Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/12228, Karar No: 2022/1807
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/12228 E. , 2022/1807 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/12228
Karar No : 2022/1807
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacının, ortağı olduğu … Kooperatifinin (…Koop) ödenmeyen ecrimisil borcunun tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca adına düzenlenen 3.704.598,96-TL tutarlı ve 20/06/2012 günlü ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 25/05/2017 günlü, E:2016/6214, K:2017/2622 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; anılan kooperatif tarafından ödenmeyen ve ödenme imkanı bulunmayan amme alacağının, kanuni temsilcilerden tahsili cihetine gidilmesinin yasal bir zorunluluk olması karşısında, kooperatifin kira sözleşmesinin bittiği 09/06/2008 tarihinden itibaren başlayan fuzulen işgal nedeni ile doğan ecrimisil alacağının, borcun doğduğu dönemi de kapsar şekilde 04/02/2008-20/02/2009 tarihleri arasında kanuni temsilci sıfatı bulunan, yönetim kurulu üyesi ve kooperatif yönetim kurulu başkanı olan davacıdan 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tahsiline yönelik olarak düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda, kesinleşen kamu alacağının doğduğu dönemde yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle kanuni temsilci sıfatı bulunan ve bu nedenle borçtan sorumlu olan davacıdan söz konusu borcun tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; ödeme emrinin düzenlendiği tarihte dava dışı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmaması sebebiyle borçtan sorumlu olmadığı, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin borçtan sorumlu olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, ödeme emrine konu alacağın gelinen gün itibarıyla önemli bir miktarının davalı idarece tahsil edildiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; dava dışı kooperatifin 2008-2009 yıllarına ait ödenmeyen ecrimisil borcunun tahsil edilemediği ve edilemeyeceği anlaşıldığından, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi gereğince borcun tahakkuk ettiği dönemde yönetim kurulu başkanı olan davacıdan tahsili amacıyla ödeme emrinin düzenlendiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.