Danıştay 2. Daire, Esas No: 2020/581, Karar No: 2021/41

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2020/581 E. , 2021/41 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/581
    Karar No : 2021/41

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Dava; Hazine Müsteşarlığında daire başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak hazine uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… K:… sayılı karar ile; üst düzey kamu yöneticilerinin; kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları hususu göz önünde bulundurulduğunda ve 657 sayılı Kanun’un 72. ve 76. maddelerinde atama yapma ve görevden alma konusunda idareye daha geniş takdir yetkisi tanıdığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, davacının daire başkanlığına herhangi bir görevde yükselme ya da benzeri bir (seçme-eleme) sınavı ile değil, idarenin takdiri ile getirildiği ve sonrasında takdir yetkisi kullanılarak daire başkanlığı görevinden alınıp, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile atanabileceği kadro olarak belirlenen +3600 ek göstergeli hazine uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiğini ispat etme yükümlülüğü olan davalı idarece bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, öte yandan, anılan işlemin gerekçelerinin ve somut sebeplerinin ortaya konulmasının Hukuk Devleti ilkesi açısından bir zorunluluk olmasına karşın, davalı idarece bu şartın da yerine getirilmediği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    MADDİ OLAY :
    Davacı, … Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünden 1992 yılında mezun olduktan sonra, aynı yıl … araştırma görevlisi olarak göreve başlamış, bu arada, 1995 yılında aynı üniversitenin Makine Mühendisliği bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır. 1996 yılında Hazine Müsteşarlığı bünyesine hazine uzman yardımcısı olarak atanan davacı, 1999 ila 2004 yılları arasında hazine uzmanı olarak görev yapmıştır. Bu süreçte davacı, 2002 yılında Belçika’da bulunan …’da İşletme üzerine yaptığı yüksek lisans eğitimini de tamamlamıştır. 2004 yılında Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünde şube müdürü kadrosuna atanan davacı, bu görevini 2008 yılına kadar sürdürmesinin ardından, Sigortacılık Genel Müdürlüğüne daire başkanı olarak atanmıştır. Sonrasında, 2011 yılında Kara Harp Okulunda doktora eğitimini tamamlayan davacı, 22/03/2018 günlü dava konusu işlemle Devlet Destekleri Genel Müdürlüğü emrine hazine uzmanı olarak atanması üzerine bakılmakta olan davayı açmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi” başlıklı 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst veya kurum içinde aynı veya başka yerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile davalı idareye, personelini atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
    Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına dayalı bulunması gerekmektedir.
    Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünde daire başkanı olarak yaklaşık on yıl görev yapan davacının, gerek eğitim durumu, gerekse geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu görülmekte olup; daire başkanlığından alınarak hazine uzmanı olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli herhangi bir somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, sadece takdir yetkisine bağlı olarak işlem tesis edildiğinin anlaşılması nedeniyle, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi …. Dava Dairesince verilen temyize konu kararda yasal isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :

    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
    2. … Bölge İdare Mahkemesi …. Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/01/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir