Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/15836, Karar No: 2022/769
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/15836 E. , 2022/769 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/15836
Karar No : 2022/769
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurumu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; … Kurumunda Teknik İşletme Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işlemin …İdare Mahkemesince yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla Kalite Kurumsal Değerlendirme Dairesi Başkanlığına uzman olarak atanmasına ilişkin …günlü, …sayılı işlemin iptali ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
…. İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla; dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan ve Mahkeme kararı ile görevine iade edilen kamu görevlilerinin dava konusu edilen kadronun boş olması hâlinde bu kadroya, boş olmaması hâlinde ise aynı kurumda kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanmalarına cevaz veren düzenlemenin 11/09/2014 gün ve 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 97. maddesi ile değiştirilen 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, 6552 sayılı Kanun ile yürürlüğe konulan düzenlemenin ise Anayasa Mahkemesinin 02/10/2014 günlü kararı ile iptal edilerek yürürlüğünün durdurulduğu, bu gelişmeler sonrasında idare mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarelerin, gecikmeksizin (en geç 30 gün içerisinde) işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduklarının tartışmasız olduğu, mahkeme kararlarının gerektiği şekilde uygulanmasının idare açısından bir zorunluluk olduğu, bu durumda …. İdare Mahkemesinin …günlü, E:…sayılı yürütmenin durdurulması kararı uyarınca davacının ilgili daire başkanlığı görevine iade edilmesi (atanması) gerekirken, iletişim uzmanı olarak atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; işlemin hukuka aykırı bulunarak iptal edilmesinin idareyi doğrudan tazminat sorumluluğu altına sokmayacağı, idarenin tazmin sorumluluğunun doğması için hukuka aykırılık ve zarar yanında ağır hizmet kusuru unsurunun da bulunması gerektiği, dava konusu olayda davalı idarenin ağır hizmet kusurunun ve manevi tazmin sorumluluğunun bulunduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
Anılan kararın iptale ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İkinci Dairesinin 13/03/2019 günlü, E:2016/8563, K:2019/1188 sayılı kararıyla; davacının, 16/01/2014 günlü işleme karşı açtığı davada, … İdare Mahkemesince verilen iptal hükmünün, Danıştay Beşinci Dairesi kararıyla bozulduğu ve …. İdare Mahkemesince bozma kararına uyularak davanın reddine kararı verildiği göz önüne alındığında, iş bu davada söz konusu yargı kararları çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiş olup, davacının kararın düzeltilmesi istemi ise Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2020 günlü, E:2019/2883, K:2020/1033 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
…. İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin bozma kararına uyularak verilen …günlü, E:…, K:…sayılı temyize konu kararla; … Kurumunda Teknik İşletme Daire Başkanı olarak görev yapan davacının daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada …. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla Kalite Kurumsal Değerlendirme Dairesi Başkanlığına uzman olarak atanmasına ilişkin olur işleminin iptali ve 5.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istenilmiş ise de yargı kararının uygulanmasına yönelik atama işleminin tesis edildiği, …İdare Mahkemesi tarafından Danıştay Beşinci Dairesi tarafından bozulması üzerine davanın reddine karar verildiği ve yargı kararının uygulanması kapsamında tesis edilen atama işleminde işlemde hukuka aykırılık görülmediği, davacının 5.000,00-TL manevi tazminat ödenmesi istemi yönünden; her hukuka aykırı işlem nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmayıp, yargı kararının uygulanması kapsamında tesis edilen işlemin davacının kişisel haklarına yönelik bir saldırı veya şeref ve haysiyetini rencide edici bir mahiyet arz etmediği görüldüğünden, olayda manevi tazminat verilmesini gerektirecek koşulların oluşmadığı sonucuna varılmakla, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; …. İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararının yerine getirilmediği, daire başkanlığı görevine iade edilmediği, uzman olarak atandığı, işlem tarihi itibarıyla kurumda çok sayıda boş daire başkanlığı kadrosunun bulunduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; davacı hakkında devlet memurluğundan çıkarma cezasının uygulandığı, davacının 670 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı ve söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan davada verilen davanın reddi yolundaki karara yönelik …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince istinaf başvurusunun reddine hükmedildiği, …Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında açılan davada, cezalandırılmasına karar verildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının esası yönünden davacının temyiz isteminin reddi ile onanmasına; vekalet ücreti yönünden ise davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesince manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı yönünden verilen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen ilk kararda davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından, temyize konu kararda ikinci kez davalı idare lehine vekalet ücreti ödenmesine yönelik hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmayıp, söz konusu kararın vekalet ücreti yönünden, düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının adli yardım isteminin, Dairemizin 10/10/2019 günlü, E:2019/2883 sayılı ara kararı ile kabul edildiği görüldüğünden, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince, adli yardım istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1- İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2- İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında belirtilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu”nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik ”Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekalet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, …. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, adı geçen Mahkemenin …günlü, E:…, K:…sayılı temyize konu kararıyla, kesinleşen kısım yönünden önceki kararda davalı idare lehine vekalet ücreti verildiğinden, ikinci kez davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan ”… Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine …” ibaresi çıkarılmak suretiyle, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile …. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, esasına yönelik kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan Mahkeme kararının, vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan karar düzeltme ve temyiz aşamalarındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararının, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, adı geçen Mahkemece verilen …günlü, E:…, K:…sayılı temyize konu kararla, kesinleşen kısım yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, ikinci kez davalı idare lehine vekalet ücreti ödenmesi yönünde hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
Dava; …Kurumunda Teknik İşletme Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla Kalite Kurumsal Değerlendirme Dairesi Başkanlığına uzman olarak atanmasına ilişkin …günlü, …sayılı işlemin iptali ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış; işlemin iptali ile manevi tazminat isteminin reddine ve bu kısım yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, davalı idarenin temyizi üzerine kararın iptale ilişkin kısmı bozulmuş, idare mahkemesince; bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali istemi yönünden bu kararda davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş; vekalet ücretinin davacı tarafından ödenmesine karar verilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu atama işleminin iptali ve manevi tazminata hükmedilmesi istemlerinin farklı iki dava konusu olduğu, temyizen incelenen kararda hükmedilen avukatlık ücretinin, atama işlemine ilişkin bulunduğu sonucuna ulaşılmış olmakla birlikte; davalı idarenin, yürütmenin durdurulmasına ilişkin yargı kararını uygulamadığından, davanın açılmasına sebep olduğu, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu bulunduğu ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği görülmektedir.
Temyize konu kararın; vekalet ücretine ilişkin kısmının yukarıda anılan gerekçeyle bozulması gerektiği oyu ile gerekçe yönünden Daire kararına katılmıyorum.