Danıştay 13. Daire, Esas No: 2016/443, Karar No: 2021/114
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/443 E. , 2021/114 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/443
Karar No:2021/114
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Radyo ve Televizyon Yayıncılığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 07/06/2010 tarihinde yayınlanan reklamlarda mülga 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un “Reklamların Yerleştirilmesi” başlıklı 21. maddesinin birinci fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle 6112 sayılı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 97.192,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin 08/07/2014 tarih ve 2014/38 sayılı toplantıda alınan 23 sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 24/08/2010 tarih 2010/49-16 sayılı Kurul kararıyla uyuşmazlık konusu yayın nedeniyle davacı şirketin 375.000-TL idarî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu işleme karşı açılan davanın … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile reddedildiği, bu kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 03/02/2012 tarih ve E:2011/4452 K:2012/223 sayılı kararı ile bozulduğu, … İdare Mahkemesi tarafından bozma kararına uyularak … tarih ve E:… K:… sayılı karar ile davacıya 2010 yılı Mayıs ayı brüt ticari geliri net biçimde tespit edilerek yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle anılan işlemin iptal edildiği, dava konusu Kurul kararıyla yargı kararının uygulanmasını teminen 6112 sayılı Kanun kuralları uyarınca davacıya 97.192,00-TL idarî para cezası verilmesine karar verildiği, dava konusu işlemin yargı kararının uygulanması amacı ile tesis edildiği anlaşılmakta ise de … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 17/04/2015 tarih ve E:2014/3314 K:2015/1517 sayılı kararı ile, “Dava konusu işlemin tesis edilme gerekçesinin reklam ve reklam kuşakları arası süresi, tanıtıcı reklam süreleri ve program tanıtımı adedinin 3984 sayılı Kanun’a aykırı olduğu anlaşılmakta ise de, dava konusu işlem tesis edildikten sonra 3984 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 2. fıkrası ile Radyo ve Televizyon Yayınlarının Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 12/4. maddesinde yer alan iki reklam kuşağı arasında en az yirmi dakika süre bulunması koşulunun; 12/2. maddesindeki program içi reklam süresinin altı dakika olacağı koşulunun; 12/9. maddesinde yer alan tanıtıcı reklamlar süresinin doksan saniyeyi aşmayacağı koşulunun ve 12/11. maddesinde yer alan program tanıtımlarının program içindeki tek bir kesintide sadece bir tane olacağı koşulunun, bu konuların yeniden düzenlendiği 6112 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde yer almadığı, söz konusu hükümlerde uyuşmazlık konularına ilişkin yalnızca bir saatlik yayın süresi içinde reklam süresinin ve program tanıtım sürelerinin düzenlendiği, 3984 sayılı Kanun’da sayılan ve yukarıda belirtilen ihlâle konu fiillere ilişkin düzenleme bulunmadığı anlaşılmakta olduğundan, yeni oluşan ve davacı açısından lehe olan bu hukuki durum karşısında hukuki dayanağı kalmadığı anlaşılan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesi ile onanmasına karar verildiği, söz konusu karar uyarınca dava konusu fiili nedeni ile davacının idari para cezası ile cezalandırılmasına imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarî istikrar ve kamu düzeninin sağlanması açısından idarî işlemlerin tesis edildikleri andaki hukukî duruma göre değerlendirilmesi gerektiği, olay tarihi ile işlem tarihinde yürürlükte bulunan mevzuatın farklılık içermesi hâlinde lehe olan düzenlemenin uygulanacağı, ancak işlemin tesis edildiği tarihten sonra meydana gelen mevzuat değişikliklerinin dikkate alınmaması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, 6112 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle dava konusu idarî para cezası işleminin dayanağı olan düzenlemenin ilga edildiği, eylemin kabahat olmaktan çıkarılması sebebiyle ceza verilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.