Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/2312, Karar No: 2021/712
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2312 E. , 2021/712 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2312
Karar No:2021/712
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Akaryakıt Turizm Ticaret Nakliyat İthalat İhracat Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin asgari ödenmiş sermaye şartı yükümlülüğünü 25/03/2011 tarihine kadar yerine getirmediğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 61.638,00-TL idari para cezası verilmesine ve 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca … tarih ve … sayılı ihrakiye teslimi lisansının iptal edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin 20/06/2019 tarih ve E:2013/3511, K:2019/2181 sayılı kararı ile dava konusu işlemin lisans iptaline yönelik olarak verilen davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, idari para cezası verilmesine yönelik olarak verilen davanın reddine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmesi üzerine bozma kararına uyularak verilen kararda; Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde düzenlenen ve lisans verilmesi için aranılan şartlara yönelik getirilen kuralların tüm piyasa aktörleri için geçerli olduğu, davacı şirketin lisans aldığı tarih itibarıyla mevzuatta asgari ödenmiş sermaye şartına ilişkin düzenleme bulunmamakla birlikte, yönetmeliğin geçici maddesiyle tüm lisans sahiplerinin durumlarını mevzuata uygun hâle getirmeleri için 25/03/2011 tarihine kadar süre tanındığı, bu itibarla, belirtilen süre içerisinde durumlarını mevzuata uygun hâle getirmeyen lisans sahiplerinin faaliyetlerine son verilmesi hususunda idarenin yetkisinin bulunduğu, nitekim, davalı idarece, davacı şirketin ihrakiye teslimi lisansının iptaline karar verildiğinin görüldüğü, ancak, yukarıda belirtilen şartı yerine getirmeyen lisans sahiplerine başkaca bir yaptırım uygulanabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, serbest piyasa şartlarına göre faaliyet yürüten lisans sahiplerinin, asgari ödenmiş sermayelerini artırmaları hususunda idarece zorlanamayacaklarının açık olduğu, belirtilen şartı yerine getiremeyen lisans sahiplerinin, piyasa faaliyetlerine son verme yönünde tercihte bulunmalarına da bir engel bulunmadığı; bu itibarla, davacı şirketin, usulüne uygun şekilde edindiği lisans belgesine istinaden faaliyet yürüttüğü, mevzuatta sonradan yapılan değişiklikle asgari ödenmiş sermaye şartı getirildiği, şirketin bu şartı sağlayamamasının 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen “ilgili diğer mevzuat”a aykırılık şeklinde değerlendirilemeyeceği, fiilin, Kanun’un 4. maddesinde tanımlanan fiil ile örtüşmediği, bu bağlamda, “…Kanun’un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası…” verileceği yönündeki Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrasının davacı şirket hakkında uygulanmasına imkân bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin idari para cezasına yönelik kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin bozma kararına uyularak Mahkemece dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken sehven dava konusu işlemin tamamının iptaline karar verildiği, dava konusu işlemin tüm yönleriyle hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Her ne kadar, davalı idare tarafından, Dairemizin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken sehven dava konusu işlemin tamamının iptaline karar verildiği iddia edilmişse de, Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin sadece idari para cezasına yönelik kısmında yargılama yapıldığı ve bu kısımda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde iptal edilen kısmın sadece idari para cezasına yönelik kısım olduğu; lisans iptaline yönelik olarak Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kısmın ise Dairemizin 20/06/2019 tarih ve E:2013/3511, K:2019/2181 sayılı kararı ile onandığı ve karar düzeltme yoluna başvurulmayarak kesinleştiği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan yatırmış olduğu toplam …-TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.