Danıştay 13. Daire, Esas No: 2017/2471, Karar No: 2021/3615

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/2471 E. , 2021/3615 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2471
Karar No:2021/3615

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Fonu (Fon)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 11/04/1994 tarih ve 94/5456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan ve daha sonra … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 02/02/1996 tarihinde iflâsına karar verilen … Bankası A.Ş. … Bank A.Ş.’nin hakim ortağı olan davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve… sayılı, 175.374.396,32-TL bedelli ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; 11/04/1994 tarih ve 94/5456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan ve daha sonra … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 02/02/1996 tarihinde iflâsına karar verilen … Bank A.Ş.’nin iflas tasfiye işlemlerine başlanması sonucu iflas masasına başvuran alacaklılarından 932’sinin talebi kabul edilerek sıra cetveline kaydının yapıldığı, bu arada Fon’un, 3182 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca sigorta kapsamında mudilere yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacağı ile Bankaca ödenmeyen mevduat sigortası primlerinden kaynaklanan alacağının ve 4389 sayılı Kanun’un Geçici 3. maddesi uyarınca mudilere sigorta kapsamında yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacağının iflas masasına kaydedildiği, ancak Fon’un iflas masasına kayıtlı alacağının tahsil edilecek durumda olmadığı sonucuna ulaşılması üzerine Fon Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile; mudilere yapılan ödemelerden kaynaklanan ve 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre yapılan hesaplama sonucunda 30/09/2006 tarihine kadar faizi ile birlikte toplam 59.977.238,14-TL’nin Fon alacağı sayılmasına, Fon alacaklarının tahsilini teminen 4389 sayılı Kanun hükümleri ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 108. maddesinin 1., 2., 3. ve 4. fıkraları, 134. maddesinin 10., 11. ve 16. fıkraları, Geçici 11. ve Geçici 16. maddeleri uyarınca … Bank A.Ş.’nin yönetim ve denetimini doğrudan ve dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran gerçek ve tüzel kişi ortakları ile yöneticileri hakkında 6183 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde takip ve tahsil işlemlerinin yapılmasına karar verildiği, anılan karar uyarınca davacı şirket adına takibe geçilerek 59.977.238,14-TL tutarında … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubu düzenlendiği, bu işleme karşı açılan davanın … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla reddedildiği, davacı tarafça Mahkeme kararı temyiz edildikten sonra temyiz talebinden vazgeçilmesi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce temyiz istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verildiği, bu karara karşı karar düzeltme yoluna gidilmediğinden ödemeye çağrı mektubunun kesinleşmesi nedeniyle davacı şirketin amme borçlusu sıfatı kazandığı, bu arada davalı idare ile davacı şirket arasında 17/04/2007 tarihinde yapılan protokol gereği borcun yeniden yapılandırılarak sözü edilen borcun 55 taksitle ödenmesine karar verildiği, protokol yapılabilmesi için peşin olarak 1.906.292 Dolar ve protokol imzalanırken 200.000 Dolar ödenmesi durumunun protokolün 5.3.2 maddesinde yer aldığı, yine protokolün 7. maddesinde protokol hükümlerinin ihlâli hâlinde 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takiplere kaldığı yerden devam olunacağı maddesinin bulunduğu, 27/09/2007 tarih ve 489 sayılı Fon Kurulu kararı ile ek protokol imzalandığı, davacı tarafın protokolü ihlâl etmesi nedeniyle protokolün geçersiz hâle gelmesi sonrası davalı idarece … tarih ve … sayılı ödeme emriyle 59.977.238,14-TL tutarın davacıdan istenilmesi üzerine … İdare Mahkemesi’nin … sayılı esasına kayden açılan davada, protokol hükümleri gereğince ödenmiş olan meblağ mahsup edilmeksizin ödeme emrinin düzenlenmesi nedeni ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mezkûr kararın Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği, davalı idarece Mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edilerek protokole göre yapılan ödemeler mahsup edilmek suretiyle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, ödeme emrinin dayanağı olan ödemeye çağrı mektubunun … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla hukuka uygun bulunarak kesinleştiği görüldüğünden, hukuka uygun bulunan ve yapılan protokol uyarınca vadesinde ödenmeyen alacağın tahsiline … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile hükme bağlanan mahsup işlemi yapıldıktan sonra devam edilmesinde yasal engel bulunmadığından tanzim edilen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Fon’un … Bankası’ndan 298.465.757,01-TL tahsilat yaptığı ve alacağının tamamını tahsil ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının protokol borçlusu olduğu, mülga Bankalar Kanunu uyarınca sigorta kapsamında mudilere ödenen tutarlar ile mevduat sigortası primlerinden kaynaklanan Fon alacağının … Grubu ile imzalanan protokol gereği davacı tarafından kabul edildiği, … Bankası ile olan yargısal sürecin hâlen devam ettiği, yapılan tahsilatın bloke hesapta tutulduğu, mahsup işleminin gerçekleştirilmediği, … Bankası tarafından Fon’a ödenen 298.465.757,01-TL’ye ilişkin olarak… Bank A.Ş. İflas Masasına karşı kayıt kabul davası açıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
11/04/1994 tarih ve 94/5456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan ve daha sonra … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 02/02/1996 tarihinde iflâsına karar verildiği ve … Bank A.Ş.’nin iflas tasfiye işlemlerine başlandığı, Fon’un, 3182 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca sigorta kapsamında mudilere yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacağı ile Bankaca ödenmeyen mevduat sigortası primlerinden kaynaklanan alacağının ve 4389 sayılı Kanun’un Geçici 3. maddesi uyarınca mudilere sigorta kapsamında yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacağının iflas masasına kaydedildiği, ancak Fon’un iflas masasına kayıtlı alacağının tahsil edilecek durumda olmadığı sonucuna ulaşılması üzerine Fon Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile; mudilere yapılan ödemelerden kaynaklanan toplam 59.977.238,14-TL’nin Fon alacağı sayılmasına, Fon alacaklarının tahsilini teminen 4389 sayılı Kanun hükümleri ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 108. maddesinin 1., 2., 3. ve 4. fıkraları, 134. maddesinin 10., 11. ve 16. fıkraları, Geçici 11. ve Geçici 16. maddeleri uyarınca … Bank A.Ş.’nin yönetim ve denetimini doğrudan ve dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran gerçek ve tüzel kişi ortakları ile yöneticileri hakkında 6183 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde takip ve tahsil işlemlerinin yapılmasına karar verildiği, anılan karar uyarınca davacı şirket adına takibe geçilerek 59.977.238,14-TL tutarında … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubu düzenlendiği, bu işleme karşı açılan davanın … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla reddedildiği, davacı tarafça Mahkeme kararı temyiz edildikten sonra temyiz talebinden vazgeçilmesi üzerine Dairemizce temyiz istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verildiği, bu karara karşı karar düzeltme yoluna gidilmediğinden ödemeye çağrı mektubunun kesinleşmesi nedeniyle davacı şirketin amme borçlusu sıfatı kazandığı, bu arada davalı idare ile davacı şirket arasında 17/04/2007 tarihinde yapılan protokol gereği borcun yeniden yapılandırılarak sözü edilen borcun 55 taksitle ödenmesine karar verildiği, protokol yapılabilmesi için peşin olarak 1.906.292 Dolar ve protokol imzalanırken 200.000 Dolar ödenmesi durumunun protokolün 5.3.2 maddesinde yer aldığı, yine protokolün 7. maddesinde protokol hükümlerinin ihlâli hâlinde 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takiplere kaldığı yerden devam olunacağı maddesinin bulunduğu, … tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararı ile ek protokol imzalandığı, davacı tarafın protokolü ihlâl etmesi nedeniyle protokolün geçersiz hâle gelmesi sonrası davalı idarece … tarih ve … sayılı ödeme emriyle 59.977.238,14-TL tutarın davacıdan istenilmesi üzerine … İdare Mahkemesi’nin … sayılı esasına kayden açılan davada, anılan Mahkeme’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla protokol hükümleri gereğince ödenmiş olan meblağ mahsup edilmeksizin ödeme emrinin düzenlenmesi nedeni ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mezkûr kararın Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği, davalı idarece Mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edilerek protokole göre yapılan ödemeler mahsup edilmek suretiyle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
01/11/2005 tarih ve 25983 sayılı Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Geçici 11. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun’un yayımı tarihinden önce, 26/12/2003 tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fon’a intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü Fon alacakları tahsil edilinceye kadar bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanun’un 14, 15, 15/a, 16, 17, 17/a ve 18. maddeleri, Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri ile Geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. maddesinin 3. fıkrasında, “…Fon kaynakları ile her türlü alacaklarının ve hisseleri kısmen veya tamamen Fona intikal eden bankaların; yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarından, bu ortakların yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya başkalarıyla birlikte elinde bulundurdukları şirketlerden ve iştiraklerinden, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, genel müdür ve yardımcıları, kredi komitesi başkan ve üyeleri ile imzaları bankayı ilzam eden memurları ve bunların eş ve çocuklarından olan alacakları ile hisseleri Fona intikal eden diğer bankaların bunlardan olan alacaklarından Fon tarafından devralınanlar ile (7) numaralı fıkranın (b) bendinde belirtilen kişilere ait olup Fon tarafından devralınan alacakların takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır…”; 7. fıkrasının (b) bendinde, “Hisseleri kısmen veya tamamen Fon’a intikal eden bir bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının veya yöneticilerinin, yönetim kurulu, kredi komiteleri, şubeler, diğer yetkili ve görevliler aracılığıyla veya sair suretlerle banka kaynaklarını ve varlıklarını doğrudan veya üçüncü kişilere rehnetmek, teminat göstermek, ekonomik gücü olmayan kişilere kredi vermek, karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt içi veya yurt dışı banka ve mali kuruluşlar nezdinde depo veya sair adlarla hesap açtırmak veya bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde kullanmak suretiyle veya başkaca dolanlı işlemlerle edindikleri veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, mal, her türlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğan alacak Fon alacağı sayılır. Bu alacaklar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Fon, bu para, mal, her türlü hak ve alacaklara ihtiyati haciz koymaya, muhafaza altına almaya ve bunlardan değeri Fon tarafından belirlenemeyenleri 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 72’nci maddesine göre kurulan takdir komisyonlarının Fon tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşlarca hazırlanacak raporları da dikkate alarak tespit edeceği değeri üzerinden, alacağına ve/veya bu bankaların Fon tarafından devralınan zararlarına mahsuben devralmaya yetkilidir. Bu alacaklara zararın ve/veya alacağın doğmasına sebebiyet veren haksız işlemin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51’inci maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanır…” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… Bank A.Ş.’nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin 11/04/1994 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile kaldırıldığı, Bankanın yönetiminin geçici olarak … Bankası’na devredildiği, 02/02/1996 tarihi itibarıyla… Bank A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, sigorta kapsamında mudilere yapılan ödemeler ile mevduat sigortası primlerinden kaynaklanan Fon alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine … Bank’ın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak elinde bulunduran ortakları ile yöneticileri hakkında 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca takip işlemlerinin başlatılmasına karar verildiği ve … Bank A.Ş.’nin hakim ortağı … Grubu şirketlerinden olan davacı şirket hakkında da dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, … Bank A.Ş.’nin yönetiminin geçici olarak … Bankası’na devredildiği dönemde (11/04/1994 ile 15/11/1996 tarihleri arasında) … A.Ş. hisselerinin … Bankası tarafından … Grubuna satışına ilişkin sözleşme gereğince … Holding A.Ş. tarafından… Bankası’na ödenen 75.000.000-USD peşinatın 52.600.000-USD’lık kısmının … Bank A.Ş. kaynağı olduğunun tespiti nedeniyle mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca … Bankası ile … Holding arasında akdedilen 22/04/1994 tarihli sözleşmenin Fon’a karşı hükümsüz kılınarak banka kaynağının edinen/edindirilen kişi olan İş Bankası’ndan tahsili amacıyla… Bankası’nın 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takibine ilişkin … tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararının iptali istemiyle… Bankası tarafından açılan davada, Dairemizin 28/01/2016 tarih ve E:2015/2873, K:2016/107 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, alınan kararın temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 22/03/2017 tarih ve E:2016/2262, K:2017/1309 sayılı kararıyla onanmasına, 28/03/2019 tarih ve E:2017/2086, K:2019/1421 sayılı karar ile de karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek kesinleştiği görülmüştür.
Aktarılan yargısal süreç sonunda, Fon alacağının tahsili amacıyla … Bankası’ndan 298.465.757,01-TL’lik bir tahsilat sağlandığı anlaşıldığından, Fon tarafından … Bankası’ndan tahsil edilen 298.465.757,01-TL’nin iflas masasına kaydının sağlanması ve mahsup işleminin yapılması sonrasında bakiye Fon alacağı kalması hâlinde ancak kalan miktar üzerinden takibe devam edilebileceğinden dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 02/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir