Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/18256, Karar No: 2022/724
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18256 E. , 2022/724 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18256
Karar No : 2022/724
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresinde … Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığına bağlı … Şube Müdürlüğüne şube müdürü olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; daire başkanlığı kadrosunun üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabul edilmesinin, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı gibi belediye başkanlarının görevlerini kamu görevlisi olarak yürütmesine karşın görevlerinin seçim süresi ile sınırlı bulunduğu, yürütülen görevin devamı için seçimlerde tekrar başarılı olunmasının zorunlu olduğu, seçilmiş kamu personeli olan belediye başkanlarının, atama suretiyle görev yapan kamu personelinin görevlerinin gereği gibi ve başarılı bir biçimde yürütülememesi halinde doğacak müeyyidelerin yanında bir de seçilememek suretiyle bu görevinin sona ermesi sonucuyla karşılaşacağından, görev yapacağı personeli seçme ve atama hakkı ile yetkide paralellik ilkesi gereğince görevden alma hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiği; davacının daire başkanlığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir fiili, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığı gibi şube müdürü kadrosuna atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir sebebin de davalı idarece gösterilmediği ve davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliğinin bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmasına imkân sağlayacak sebeplerin de ortaya konulmadığı dikkate alındığında, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen dava konusu idari işlemde gerek mevzuat gerekse de Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın istikrar kazanmış içtihatlarında vurgulanan temel ilkeler bağlamında, daire başkanlığından alınan davacının, şube müdürü olarak atanmasına dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline ve dava konusu işlem sebebiyle mahrum kalınan mâli hakların dava tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; belediye başkanlarının görev yapacağı personeli seçme ve atama hakkı ile yetkide paralellik ilkesi gereğince görevden alma hakkının bulunduğunun kabulünün gerektiği, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevden alınması yolunda tesis edilen işlemin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2…. Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … . İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi” başlıklı 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden, kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Bu madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında mali hizmetler uzmanı olarak görev yapmakta iken 2014 yılında kurumlar arası nakil yoluyla davalı idarenin destek hizmetleri dairesi başkanlığına, 2017 yılında da abone işleri dairesi başkanlığına atandığı ve dava konusu işlemin tesis edildiği 03/02/2020 tarihine kadar bu görevde kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu işlemlerin, yukarıda sözü edilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde, davacının geçmiş hizmetleri göz önünde bulundurularak kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabul edilerek; davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile anılan mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.