Danıştay 13. Daire, Esas No: 2015/600, Karar No: 2021/5410
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/600 E. , 2021/5410 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/600
Karar No:2021/5410
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulu ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında doğrudan temin usulüyle düzenlenen, %21 istihdam taahhüdünü içeren, 4 grup satış elemanı, 2 grup kasiyer, 1 grup depo sorumlusu ve 1 grup oto LPG bakımcısı mesleklerindeki iş gücü yetiştirme kurslarında, istihdam yükümlülüğünün 6 grup kursta kısmen yerine getirildiği, 2 grup kursta ise hiç yerine getirilmediğinden bahisle, Eğitim Hizmetleri Sözleşmelerinin 10.9, 10.10 ve 34.3. maddelerine istinaden kurslar için Yüksekokul Müdürlüğü’ne ödenen faiziyle birlikte toplam 103.368,22-TL’nin 15 gün içerisinde İl Müdürlüğü hesabına yatırılması, hak edişlerden bloke edilen toplam 66.445,29-TL’nin irat kaydedilmesi ile Yüksekokul Müdürlüğü’ne 2 yıl süreyle yasaklılık hükümleri uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … . İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … Meslek Yüksekokulu ile Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında 8 adet kurs düzenlenmesi hususunda 13/06/2011 tarih ve … -…-…-…-…-…-…-… sayılı Eğitim Hizmetleri Sözleşmeleri’nin imzalandığı, sözleşmeler uyarınca her kursun 25 kursiyerden oluşacağının belirlendiği, bütün kursların 13/06/2011 tarihinde başladığı ve 27/09/2011, 29/09/2011 ve 01/10/2011 tarihlerinde sona erdiği, İl Müdürlüğü’nce … tarih ve … sayılı yazı ile Yüksekokul Müdürlüğü’nden kurslardaki istihdama ilişkin belgelerin istenildiği, Yüksekokul Müdürlüğü tarafından istihdama ilişkin belgelerin ibraz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, söz konusu kurslar için %21 istihdam mükellefiyetine göre 6 kişinin istihdam edilmesi gerekirken … sözleşme no’lu satış elemanı kursu için … sözleşme no’lu satış elemanı kursu için … sözleşme no’lu satış elemanı kursu için … sözleşme no’lu satış elemanı kursu için … sözleşme no’lu kasiyer kursu için …sözleşme no’lu kasiyer kursu için 1 kişi için evrak sunulduğu, … sözleşme no’lu 1 grup olarak düzenlenen depo görevlisi mesleğindeki iş gücü yetiştirme kursu ve … sözleşme no’lu oto LPG bakım onarımcısı kursu için ise herhangi bir evrak ibraz edilmediğinin tespit edilerek dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Mevzuat ve sözleşme hükümlerine göre Yüksekokul Müdürlüğü tarafından düzenlenen kursların bitiş tarihinden itibaren kursiyerlerin en az % 21’inin istihdam edilmesi gerektiğinin açık olduğu, dosyada yer alan bilgi ve belgere göre, bu yükümlüğün 2 kurs için hiç yerine getirilmediği, diğer 6 kurs için ise kısmen yerine getirildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, davacı tarafından kamu kurumu niteliğinde devlet üniversitesi olduğu ve kuruluşu, işleyişi, eğitim öğretim faaliyetlerinin kanunla düzenlendiği, bu itibarla eğitim öğretim faaliyetini engelleyici karar alınamayacağı iddia edilmiş ise de, dava konusu işlemin, davacının yürüttüğü eğitim faaliyetlerini engelleyen bir yönünün bulunmadığı, sadece davacı ile iki yıl boyunca yeni sözleşmelerin yapılmamasına ilişkin olması nedeniyle iddianın yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, eğitim öğretim faaliyetini engelleyici karar alınmasının hukuka aykırı olduğu, protokol gereği kendisine düşen kısmıyla ilgili taahhütlerini yerine getirdiği, ancak kursiyerlerin kursa devam etmesi ya da çalışmak isteyip istememelerinin tamamen kendi irade ve tercihlerine bağlı olduğu, istihdam edilen kursiyerlere dair iş yeri bilgileri ile SGK bilgilerini elde etme imkânı bulunmadığı, bu tür bilgilere ulaşılmadan tamamen faraziyeye dayalı olarak işlem tesis edildiği, kursa başlamadan önce 90 günlük çalışma zorunluluğunu yerine getireceklerini beyan etmelerine rağmen istihdam aşamasında çalışmak istemeyen ya da 6 ay sonrası gibi farklı tarihte çalışabileceğini belirten kursiyerlere rastlandığı, Anayasa’ya göre angarya yasak olduğundan kursiyerlerin çalışma konusunda zorlanamadığı, kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğinden 3. şahıs konumundaki kursiyerlerin yaptıklarından ya da yapmadıklarından dolayı sorumlu tutulmasının açıkça hukuka aykırı olduğu, Üniversiteyi borç altına sokan sözleşmeleri Rektörlük Makamı ya da onun yetkili kıldığı kişinin imzalayabileceği, yetkilendirme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, sözleşmenin fiilen imkânsızlıklar içerdiği, kursun ders aşamasının yerine getirildiği, kursiyerlerin zorla çalıştırılmasının ise imkânsız olduğu, kursiyerlerden, kursun herhangi bir sürecinde belirli bir süre çalışmaya dair herhangi bir taahhüt de alınamayacağına göre kursiyerlerin 90 gün zorla çalıştırılacağını beklemenin hukuka aykırı olduğu, 3. kişilerin davranışlarına ilişkin taahhütte bulunulmasına yönelik bir sözleşmenin hukuka aykırı olması yanında fiilen imkânsız bir konuda sözleşmeye hüküm konulmasının da ayrıca bir geçersizlik nedeni olduğu, Devlet üniversitesi olduğundan faaliyet alanının eğitim öğretim olduğu, sözleşmenin ders vermeye yönelik hükümlerinin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na uygun olduğu, sözleşmenin karşılıklı anlaşma yoluyla değil, tek taraflı dayatma şeklinde hazırlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, sözleşmelerin tarafların hür iradeleri ile imzalandığı, zorla imzalatılmadığı, davalının kendi isteği ile hizmet alım ilanına katılarak kurs teklifinde bulunduğu, sözleşme incelendiğinde zorla çalıştırmayı öngören herhangi bir hükmün bulunmadığının görüleceği, kaldı ki sözleşmelerin bazı maddelerinin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, sözleşme hükümlerine uymayarak haksız kazanç sağlayan davacının bu tarz asılsız iddialarda bulunarak istihdam yükümlülüğünü yerine getirmemenin sorumluluğundan kurtulmaya çalıştığı, bilerek ve isteyerek kurslar sonunda taahhüt ettiği oranda kursiyerleri işe yerleştirmeyi önceden öngörmüş olup irade açıklamasını Eğitim Hizmetleri Sözleşmelerinde belirttiği, kursiyerlerin davacı tarafından seçildiği, herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığı, davacı tarafından kursiyerler seçilirken daha özenli davranılıp gerçekten işe ihtiyacı olan, çalışabilecek kişilerin seçilmesi gerektiği, ilanda sözleşmenin de yayımlandığı, eğer davacı istihdamı sağlama noktasında sıkıntı yaşayacağı düşüncesindeyse neden ilana katılarak kurs teklifinde bulunmuş olduğu, davacının sadece eğitim işini yerine getirmesinin tek başına yeterli olmayıp taahhüt ettiği oranda kursiyeri işe yerleştirme yükümlülüğünü de yerine getirmesi gerektiği, davacıya 8 kurs için ödeme yapıldığı, ayrıca kursiyerlere kursa devam ettikleri günlerin karşılığı olan kursiyer zaruri ödemesi ile genel sağlık sigortası kapsamında sigorta primlerinin ödendiği, istihdam yükümlülüğünün 6 kursta kısmen yerine getirildiği, 2 kursta hiç yerine getirilmediği, kursiyerlerin çalışmak istemedikleri iddiasını kanıtlayan herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, kursiyerlerin iş tekliflerini kabul etmediklerini gösteren yazılı bir belge de bulunmadığı, kaldı ki istihdam aşamasında kursiyerlerin çalışmak istemediklerinin Kuruma bildirilmediği, eğer bildirilseydi Kuruma kayıtlı işsizler arasından davacının bildirdiği iş yerlerine göndermeler yapılarak davacının istihdam yükümlülüğünün tamamlanmasının sağlanabilecek olduğu, Kuruma sunulan 31/05/2011 tarihli yazıdan da anlaşılacağı üzere Yüksekokul Müdür Yardımcısının ilgili evrakı düzenlemesi ve imzalaması için yetkili kılındığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi ile İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin … Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü’ne 2 yıl süreyle yasaklılık hükümleri uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik kısmının onanması; kısmen kabulü ile, dava konusu işlemin Yüksekokul Müdürlüğü’ne ödenen faiziyle birlikte toplam 103.368,22-TL’nin 15 gün içerisinde İl Müdürlüğü hesabına yatırılması ile hak edişlerden bloke edilen toplam 66.445,29-TL’nin irat kaydedilmesine dair kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik kısmının, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerlerinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… Meslek Yüksekokulu ile Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında doğrudan temin usulüyle düzenlenen %21 istihdam taahhüdünü içeren 4 grup satış elemanı, 2 grup kasiyer, 1 grup depo sorumlusu ve 1 grup oto LPG bakımcısı kursu olmak üzere her biri 25 kursiyerden oluşan 8 grup kursa ilişkin olarak … tarih ve …-…-…-…-…-…-…-…. sayılı Eğitim Hizmetleri Sözleşmeleri imzalanmıştır.
İl Müdürlüğü’nce, Yüksekokul Müdürlüğü’nden, kurslardaki istihdama ilişkin belgelerin istenmesi üzerine ibraz edilen belgelerin incelenmesi sonucunda, istihdam yükümlülüğünün, Yüksekokul Müdürlüğü tarafından, …-…-…-… sayılı sözleşmelerle düzenlenen satış elemanı kursları ile … -…sayılı sözleşmelerle düzenlenen kasiyer kurslarında kısmen yerine getirildiği, … sayılı sözleşmeyle düzenlenen depo görevlisi kursu ve … sayılı sözleşmeyle düzenlenen oto LPG bakım onarımcısı kurslarında ise hiç yerine getirilmediğinin tespit edilmesi üzerine … tarih ve … sayılı Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işlemi ile, Eğitim Hizmetleri Sözleşmelerinin 10.9, 10.10 ve 34.3. maddelerine istinaden, Yüksekokul Müdürlüğü’ne ödenen faiziyle birlikte toplam 103.368,22-TL’nin 15 gün içerisinde İl Müdürlüğü hesabına yatırılması, hak edişlerden bloke edilen toplam 66.445,29-TL’nin irat kaydedilmesi ile Yüksekokul Müdürlüğü’ne 2 yıl süreyle yasaklılık hükümleri uygulanmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ”Doğrudan temin” başlıklı 22. maddesinde, “Aşağıda belirtilen hâllerde ihtiyaçların ilân yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabilir: … ı) Türkiye İş Kurumu’nun, 25/6/2003 tarih ve 4904 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (b) ve (c) bentlerinde sayılan görevlerine ilişkin hizmet alımları ile 25/8/1999 tarih ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 48. maddesinin yedinci fıkrasında sayılan görevlerine ilişkin hizmet alımları, …” kuralı bulunmaktadır.
4094 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun ile istihdamın korunmasına, geliştirilmesine, yaygınlaştırılmasına ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere Türkiye İş Kurumu kurulmuştur. … Kurum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tâbi, tüzel kişiliği haiz, idarî ve malî bakımdan özerk bir kamu kuruluşudur. Kurum, vize ve tescile ilişkin hükümler hariç 26/05/1927 tarih ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ve 21/02/1967 tarih ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu’na tâbidir. Kurumun malları, alacakları, banka hesapları 09/06/1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 01/03/1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bakımından Devlet malı hükmünde olup haczedilemez, alacakları da Devlet alacağı derecesinde imtiyazlıdır. Kurum malları hakkında İcra ve İflas Kanunu’nun iflasa ilişkin hükümleri uygulanmaz. Kısa adı “İŞKUR” dur.”;
“Kurumun görevleri” başlıklı 3. maddesinde, “Kurumun görevleri şunlardır: … b) İşgücü piyasası verilerini, yerel ve ulusal bazda derlemek, analiz etmek, yorumlamak ve yayınlamak, İşgücü Piyasası Bilgi Danışma Kurulunu oluşturmak ve Kurul çalışmalarını koordine etmek, işgücü arz ve talebinin belirlenmesine yönelik işgücü ihtiyaç analizlerini yapmak, yaptırmak. c) İş ve meslek analizleri yapmak, yaptırmak, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri vermek, verdirmek, işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik işgücü yetiştirme, mesleki eğitim ve işgücü uyum programları geliştirmek ve uygulamak, istihdamdaki işgücüne eğitim seminerleri düzenlemek. …” kuralı yer almaktadır.
Dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Türkiye İş Kurumu İşgücü Uyum Hizmetleri Yönetmeliği’nin “İstihdam yükümlülüğü ve taahhüdü” başlıklı 24. maddesinde, “… (6) İşbirliği yapılan kurum ve kuruluşlar ya da yükleniciler, kursiyerlerin istihdam durumlarına ilişkin belgeleri il müdürlüklerine ibraz etmek zorundadır. (7) İstihdam yükümlülüğünün/taahhüdünün; a) Hiç yerine getirilmemesi hâlinde, yapılan tüm giderler, b) Kısmen yerine getirilmemesi hâlinde ise istihdam edilmeyen her bir kursiyer için, toplam kurs giderinin mezun kursiyer sayısına bölünmesi ile bulunan kişi başı ortalama maliyet yüklenicilerden geri alınır veya varsa bunların alacaklarından mahsup edilir.” kuralına yer verilmiştir.
… Meslek Yüksekokulu ile Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında imzalanan Eğitim Hizmetleri Sözleşmelerinin “Ödeme yeri ve şartları” başlıklı 10. maddesinde, “… 10.9. Yüklenici tarafından istihdam yükümlülüğünün kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi durumunda, bloke edilmiş olan %20 tutarındaki sözleşme bedeli idare tarafından yükleniciye ödenmeyecektir. 10.10. İstihdam yükümlülüğünü tamamen yerine getirmeyen yüklenicilerden, kursiyer zaruri giderleri ile kursiyer sigorta primleri dışında ilgili kurs için yapılan tüm giderler geri alınır veya varsa bunları alacaklarından mahsup edilir. …”; “Yasaklılık Hükümleri” başlıklı 34. maddesinde, “… 34.3. İstİhdam yükümlülüğünün hiç yerine getirilmemesi hâlinde -kursiyer zaruri gideri ile sigorta prim giderleri hariç- ilgili kurs için yapılan tüm giderler yüklenicilerden geri alınır ve/veya varsa bunların alacaklılarından mahsup edilir. Bloke tutar irat kaydedilir. Yüklenici hakkında iki yıl süresince yasaklılık hükümleri uygulanır. 34.4. İstihdam yükümlülüğünün kısmen yerine getirilmemesi hâlinde ise; istihdam edilmeyen her bir kursiyer için, -kursiyer zaruri gideri ile sigorta prim giderleri hariç toplam kurs giderinin mezun kursiyer sayısına bölünmesi ile bulunan- kişi başı ortalama birim maliyet yüklenicilerden geri alınır ve/veya varsa bunların alacaklarından mahsup edilir. Bloke tutar irat kaydedilir. Yüklenici hakkında bir yıl süresince yasaklılık hükümleri uygulanır.” kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari dava türleri; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış; 14. maddesinin 3/a bendinde, dava dilekçelerinin ilk inceleme aşamasında görev yönünden incelenmesi gerektiği belirtilmiş; 15. maddesinin 1/a bendinde ise, 14. maddenin 3/a bendine göre adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME:
1) Temyize konu Mahkeme kararının, dava konusu … tarih ve … sayılı Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işleminin, Yüksekokul Müdürlüğü’ne 2 yıl süreyle yasaklılık hükümleri uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik kısmında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
2) Mahkeme kararının, dava konusu işlemin, Eğitim Hizmetleri Sözleşmesine istinaden Yüksekokul Müdürlüğü’ne ödenen faiziyle birlikte toplam 103.368,22-TL’nin 15 gün içerisinde İl Müdürlüğü hesabına yatırılması ile hak edişlerinden bloke edilen toplam 66.445,29-TL’nin irad kaydedilmesine ilişkin kısmı bakımından davanın reddine yönelik kısmına gelince;
İdarenin, genel ehliyetini kullanarak sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği gözetilerek gerçekleştirdiği sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tabi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapılmasına karşılık; 2577 sayılı Kanun’un idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c maddesinde ifade edildiği üzere “genel hizmetlerden birinin yürütülmesi” amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise idari yargı yerleri görevlidir.
İdari işlemler, idari makamların, kamu gücü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran, muhataplarının hukukî durumlarında değişiklik yapan tek yanlı irade açıklamalarıdır. Buna göre, idari işlemlerin “idari makamlarca tesis edilmiş olma”, “tek yanlı olma” ve “icrailik niteliğini taşıma” unsurlarını bünyesinde barındırması gerekmektedir. Öte yandan, bir sözleşmenin idari sözleşme sayılabilmesi için sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşıması, taraflardan birinin idare olması ve özel hukuk hükümlerini aşan, kamu hukukuna özgü ve kamu hukukundan doğan şart ve hükümleri içermesi zorunludur. Taraflardan biri idare olmakla birlikte, tarafların özgür iradeleriyle imzalanan ve idari sözleşme niteliği taşımayan bir sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerince çözümlenecektir.
4734 sayılı Kanun ile diğer ihale mevzuatı çerçevesinde ihale aşamasında tesis edilen işlemlerden doğabilecek uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince, ihale safhası tamamlanıp taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan ve sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların ise adli yargı yerlerince çözümlenmesi gerektiği yerleşik hâle gelmiş yargı içtihatlarınca kabul edilmektedir. Bu kabul, ihale mevzuatı uyarınca akdedilen sözleşmelerin özel hukuk sözleşmesi olarak nitelendirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Doğrudan temin bir ihale usulü olarak kabul edilmese de 4734 sayılı Kanun hükümlerine dayalı olarak gerçekleştirilen alım usulü ile Kadıhanı Faik İçil Meslek Yüksek Okulu ile Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında imzalanan “Eğitim Hizmetleri Sözleşmeleri”nde, yüklenicinin, kursiyerlerin ve idarenin görev ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemelere yer verildiği; yaptırımı gerektiren ve sözleşmenin tek taraflı feshine neden olabilecek hâllerin tek tek sayıldığı, buna göre, taraflar arasında akdedilen, tarafların özgür iradeleriyle imzaladıkları ve sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşımayan, doğrudan temin usulüyle yapılan alım sonrası imzalanan hizmet alımı sözleşmesinin özel hukuk hükümlerine tâbi olduğu sonucuna varıldığından, anılan sözleşmenin uygulama aşamasından kaynaklı uyuşmazlıkların adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemde yer alan Eğitim Hizmetleri Sözleşmesine istinaden Yüksekokul Müdürlüğü’ne ödenen faiziyle birlikte toplam 103.368,22-TL’nin 15 gün içerisinde İl Müdürlüğü hesabına yatırılması ile hak edişlerinden bloke edilen toplam 66.445,29-TL’nin irat kaydedilmesi hususlarının, özel hukuk hükümlerine tâbi hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla dava konusu işlemin bu unsurları yönünden davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu anlaşıldığından, davanın esastan reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine;
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin, Yüksekokul Müdürlüğü’ne 2 yıl süreyle yasaklılık hükümleri uygulanmasına ilişkin kısmı bakımından davanın reddine yönelik kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
4. Mahkeme kararının, dava konusu işlemin, Eğitim Hizmetleri Sözleşmesine istinaden Yüksekokul Müdürlüğü’ne ödenen faiziyle birlikte toplam …-TL’nin 15 gün içerisinde İl Müdürlüğü hesabına yatırılması ile hak edişlerinden bloke edilen toplam 66.445,29-TL’nin irat kaydedilmesine ilişkin kısmı bakımından davanın reddine yönelik kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.