Danıştay 2. Daire, Esas No: 2018/3858, Karar No: 2021/5195

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2018/3858 E. , 2021/5195 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3858
Karar No : 2021/5195

DAVACI : … Sendikası
(… – Sen)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı Sendika tarafından; 12/04/2018 tarihinde davalıya ait internet sitesinde ilan edilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik’in;
1. “Deneyimli Personel İstihdamı ” başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının,
2. “Toplu eylem yasağı” başlıklı 47. maddesinin,
3. “Yer değiştirme suretiyle atama” başlıklı 64. maddesinin 3. fıkrasının,
4. “Hizmetin gereği olarak yer değiştirmeler” başlıklı 69. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile 3. fıkrasının,
5. “Görevde yükselme ve koşulları” başlıklı 74. maddesinin 2. fıkrasının (g), (ğ), (h) ve (l) bentlerinin,
6. “Unvan değişikliği suretiyle atama” başlıklı 75. maddesinde yer alan “gişe ve büro görevlisi” ibaresinin,
7. “Süre” başlıklı 103. maddesinin,
8. “Personelin ehliyetsizliği ve kifayetsizliğinin tespit edilmesi” başlıklı 109. maddesinin,
9. “Sözleşmenin yenilenmemesi” başlıklı 110. maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı Sendika tarafından; dava konusu Yönetmelik’in Resmi Gazete’de yayımlanmaksızın yürürlüğe konulmasının hukuka aykırı olduğu, iptali istenilen düzenlemelerin adaletsizliğe ve kayırmacılığa yol açacağı, hukuka aykırı olarak sendikal hakları kullanmaya engel olacağı, her ilin hatta her PTT merkezinin iş hacmi, personel sayısı farklı olduğundan düzenlemelerin gerçekçi bir standart getirmediği ve haksız uygulamalara yol açacağı, idarenin takdir yetkisinin sınırsız kullanımına neden olabileceği, görevde yükselme koşulları arasında sınav şartı aranmamasının kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu, gişe ve büro görevlisi pozisyonlarının görevde yükselme kapsamında iken, değişiklikle unvan değişikliği kapsamına sokulmasının haksız ve hukuka aykırı olarak üst görevlere atamalara yol açacağı,109. maddede yer alan “ehliyetsiz ve kifayetsiz” ibarelerinin muğlak olduğu, subfektif değerlendirmelere ve haksız işten çıkarmalara neden olacağı, görevden uzaklaştırma süresi olarak en fazla 1 yıl öngörülmesinin ceza yargılamalarının süresinin uzunluğu dikkate alındığında Kurumdan ilişik kesme sonucuna yol açacağı ve hangi koşullarda ilişiğinin kesileceğine dair açık ve net bir düzenleme olmadığı, personelin kendisinden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı sözleşmesinin feshedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu savunulmuş, savcılık düşüncesine karşı sunulan beyan dilekçesi ile aynı adlı Yönetmelik’in 19/11/2019 günlü, 30953 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ve dava konusu Yönetmelik’in, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun 30/12/2019 günlü, 304 sayılı kararı ile yürürlükten kaldırıldığı, davanın konusuz kaldığı beyan edilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmelik’in, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun 30/12/2019 günlü, 304 sayılı kararı ile yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Davacı Sendika tarafından; 12/04/2018 günlü PTT A.Ş. Genel Kurulunca kabul edilerek yürürlüğe konulan ‘Deneyimli Personel İstihdamı” başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının, “Toplu eylem yasağı” başlıklı 47. maddesinin, “Yer değiştirme suretiyle atama” başlıklı 64. maddesinin 3. fıkrasının, “Hizmetin gereği olarak yer değiştirmeler” başlıklı 69. maddesinin 1. fıkrasının “d” bendi ile 3. fıkrasının, “Görevde yükselme ve koşulları” başlıklı 74. maddesinin 2. fıkrasının “g, ğ, h, l” bentlerinin, “Unvan değişikliği suretiyle atama” başlıklı 75. maddesinde yer alan “gişe ve büro görevlisi” ibaresinin, “Süre” başlıklı 103. maddesinin, . “Personelin ehliyetsizliği ve kifayetsizliğinin tespit edilmesi” başlıklı 109. maddesinin, “Sözleşmenin yenilenmemesi” başlıklı 110. maddesinin iptali istenilmektedir.
Davalı idarece, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmeliğin 19.11.2019 tarihli, 30953 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği ve işbu davanın konusuz kaldığı ileri sürülmekte ise de; anılan Yönetmelikte, dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, zımnen kaldırıldığı kabul edllebilirse de, işin esasına geçilmesi uygun görülmüştür.
Anayasa’nın 124. maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak çıkarılan 3011 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin; a) İşbirliğine, yetki ve görev alanlarına ait hükümleri düzenleyen, b) Kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan, c) Kamuyu ilgilendiren yönetmelikler Resmi Gazete’de yayımlanır. Ancak, milli emniyet ve milli güvenlikle ilgili olan ve gizlilik derecesi taşıyan yönetmelikler yayımlanmaz.” kuralına yer verilmiştir.
12/04/2018 günlü PTT Genel Kurul kararı ile dava konusu Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik’in kabul edildiği ve Resmi Gazete’de yayımlanmaksızın, davalı kurumun kendi internet sayfasında ilan edilerek uygulanmaya başlandığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu edilen Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanmadığı ihtilafsız olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümü açısından davalı idarenin kamu tüzel kişisi olup olmadığı ile bu bağlamda, dava konusu edilen Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanması gerekip gerekmediğinin tespitinin önem taşıması sebebiyle, davalı idarenin hukuki statüsünün ortaya konulması gerekmektedir.
6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nun (dava tarihinde yürürlükte bulunan) 21.maddesine göre 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket olarak yeniden yapılandırılan kurumun sermayesinin tamamı Hazine Müsteşarlığına aittir. (05/02/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan B.K.K. ile sermayesi Varlık Fonuna devredilmiştir).
6475 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli listenin “B – Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)” bölümünde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü (P.İ.)” ibaresi listeden çıkarılmış ise de yeni kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi de aynı Kanun’un (dava tarihinde yürürlükte bulunan) 22/2. maddesi uyarınca, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi tutulmaya devam edilmiştir.
6475 sayılı Kanun’un 21/7. maddesi uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümlerinin PTT ve iştirakleri tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmayacağı, (dava tarihinde yürürlükte bulunan) 27/1. madde uyarınca da PTT personelinin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmaksızın idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edileceği düzenlenmiştir.
6475 sayılı Kanun’un (dava tarihinde yürürlükte bulunan) 27/2. maddesi uyarınca sözleşmeli personelin unvan ve sayılarının Genel Kurul kararıyla belirleneceği, personelin işe alınması, atanması, görevlendirilmesi ile eğitim, terfi, görevde yükselme, unvan değişikliği, disiplin, izin, görevden alma, sözleşmenin yenilenip yenilenmemesi veya sona erdirilmesine ilişkin hususların Genel Kurul kararı ile yürürlüğe konulan Yönetmelik ile düzenleneceği ifade edilmiş, bu düzenleme dava konusu Yönetmeliğin de dayanağını oluşturmuştur.

6475 sayılı Kanun’un Geçici 5/1. maddesi uyarınca ise bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte mülga T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünde çalışan; a) 657 sayılı Kanun’a tabi memurların, b) 22/01/1990 günlü, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvele tabi kadrolu personelin, c) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvele tabi sözleşmeli personelin, ç) İş sözleşmesi ile görev yapan işçilerin mevcut statüleri ile PTT’de istihdamlarına devam olunacağı düzenlenmiştir.
15/7/2018 günlü, 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 385. maddesiyle yapılan düzenleme sonrasında ise davalı kurumun, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsü korunmuş ve sermayesinin tamamının Hazineye ait olduğu yinelenmiştir.
4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 391/1. maddesi ile personel rejimi yönünden PTT personelinin, 27/6/1989 tarih ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 26 ve Ek 27. maddelerine göre istihdam edileceği düzenlenmiştir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (dava tarihinde yürürlükte bulunan haliyle) Ek 26. maddesi; Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülmesi kaydıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın, özel bilgi ve uzmanlık gerektiren geçici mahiyetteki işlerde, yerli veya yabancı personelin tam zamanlı, kısmi zamanlı veya projelerle sınırlı olarak sözleşmeyle istihdam edilebileceğini; (dava tarihinde yürürlükte bulunan haliyle) Ek 27. maddesi ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/A maddesi kapsamında personel (memur) istihdam edilmeyen kamu kurum ve kuruluşlarından, teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülenlere ait hizmetlerin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın idari hizmet sözleşmesiyle istihdam edilen personel eliyle yürütüleceğini hükme bağlamıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi her ne kadar Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak faaliyet göstermekte ise de; gerek sermayesinin tamamının hazineye ait olması ve teşkilat yapısının özelliği, gerek bünyesinde halen (anonim şirket olmadan önce istihdam etmeye başladığı) 657 sayılı Kanun’a tabi memur ve 399 sayılı KHK’ya tabi kadrolu ve sözleşmeli personel çalıştırmaya devam etmesi, gerekse personel rejimi ile ilgili konularda 375 sayılı KHK’nın kamu kurum ve kuruluşlarının idari hizmet sözleşmeli personel çalıştırması ile ilgili bölümlerine atıf yapılmış olması hususları göz önüne alındığında; davalı kurumun halen kamu tüzelkişiliği sıfatını koruduğu ve ülke çapında faaliyette bulunan PTT personelinin işe alınması, görevde yükselmesi, disiplin cezaları ve sözleşmesinin yenilenip yenilenmemesine ilişkin hususları düzenleyen dava konusu Yönetmeliğin kamu personeline ait genel hükümleri kapsadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, 3011 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun’un 1/b maddesi uyarınca Resmi Gazete’de yayımlanması gereken yönetmelikler kapsamında olduğu halde Resmi Gazete’de yayımlanmadan yürürlüğe konulmuş olması nedeniyle, dava konusu Yönetmelik hükümlerinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin iptali gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun, 3619 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. maddesi gereğince yapılan müşterek toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı Sendika; 12/04/2018 tarihinde davalıya ait internet sitesinde ilan edilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik’in; “Deneyimli Personel İstihdamı ” başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının, “Toplu eylem yasağı” başlıklı 47. maddesinin, “Yer değiştirme suretiyle atama” başlıklı 64. maddesinin 3. fıkrasının, “Hizmetin gereği olarak yer değiştirmeler” başlıklı 69. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile 3. fıkrasının, “Görevde yükselme ve koşulları” başlıklı 74. maddesinin 2. fıkrasının (g), (ğ), (h) ve (l) bentlerinin, “Unvan değişikliği suretiyle atama” başlıklı 75. maddesinde yer alan “gişe ve büro görevlisi” ibaresinin, “Süre” başlıklı 103. maddesinin, “Personelin ehliyetsizliği ve kifayetsizliğinin tespit edilmesi” başlıklı 109. maddesinin, “Sözleşmenin yenilenmemesi” başlıklı 110. maddesinin iptali istemiyle dava açmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine ait internet sitesinde 12/04/2018 tarihinde yayımlanan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun 30/12/2019 günlü, 304 sayılı kararı ile kararı ile yürürlükten kaldırılmış olup; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderlerinden; davacı tarafından yapılan …-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. …-TL yargılama giderinin davalı üzeride bırakılmasına,
4. Kararın kesinleşmesinden sonra, posta giderleri avansından artan …-TL tutarın davacıya; …-TL tutarın davalıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, dava konusu düzenleyici işlemin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi ve tarafların davadaki haklılık durumuna göre de yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen Yönetmeliğin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelikle yürürlükten kaldırılması nedeniyle düzenleyici işlem bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine yönelik olarak verilen karara katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir