Danıştay 13. Daire, Esas No: 2021/48, Karar No: 2021/333

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/48 E. , 2021/333 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2021/48
    Karar No:2021/333

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediyesi Başkanlığı
    VEKİLLERİ : Av. …
    AV. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No: … adresinde bulunan … Restaurant isimli iş yerine yakınında bulunan okul ile arasındaki mesafenin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’te öngörülen şartları taşımaması nedeniyle uygun görüş verilmediğinden bahisle ”Alkollü İçki Perakende Satış Belgesi” verilmesi talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Danıştay Onuncu Dairesi’nin 06/06/2018 tarih ve E:2018/308, K:2018/2044 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacı adına Ümraniye Kaymakamlığı’nın 10/04/2004 tarihli onayıyla İçkili İstirahat ve Eğlence Yeri İşletme İzin Belgesi düzenlendiği, davacının Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan 28/05/2009 tarihinde o tarihte yürürlükte bulunan mevzuatta öngörülen şartları sağlayarak “açık alkollü içki satış belgesi” aldığı, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6487 sayılı Kanunla değişik geçici 1. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “9 uncu maddenin ikinci fıkrası, bu maddenin yayımı tarihinden önce iş yeri açma ruhsatı ve satış belgesi almış işletmeler için uygulanmaz.” düzenlemesi de gözönünde bulundurulduğunda, davacı açısından mesafe şartının aranamayacağı ve mevzuat gereği davacının kazanılmış hakkının korunduğunun anlaşıldığı, davacı açısından mesafe şartı aransa bile, … Hukuk Mahkemesi Hakimliği’nin … değişik iş sayılı dosyasında mesafe ölçümüne ilişkin delil tespiti yaptırıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan 15/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; iki farklı şekilde ölçüm yapıldığı, güzergah takibinde en kısa mesafe dikkate alınarak ve lazer cihazı ile yapılan birinci ölçüme göre, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınıp tespit edilen uzaklığın 114,52 metre olduğu, yine güzergah takibinde en kısa mesafe dikkate alınarak ve lazer cihazı ile yapılan ikinci ölçüme göre ise cadde üzerinde trafik akışının devam ettiği ve yaya yolu olmayan noktalardan geçilerek bahçe kapısına erişimin sağlandığı, caddeden karşıya geçişin yapılması, karşı tarafta cadde ile caddeye paralel uzanan çelik bariyerlerin üzerinden atlanmak suretiyle geçilmesi cihetine itibar edilmesi halinde mesafenin 81,52 metre olduğu anlaşılmakla, yüz metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafenin dikkate alınması gerektiğinden, birinci ölçümün mevzuata uygun olduğu ve bu haliyle de davacının açık alkollü içki satış belgesini alabileceği, davacının açık alkollü içki satış belgesi verilmesi isteminin reddi yolunda tesis edilen davalı idare işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, alkollü içki perakende satış belgesi talep edilen iş yerinin ilköğretim okuluna mevzuatta öngörülen 100 metre mesafeden daha yakın bir yerde bulunduğu, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te 27/01/2013 tarih ve 28541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle yapılan değişiklikle birlikte davacının kazanılmış hakkından bahsedilemeyeceği, adli yargıda görülen ve kendilerinin bulunmadıkları delil tespitine dayalı olarak hüküm kurulamayacağı, objektif esaslara dayanmayan adli yargıdaki tespitin gerçeğe aykırı olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
    5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir