Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/2237, Karar No: 2021/105
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2237 E. , 2021/105 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2237
Karar No:2021/105
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … A.Ş. (…) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Temmuz 2009 dönemine ilişkin … tarih ve …sayılı sistem kullanım ceza faturasının iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen 31.464,48-TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Dairemizin 26/11/2018 tarih ve E:2015/3703, K:2018/3335 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; dava konusu ceza faturası döneminde imzalı herhangi bir sistem kullanım anlaşması olmadığından davacı ile davalı idare arasında kurulması gereken sözleşme ilişkisinin kurulmamış olduğu, dava konusu işlemin dayanağının 24/12/2008 tarih ve 1894 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının (e) bendinde yer alan ve 2 numaralı ek İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesi olduğu, davalı idare tarafından tek taraflı olarak hazırlanan Yöntem Bildirimi’ne dayalı tesis edilen ceza faturasında hukuka uygunluk olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline ve işlem nedeniyle davacıdan tahsil edilen 31.464,48-TL fatura tutarının davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Yöntem Bildirimi’nin yasal dayanağının bulunduğu, iletim sistemine bağlı olarak faaliyet gösteren kullanıcılara sağlıklı iletim hizmeti sunmak ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla davalı idare tarafından yaptırımların öngörülmesi gerektiği, dava konusu işlemin bu kapsamda tesis edildiği ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, her ne kadar Mahkeme kararında dava konusu işlem nedeniyle davacıdan tahsil edilen tutarın davacıya geri ödenmesinde hesaplanacak yasal faize ilişkin başlangıç tarihi olarak “davanın açıldığı 24/04/2013” belirtilmişse de, dava konusu işleme karşı “05/03/2013 tarihinde” dava açıldığı anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.