Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/18742, Karar No: 2022/1296
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18742 E. , 2022/1296 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18742
Karar No : 2022/1296
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Bakanlığı
(Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Mülga Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığında Başmüfettiş olarak görev yapan davacının, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine İçişleri Bakanlığının Mülkiye Müfettişi kadrosunu uygun görmemesi üzerine Ticaret Bakanlığı emrine Ticaret Başmüfettişi olarak atanmasına ilişkin 17/08/2018 tarihli işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük haklarının iadesi ve mali haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı karar ile davanın reddine hükmedilmiş olup; bu kararın davacı tarafından istinaf yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Davacı, anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/6. maddesi uyarınca Tetkik Hâkimi … ‘in açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
…
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bahsi geçen Kanun’un, 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” kuralına yer verilmiş olmakla temyiz edilebilecek uyuşmazlıklar sayma yoluyla belirlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince her ne kadar Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş ise de, temyiz istemine esas teşkil eden kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi kapsamında sayılan işlemlerden olmadığı ve temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlardan olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesince, kesin olarak verilmesi gereken karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek davacının yanlış yönlendirilmesi nedeniyle temyiz başvuru ve karar harcı toplamı olan …-TL ile artan posta giderinin istemi halinde davacıya iadesine, posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, temyiz incelenmeksizin ret kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava; Mülga Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığında Başmüfettiş olarak görev yapan davacının, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine İçişleri Bakanlığının Mülkiye Müfettişi kadrosunu uygun görmemesi üzerine Ticaret Bakanlığı emrine Ticaret Başmüfettişi olarak atanmasına ilişkin 17/08/2018 tarihli işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük haklarının iadesi ve mali haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlıkta; Mülga Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığında Başmüfettiş olarak görev yapan davacının, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlığın kapatılması üzerine Devlet Personel Başkanlığının teklifi ve İçişleri Bakanlığının Mülkiye Müfettişi kadrosunu uygun görmemesi sonucu yine Devlet Personel Başkanlığının teklifiyle Ticaret Bakanlığı emrine Ticaret Başmüfettişi olarak atamasına ilişkin işlemin dava konusu edildiği, anılan görev ile 2577 sayılı Yasa’nın 46/e maddesinde bahsi geçen “Daire Başkanlığı” görevi karşılaştırıldığında diğer idari görevlerden ayrı bir kariyer olarak düzenlenen Başmüfettişlik görevinin Daire Başkanlığı görevinden daha alt bir görev olmadığı açıktır.
Bu itibarla; dava konusu uyuşmazlığın hukuki niteliği göz önüne alındığında, 2577 sayılı Yasa’nın 46/e maddesi kapsamında görülerek ihtilaflı karara yönelik olarak Dairemizce temyiz incelemesi yapılması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.