Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/3506, Karar No: 2021/535
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/3506 E. , 2021/535 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3506
Karar No:2021/535
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : … Petrol İnşaat Nakliyat Taahhüt Gıda Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının gerekçeli olarak onanmasına dair Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 17/06/2020 tarih ve E:2015/850, K:2020/1484 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Kendisine ait iki ayrı yerde petrol istasyonu bulunduğu, denetimi yapılan istasyonda akaryakıttan alınan numunelerin standartlara uygun olduğunun tespit edildiği ancak denetim sırasında sehven diğer istasyona ait bayilik lisansının sunulduğu, lehe kanun kuralının varlığı araştırılmadan karar verildiği, söz konusu fiilin sübuta ermemesi nedeniyle idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararının iptali gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘UN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.
Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2. Karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 17/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde, sorumluları hakkında altıyüzbin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; dördüncü fıkrasında, bayiler için bu cezanın beşte birinin verileceği öngörülmüştür.
Olayda, davacı şirket hakkında akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda dağıtıcısı dışında başka bir dağıtıcıdan akaryakıt ikmal ederek 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarını ihlâl ettiğinden bahisle, anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 137.357,00-TL idarî para cezası verilmiştir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 19. maddesi, 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilerek yeniden düzenlenmiş ve 8. maddenin ihlâli hâlinde uygulanacak idarî para cezası 19. maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinde sekizyüzellibin Türk Lirası olarak belirlenerek, bayiler için bu cezanın yine beşte birinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, Dairemizce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:” kuralının, (3) numaralı alt bendindeki “8. maddenin ihlâli” yönünden Anayasa’nın 2. maddesine aykırı görülerek yapılan itiraz başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş olup, anılan iptal kararı 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasına rağmen kanun koyucu tarafından 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden uygulanacak idarî para cezasına yönelik olarak belirlenen sürede yeni bir yasal düzenleme yapılmamıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel Kanun Niteliği” başlıklı değişik 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı kurala bağlanmıştır. 5326 sayılı Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiş ve madde ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması yükümlülüğünün ihlâli hâlinde Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten sonra yeni bir yasal düzenleme yapılmayarak bayiler için cezasızlık durumu gerçekleşmiş olup, görülmekte olan bu davada lehe olan bu durumun hukuk devleti ilkesi gereği davacıya da aynen uygulanması gerekir.
Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi’nce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptal edilmesi ve kanun koyucu tarafından uygulanacak yaptırım konusunda iptal kararında verilen dokuz aylık süre içerisinde herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması karşısında, bu bendi ihlâl eden bayiler için cezasızlık durumu gerçekleştiğinden lehe olan bu hukukî durumdan davacının da yararlandırılması gerektiğinden davacının karar düzeltme isteminin kabul edilerek davanın reddine ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.