Danıştay 13. Daire, Esas No: 2016/608, Karar No: 2021/2287
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/608 E. , 2021/2287 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/608
Karar No:2021/2287
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Bilişim Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Erzincan il Özel İdaresi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nce 25/06/2012 tarihinde gerçekleştirilen “Erzincan İli 8 İlçesine Kent Güvenlik Yönetim Sistemi Yapılması (MOBESE) İşi” ihalesine yönelik olarak davacı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul) 08/08/2012 tarih ve 2012/UY.II-3172 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin 27/10/2014 tarih ve E:2014/2941, K:2014/1221 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Teknik Şartname’nin 2.8. maddesinin tek markayı işaret edip etmediğinin, işaret ediyorsa bu markanın ne olduğunun açıklanmasının istenilmesine, anılan maddede belirtilen ürünlerin Türkiye ve dünyadaki üreticilerine ilişkin araştırma yapılarak bu konuya ilişkin bilgilere yer verilmek suretiyle bilirkişilerden gerekçeli ek rapor istenildiği, bilirkişiler tarafından düzenlenen 02/07/2015 tarihli raporda ”…daha önceki raporumuzda da belirttiğimiz gibi cihazların ve yazılımların birlikte çalışılabilirliğini sağlayan standartlara şartnamede yer verilmediği, çalışıyor olmasını garanti eden ONVIF konsorsiyumu gibi örgütlerin bulunduğu ve dünyada standartlaşma ile marka bağımlılığı sorununun çözüldüğü, farklı marka cihazların sistemlerde uyum içinde çalışabileceği; ancak şartnamede heyetimizin olması gerektiğini belirttiği standartların belirtilmemesinin şartnameye temel oluşturan sistemleri kuran ve tesis eden firmaların, mevcut piyasa şartlarında aynı marka sistemleri bir arada kullanmayı tercih etmelerinden dolayı; şartnameye standartlar yerine bu maddenin eklenmesinin şartnameyi hazırlayan kişiler tarafından yanlış bir algıdan kaynaklanmış olabileceği, madde 2.8. de kurulacak sistemin donanım bileşenleri ile bunlara ait yönetim, denetim, depolama ve kontrol yazılımlarının ve süreç yönetim yazılımları lisanslarının üretici tarafından ücretinin sağlanması şartına bağlanarak aynı üreticiye ait yazılım ve donanımların kullanılmasının zorunlu hâle getirilmesinin belirli bir marka veya modele yönlendirme yapılması düşüncesini arttırdığı, belirtilen bu hususların şartnamenin belirli bir markayı işaret ettiği düşüncesinin önünü açtığı düşünülmektedir. Heyetimiz firmalara ve/veya şartnameyi hazırlayan kişi/kişilere ve/veya kurum/kurumlara taraf olmadığından mevcut incelemeler ve teknik değerlendirmeler ışığında bilimsel görüş belirtmiştir. Bu sebeplerden dolayı, Madde 2.8.’de tek bir markayı işaret ettiği kanaatinin yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı düşünüldüğü ve raporlandığı, ilgili maddenin hangi firma ya da sistemleri işaret ettiğine dair somut verilere ulaşılamadığı, dünyada olduğu gibi ülkemizde de CCTV standartlarını haiz olan ya da olmayanlar ile ONVIF üyesi olan ya da olmayan bu ürünleri ithal eden ve/veya üretim, satış, kurulum ve servisinden sorumlu olan yerli ve yabancı tüm ulusal ve uluslararası firmaların bir MOBESE sistemi tesis edebileceğinin değerlendirildiği, mobese sistemleri pek çok bileşeni içerdiğinden tek bir marka ürün tercih edilmesi akılcı bir yol gibi görünse de bunların standartlara dayanılarak tercih edilmesinin daha uygun olacağı..” yönünde görüş bildirildiği, taraflara tebliğ edilen ek bilirkişi raporunun karara esas alınabilecek nitelikte olduğu, dava konusu ihaleye ait Teknik Şartnamenin 2.7. ve 2.8. maddesinin açıkça tek bir markayı işaret etmediği ve çelişkili olmadığı anlaşıldığından, davacının itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bilirkişiler tarafından düzenlenen kök ve ek raporda Teknik Şartname’nin 2.8. maddesinin tek bir markayı işaret ettiği hususunun belirtildiği, ancak bilirkişi heyetlerinin bilimsel görüş belirtebilecekleri, hangi markanın işaret edildiğine yönelik olarak yeniden bir ek rapor alınması gerektiği, eksik incelemeye dayalı olan Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu ihaleye ait Teknik Şartname’nin ihtiyaçların uygun ve zamanında karşılanması gerektiği ilkesine uygun biçimde düzenlendiği, bilirkişi raporunda Teknik Şartname’nin 2.7. ve 2.8. Maddeleri arasında çelişki bulunmadığı, rekabetin sağlanması ve kamu kaynaklarının verimli kullanılması ilkelerine aykırı olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.