Danıştay 13. Daire, Esas No: 2021/377, Karar No: 2021/920

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/377 E. , 2021/920 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2021/377
    Karar No:2021/920

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Araç Kiralama Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesi kapsamında 4734 sayılı Kanun’un 3/c maddesi uyarınca 06/10/2020 tarihinde gerçekleştirilen “Ankara İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı Yapımı İşi” ihalesinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirkete ihaleye katılım için davet gönderilmediği gibi davacı şirketin de kendilerine davet gönderilmesi yönünde herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, bu konuda bir uyuşmazlık çıkarılmadığı, Cumhurbaşkanlığı kararı ile dava konusu ihalede farklı ihale usullerinin uygulanabileceğinin kararlaştırıldığı, bu kararın herhangi bir davaya konu edilmediği, dava konusu ihalede aday ve istekli konumunda bulunmayan davacı şirketin faaliyet alanları arasında yapım işi bulunması nedeniyle menfaatinin ihlâl edildiğinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla davacı şirketin davayı açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ihalenin konusunun yapım işi olduğu, kendilerinin faaliyet alanları içerisinde de yapım işinin bulunduğu, anılan işi tek başlarına veya iş ortaklığı oluşturarak yapabilecekleri, söz konusu yapım ihalesine davet edilmediklerinden menfaatlerinin ihlâl edildiği, ihalede 4734 sayılı Kanun’un 4/c maddesindeki şartların gerçekleşmediği, finansman anlaşmasının henüz yapılmamış olduğu, meşru, kişisel ve güncel menfaatlerinin bulunduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının faaliyet alanında yapım işi bulunmasının menfaatinin ihlâl edildiği şeklinde yorumlanamayacağı, ihaleye katılacak yeterliğe sahip olması gerektiği, dava konusu ihalede 500.000.000 Euro’dan az olmamak üzere iş deneyim belgesi istendiği, 24/06/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan karara göre davacı şirketin sermaye artırımına gittiği ve 750.000-TL ödenmiş sermayesinin bulunduğu, yeterli sermayeye ve iş deneyim belgesine sahip olmadığı, ihalenin … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanı kararı doğrultusunda gerçekleştirildiği, anılan karara karşı dava açılmadığı, 16/09/2020 tarihli Makam oluruyla, projenin ilan yapılmaksızın rekabet esasına dayalı olmak kaydıyla en az 5 firmanın davet edilmesi suretiyle yapılmasına karar verildiği ve 4749 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca ihalenin gerçekleştirildiği, söz konusu işi şartnamelerde belirlenen kalite ve standartta yapabileceği, verilen kısıtlı süre zarfında tamamlayabileceği, dış finansman desteği sağlayabileceği ve yeterliği haiz olduğu değerlendirilen 6 firmaya davet gönderildiği, 4 adet teklif alındığı, ihalenin kamuya açık ve şeffaf bir şekilde sonuçlandırıldığı, 23/11/2020 tarihinde sözleşme imzalanarak sürecin tamamlandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir