Danıştay 13. Daire, Esas No: 2021/4613, Karar No: 2021/4007

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/4613 E. , 2021/4007 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4613
Karar No:2021/4007

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …. Eğitim Hizmetleri Turizm Temizlik ve
Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ….

İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ….A.Ş. Genel Müdürlüğü’nce …. tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “….” ihalesine ilişkin olarak yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması yönünde düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin …. tarih ve …. sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirketin aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında üçüncü kişiden fiyat teklifi almak suretiyle açıklamada bulunduğu, teklif aldığı üçüncü kişi olan …. Taş. Tem. Tur. Otom. Pet. İnş. Taah. Gıda İth. İhr. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile faaliyet adreslerinin aynı olduğu, ayrıca hem adı geçen şirketin hem de davacı şirketin tek ortaklı olduğu ve bu tek ortakların anne/oğul seviyesinde hısım bulundukları sabit olmakla birlikte, davalı idarece aynı adreste faal olmalarının yanı sıra aralarındaki akrabalık ilişkisi de nazara alındığında, davacının sunduğu fiyat teklifinin kendi firmasınca düzenlendiğinin kabulünden hareketle davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması yönünde işlem tesis edilmiş ise de, Kamu İhale Genel Tebliği’nin aşırı düşük teklif açıklamalarının nasıl yapılacağına ilişkin ayrıntılı düzenlemelerinde, üçüncü kişiden teklif alınmak suretiyle yapılacak açıklamalarda; teklif veren ile teklif alanın aynı adreste faaliyet göstermemelerinin ve/veya teklif veren ile teklif alan arasında hısımlık bulunmamasının gerekliliğine ilişkin bir şarta yer verilmediği, üçüncü kişiden teklif almak suretiyle yapılacak açıklamanın geçerliliğine ilişkin gerekli olan şartların Tebliğin 79.1. maddesinde sayıldığı, söz konusu maddede teklifin yasal defter ve belgelere uygunluğuna ilişkin taahhüdün meslek mensubunca yapılacağının öngörüldüğü, dolayısıyla buradaki sorumluluğun meslek mensubuna ait olduğu, salt şirketlerin aynı adreste faal olmasının ve ortaklar arasında akrabalık bulunmasının teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına imkân tanımayacağı kanaati ile aksi kabulden hareketle alınan dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirket ve fiyat teklifini aldığı firmanın tek ortaklı şirketler olduğu, şirket adreslerinin aynı olduğu, davacı şirketin tek ortağının teklif aldığı firmanın tek ortağının oğlu olduğu, aralarındaki akrabalık bağı tek başına aşırı düşük teklif açıklamasının reddedilmesine gerekçe olmasa da, aynı adreste faaliyet göstermelerinin çok yakın etkileşimde olduklarına işaret ettiği, mevcut durumun aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında sunulan fiyat teklifinin kendi firması tarafından düzenlendiği sonucunu doğurduğu, dolayısıyla aşırı düşük teklif açıklamasının reddedilmesi gerektiği, bu nedenle davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması yönündeki dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ihale kapsamında sunulan satış tutarı tespit tutanağının mevzuata uygun şekilde düzenlendiğinin tespit edildiği, ilgili Tebliğ’de yer alan düzenlemelere göre aşırı düşük teklif açıklamasının şeklen uygun olmasının yeterli olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir