Mahkemesince esasa ilişkin verilecek karar doğrultusunda işlem tesis edileceği gerekçesiyle reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; usul yönünden, davada süre aşımı olduğu ve derdestlik nedeniyle esasa girilmeksizin davanın reddi gerektiği, esas yönünden ise davacının (A) grubu polis amirliğine geçmesi talebinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin davada Mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edildiği, emniyet teşkilatı rütbe terfi işlemlerinin 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu hükümleri çerçevesinde yapıldığı ve buna göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen …. günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı, dört yıllık yüksek öğrenimi bitirdiği 02/06/2003 tarihi itibarıyla (A) Grubu Polis Amiri statüsünde değerlendirilerek kıdem ve terfi geçerlilik tarihlerinin buna göre düzenlenmesi suretiyle bir üst rütbeye terfii konusunda Mayıs 2014 tarihinde toplanacak Değerlendirme Kurulu gündemine alınması talebiyle yaptığı başvurusunun, henüz kararı bozulan idare mahkemesince karar verilmediği gerekçesiyle reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmış; İdare Mahkemesince dava; Danıştay Onikinci Dairesinin 12/12/2013 günlü, E:2013/7893, K:2013/10639 sayılı bozma kararındaki hüküm fıkrasının, Mahkeme kararının bozulmasına yönelik olduğu, uyuşmazlığın esasının çözümlenmesine ilişkin bulunmadığı ve işlemin iptali veya davanın reddi sonucunu doğurmadığı, dolayısıyla idarece uygulanacak nitelikte bir karar olmadığından, davacının başvurusunun İdare Mahkemesince esasa ilişkin verilecek nihai karar doğrultusunda işlem tesis edileceğinden bahisle reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karar Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesinin 03/03/2016 günlü, E:2015/18144, K:2016/903 sayılı kararıyla bozulmuş; … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
İdari işlemler hakkında hukuka uygunluk denetiminin tesis edildikleri tarihteki mevzuata ve hukuki duruma göre yapılacağı idare hukukunun ve idari yargılamanın en bilinen ilkelerindendir.
Buna göre davacının başvuruda bulunduğu ve idarenin de bu başvuruyu reddettiği tarih itibariyle davaya konu işlemi sakatlayacak nitelikte herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bir önceki davanın yargılama süreci sonucunda gelinen durumun ise, yine iş bu davaya konu işlemi sakatlamayacağı, ancak anılan kararın idarece uygulanması neticesinde davacının elde etmek istediği sonucun gerçekleşeceği ve bu davaya konu işlemin hukuksal değerinin (varlık sebebinin) kalmayacağı tabiidir.
Bu ise, bir önceki yargı kararının uygulanmasıyla ilgili bir sorun olup devam etmekte olan bu davayla ilgisi bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir