Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/3821, Karar No: 2021/651

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/3821 E. , 2021/651 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2020/3821
    Karar No:2021/651

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Sigorta Fonu (…)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararıyla bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan … …’deki üç ayrı hesabında bulunan mevduatının ödenmesi talebiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenmeyen toplam 203.000,00-TL mevduatının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Mahkeme kararının Dairemizin 27/11/2019 tarih ve E:2017/565, K:2019/3906 sayılı kararı ile vekâlet ücreti yönünden bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen kararda; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinde, manevi tazminat davalarının kısmen veya tamamen reddedilmesi durumlarında vekâlet ücretine ne şekilde hükmolunacağının açıkça düzenlendiği, buna karşın maddi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen reddedilmesi durumuyla ilgili olarak özel bir düzenlemeye yer verilmediği; bununla birlikte, dava konusunun para olması nedeniyle nispî vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir ise de, olayın, mahkemeye erişim hakkı ve Anayasa Mahkemesi kararı ışığında değerlendirilmesinden, davacının, hak ettiği tazminat tutarını aşan bir miktarı vekâlet ücreti olarak idareye ödemesi sonucuna yol açacak olan söz konusu Tarife hükümlerinin ihmâl edilmesi gerektiği, bu nedenle uyuşmazlık tarihinde 2577 sayılı Kanun’un 3/d maddesinde, “…tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar”ın dilekçe üzerinde gösterilmesinin zorunlu olması, aksi bir durumun dilekçe ret nedenleri arasında sayılması, zararın düşük miktarda gösterilmesi ve bilirkişi raporuyla tespit edilen zararın dava dilekçesinde gösterilen miktardan yüksek çıkması durumunda, 2577 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrasına 11/04/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunla eklenen ıslah müessesesinin dava açma tarihinde bulunmaması nedeniyle reddedilen miktar yönünden davalı idare lehine nispî vekâlet ücretine hükmedilmesi hususlarının mahkemeye erişme ya da başvuruyu anlamsız/etkisiz kılma sonucunu doğurduğu açık olduğundan, “davalı idare lehine nispî vekâlet ücretine değil, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği” sonucuna varılmış, bu nedenlerle, “davalı idare tarafından davacıya ödenmek üzere” kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 900,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mahkeme kararında “davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi” gerekirken sehven “davalı idare tarafından davacıya ödenmek üzere kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 900,00-TL vekâlet ücretine hükmedildiği” ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunu’nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde, “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti” yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği belirtilmiştir.
    2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasında, “Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” kuralına yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Danıştay’ın, temyiz incelemesi neticesinde temyize konu kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayabileceği açıktır.
    Mahkeme tarafından, davalı idare aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinden “vekâlet ücreti” açısından yapılan incelemede:
    2577 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, yargılama giderlerinin kapsamı belirlenmiş; bu çerçevede, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği kurala bağlanmıştır.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği belirtilmiştir.
    Aktarılan mevzuat uyarınca, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında bulunduğu açıktır.
    Dosyanın incelenmesinden, Mahkeme kararının, Dairemizin 27/11/2019 tarih ve E:2017/565, K:2019/3906 sayılı kararı ile vekâlet ücreti yönünden bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen kararda, “davalı idare lehine nispî vekâlet ücretine değil, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği” sonucuna varılmış olmasına rağmen sehven “davalı idare tarafından davacıya ödenmek üzere kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 900,00-TL vekâlet ücretine hükmedildiği” anlaşılmakta olup davalı idare aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
    Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, İdare Mahkemesince verilen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan “davalı idare tarafından davacıya ödenmek üzere kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 900,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmesine” ilişkin kısmın “davacı tarafından davalı idareye ödenmek üzere kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 900,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmesi” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “davalı idare tarafından davacıya ödenmek üzere kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretine hükmedilmesine” ilişkin kısmın “davacı tarafından davalı idareye ödenmek üzere kararın verildiği tarihte (30/09/2016) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretine hükmedilmesi” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir