Danıştay 13. Daire, Esas No: 2017/1572, Karar No: 2021/673

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/1572 E. , 2021/673 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2017/1572
    Karar No:2021/673

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo ve Televizyon İletişim Reklam
    Yayıncılık A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 04/08/2015 tarihinde yayınlanan tele alışveriş kuşağında “…” isimli ürünün tanıtımı yapılmak suretiyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 9. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle, davacı şirkete anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 13.601,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mevzuat hükümleri ile dava dosyasındaki bilgi belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, yayında belirtilen hususların insanların tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güveni sarsacak nitelikte yanıltıcı ve tüketicinin çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu, oysa ticari iletişimin yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek zorunda olduğu, bu itibarla, 6112 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinin tekraren ihlâl edildiği gerekçesiyle aynı Kanun’un 32. maddesi 2. fırkası uyarınca 13.601,00-TL idari para cezası uygulanmasına dair dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, aynı fiilden dolayı verilen uyarı cezasının usulsüz tebliğ edildiği, usulüne uygun uyarı cezası tesis edilmeden idari para cezası uygulanmasının hukuka aykırı olduğu, söz konusu yayının 6112 sayılı Kanun’un 9. maddesinin (c) bendini ihlâl etmediği, aldatıcılık unsurunun tespit yönteminin hatalı olduğu, aldatıcılık unsurunun bulunmasının tek başına yeterli olmadığı, aldatıcılık unsurunun tüketicinin satın alma kararını etkileyebilir nitelik taşıyıp taşımadığı hususunun önem arz ettiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu yayında mevzuata aykırı olduğu düşünülen pek çok öğenin mevcut olduğu, tanıtım yayınında kullanılan ifadeleri ve ürüne dair iddiaları destekleyen somut bir argümana rastlanmadığı, tanıtımı yapılan ürünlerin farmakolojik içeriğinin ne olduğunun belirsiz olduğu, Sağlık Bakanlığı’nın konu ile ilgili yazılarında da, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış söz konusu ürünlerin tanıtım yayınının yapılmasının izleyiciyi yanıltıcı, istismar edici ve izleyicilerin sağlığına, çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu, tebligatların usule uygun bir şekilde yapıldığı, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 24/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir