Danıştay 13. Daire, Esas No: 2018/1791, Karar No: 2021/3170
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/1791 E. , 2021/3170 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/1791
Karar No:2021/3170
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Taşımacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin bayisinde, tescilli markası altında piyasaya sunulan akaryakıta ilişkin kalite kontrol izlemesini etkin biçimde yapmasına yönelik teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmadığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19/2-(a)-4 maddesi uyarınca 815,555-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin, “… Kasabası Kırşehir – Ankara karayolu üzeri 1. Km Kırşehir” adresinde kurulu akaryakıt istasyonunda 29/11/2004 tarihli ve BAY/390-38/00192 sayılı bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren … Petrol Ürün. Nakl. Turizm İşlt. Paz. Tic. ve San. Ltd. Şti. ile imzalamış olduğu bayilik sözleşmesinin 31/05/2012 tarihinde feshedildiği, Petrol Piyasası Kanunu gereği en geç 1 ay içerisinde davalı Kurum’a yapılması gereken fesih bildiriminin 17/08/2012 tarihine kadar yapılmadığı, bunun üzerine yazılı savunma alındığı, ancak savunma haklı görülerek davacı şirket hakkında bu fiilden ötürü idari yaptırım uygulanmadığı, 27/09/2012 tarihinde akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde otomasyon sistemi ile bu sisteme ait bilgisayar cihazları ve diğer parçalarının ambalajlı şekilde muhafaza edildiği, çalışır vaziyette olmadığının tespit edildiği, ancak istasyonun bu şekilde faaliyetine devam ettiğinin Kırşehir Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısından anlaşıldığı, 27/09/2012 tarihli denetim tutanağında imzası bulunan ve istasyonda pompacı olarak çalıştıklarını beyan eden … ve …’in, ‘istasyonun yaklaşık 1 yıldan beri bu şekilde faaliyetini devam ettirdiğini ve otomasyon sisteminin de kurulmadığını ifade ettikleri, davacı şirketin bayilik sözleşmesinin feshedildiğini 17/08/2012 tarihinde Kurum’a gecikmeli bildirmiş olmasına ve mevzuatta belirtilen üç aylık sürenin de dolmuş olmasına rağmen lisansın sona erdirilmediği, zaten söz konusu bayi ile 23/08/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni sözleşme imzalandığının bildirildiği, bu nedenle yapılan feshin Kurumca işleme alınmayarak … tarihli ve … sayılı bayilik lisansının hâlen geçerli olduğunun kabul edildiği, dağıtıcısı olduğu bayide tescilli markası altında piyasaya sunulan akaryakıta ilişkin kalite kontrol izlemesini etkin biçimde yapmasına yönelik teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmadığının tespiti nedeniyle yapılan soruşturma neticesinde Denetim Dairesi Başkanlığı’nca tanzim edilen … tarih ve … sayılı Soruşturma Raporu doğrultusunda davacı şirketin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19/2-(a)-4 maddesi gereği 815,555 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının alındığı, anılan Kurul kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı,
Mevzuat uyarınca, dağıtıcı lisansı sahiplerinin Kurum tarafından belirlenen esaslara uygun olarak bayilerinde kaçak akaryakıt satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemini kurmak ve uygulamakla yükümlü olduğu, anılan yükümlülükleri yerine getirmediği takdirde yasada belirlenen yaptırımların uygulanacağının açık olduğu,
Bu durumda, davacı şirketin bayisine ait akaryakıt istasyonunda tescilli markası altında piyasaya sunulan akaryakıta ilişkin kalite kontrol izlemesini etkin biçimde yapmasına yönelik teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmaması nedeniyle üzerine düşen yükümlüğü yerine getirmediğinin anlaşıldığı, bu itibarla, davalı idare tarafından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından dava konusu işleme dayanak olan kanun maddesinin anayasaya aykırı olduğu, idari para cezası miktarında ölçülülük ilkesinin aşıldığı ve ceza zamanaşımı kurallarının uygulanması gerektiği, bayi ile sözleşmeyi fesh ettikleri ve söz konusu eylemin düzeltilebilir eylem niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının Anayasaya aykırlık iddiası ciddi görülmemiştir.
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: … , K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 05/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.