Danıştay 13. Daire, Esas No: 2017/1710, Karar No: 2021/749

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/1710 E. , 2021/749 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2017/1710
    Karar No:2021/749

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İzbeton-İzmir Büyükşehir Belediyesi Beton ve Asfalt Enerji Üretimi ve Dağıtım Tesisleri Su Kanalizasyon Ticaret Sanayi A.Ş.’nce 05/11/2015 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “İzmir 2. Bölgedeki Cadde ve Sokaklarda Tamir Ekipleri ile Bakım Onarım Yapılması İşi” ihalesi kapsamında davacı tarafından yatırılan 50.000,00-TL teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin işleme karşı yapılan itirazen şikâyet başvurusunun süre ve şekil yönünden reddine dair Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul) 03/02/2016 tarih ve 2016/UY.IV-437 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce; 12/10/2015 tarihinde ilan edilen ihalenin 05/11/2015 tarihinde gerçekleştirildiği, davacı şirket tarafından ihaleye teklif sunulduğu, davacı şirketin %50 oranında ortağı ve aynı zamanda kanunî temsilcisi olan şahsın ihalelerden yasaklanmış olmasına rağmen ihaleye katılım sağlaması sebebiyle davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılarak hakkında yasaklama ve geçici teminatın gelir kaydedilmesine karar verildiği, davacının söz konusu işlemi 19/11/2015 tarihinde tebellüğ ettiği, bu işlemin teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin kısmına karşı aynı gün yapılan şikâyet başvurusunun idarece reddine karar verildiği, şikâyetin reddi kararının 02/12/2015 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından 16/12/2015 tarihli dilekçe ile … İdare Mahkemesi’nde şikâyetin reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açıldığı, anılan Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, şikâyetin reddine ilişkin karara karşı davalı idareye itirazen şikâyet yoluna başvurulması gerekirken, bu yol kullanılmaksızın dava açıldığından bahisle, idarî merci tecavüzü sebebiyle dava dilekçesi ve eklerinin davalı idareye tevdiine karar verildiği, Mahkeme kararı ve eklerinin 25/01/2016 tarihinde davalı idare kayıtlarına alındığı, şikâyet başvurusunun reddine dair işleme karşı bu işlemin 02/12/2015 tarihinde davacıya tebliğinden sonra 10 gün içinde davalı idareye itirazen şikâyet başvurusunda bulunulması gerekirken, bu süre dolduktan sonra 16/12/2015 tarihinde … İdare Mahkemesi’nde dava açıldığı ve itirazen şikâyet için öngörülen süre dolduktan sonra açılan davanın itirazen şikâyet için öngörülen ve davacı şirket tarafından kaçırılan süreyi canlandırmayacağı dikkate alındığında, davacının itirazen şikâyet başvurusunun süre ve şekil bakımından reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iptali istenen geçici teminatın irat kaydedilmesi işleminin ihale süreciyle ilgili olmadığı, dava konusu işlemin davalı idare tarafından değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki tarafından tesis edildiği, bu durumda ihale mevzuatında öngörülen özel sürelerin değil, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenen genel dava açma sürelerinin uygulanması gerektiği, sıkı şekil şartları ile kısa başvuru sürelerinin bireylerin haklarını ihlâl etmemek adına esnek uygulanması gerektiği, yasaklama kararından haberi olmadığından ihaleye katılım sağladığı, geçici teminatının irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir