Danıştay 13. Daire, Esas No: 2015/5793, Karar No: 2021/5449
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/5793 E. , 2021/5449 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5793
Karar No:2021/5449
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Ticaret-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, mülga Şeker Kurumu’ndan aldığı tahsisat belgesine istinaden ihraç edeceği mamullerde kullanmak kaydıyla …Fabrikaları A.Ş. ile …Fabrikası A.Ş.’den satın aldığı (C) şekerini mamullerde işleyip ihraç etmeyerek yurt içine sattığından bahisle 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca toplam 3.725.593,60-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemle bildirilen …tarih ve …sayılı Şeker Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce; davacıya ait firma hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu’nun …tarih ve …sayılı “Şerh kararı” konulu yazısı ile …Sulh Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı Değişik İş Kararı’nın davalı idareye gönderildiği, bahsi geçen şerh kararında; aralarında davacının da olduğu bir kısım firmaların suç örgütü kurmak suretiyle hayali ihracat yaptığı, beyannamelerinde belirtilen ürünlerin gönderilmeyerek yerlerine içme suyu gönderildiği, bilahare bu ihracat belgeleri ile (C) şekeri alındığı, bu şekerlerin faturasız olarak yurt içinde satıldığı, haksız alınan (C) şekerinin yurt içinde satılmasına yönelik gerekli cezaî işlemlerin ivedi olarak yapılmasının ve sonucundan bilgi verilmesinin talep edildiği, yapılan inceleme neticesinde, davacının usulsüz bir şekilde kapatılarak yurtdışı edilmiş gibi gösterilen ihracatlarına ait davalı idareye hakediş olarak gelen toplam 30 adet beyannamenin bulunduğu, söz konusu 30 adet beyannamenin toplam 2.751.453 kg şekerli mamule ait olduğu, davalı idare tarafından söz konusu beyannamelere karşılık olarak firmaya toplam 1.770.995 kg (C) şekeri tahsisatının yapıldığı, davacı tarafından bu tahsisatlara karşılık …Fabrikaları A.Ş.’den 1.289.065 kg, …Fabrikası A.Ş.’den 481.930 kg olmak üzere toplam 1.770.995 kg (C) şekerinin muhtelif tarihlerde satın alındığının tespit edildiği, davacıya …tarih ve …sayılı yazı gönderilerek bilgi ve açıklama istendiği, ancak davacı tarafından herhangi bir cevap verilmediği, Şeker Kurulu’nun …tarih ve …sayılı kararı ile toplam 3.725.593,60-TL idarî para cezası verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Uyuşmazlık konusu olayla ilgili olarak davacı hakkında yürütülen soruşturma kapsamında …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …esasına kayden açılan davanın hâlen devam ettiği, Mersin Gümrük Müdürlüğü ile …Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu’nun ilgili yazılarından, gümrük beyannameleri kapsamında (C) şekerinin işlenmesi suretiyle yapılması taahhüt edilen ihracatın gerçekleşmediği ve beyannamelerinde belirtilen ürünlerin yurt dışına gönderilmeyerek yerlerine içme suyu gönderildiği ve şekerlerin yurt içinde satıldığının anlaşıldığı, (C) şekerinin işlenmesi suretiyle yapılması taahhüt edilen ihracatın gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından, davacı hakkında idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkemenin, …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …sayılı esasında kayıtlı dosyasında devam eden yargılamayı gerekçe göstererek davayı reddettiği, o hâlde anılan dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiği, uyuşmazlığa ilişkin Kurum tarafından gönderilen bilgi ve açıklama talepli yazıya cezaevinde tutuklu bulunduğu zamanda geldiği için cevap verilemediği, Mahkemenin davalı idarenin beyanlarını esas alarak karar verdiği, idarî para cezasına gerekçe olarak bazı beyannamelerinin usulsüz olduğunun gösterildiği, oysa tek bir usulsüz beyannameleri olmadığı gibi usulsüz tek bir faturalarının dahi bulunmadığı, ihracatçı değil, üretici firma oldukları, Mahkemenin bu hususu gözden kaçırdığı, malı üretip teslim ettikten sonra sorumluluklarının sona erdiği, sorumluluklarının, ürettikleri malı ihracat yapacak şirkete teslim etmekle sınırlı olduğu, Şeker Kurumu’na yapılan başvuruda resmî kurumlardan teyidi yapılan beyannamelerin kullanıldığı, Mahkemece resmî kurumların işlemlerindeki tüm sorumluluğun kendilerine yüklendiği, kendilerinin ve ticari ilişkide bulundukları firmaların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiği, eksik inceleme neticesi verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 72. maddesiyle 4634 sayılı Şeker Kanunu’na eklenen Ek-1. maddesinde, “Mevzuatta Şeker Kurumu’na ve Şeker Kurulu’na yapılmış olan atıflar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na yapılmış sayılır.”; 73. maddesiyle eklenen Geçici 9. maddesinde ise, “Şeker Kurumu bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başkaca bir işleme gerek kalmaksızın kapatılmıştır. Kapatılan Şeker Kurumu’nun taraf olduğu davalar ve icra takiplerinde Bakanlık kendiliğinden taraf sıfatını kazanır.” kuralına yer verildiğinden, kapatılan Şeker Kurumu’nun yerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın davalı sıfatıyla bakılan davada taraf olduğu; ancak 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Tarım ve Orman Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırılmış olduğu anlaşıldığından, mülga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerine Tarım ve Orman Bakanlığı’nın davalı konumunda olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Mersin Gümrük Müdürlüğü’nce mülga Şeker Kurumu’na (Kurum) gönderilen …tarihli ve …sayılı yazıda, davacı firmanın bazı ihracat beyannamelerinin usulsüz kapatıldığı ve ihracat konusu eşyaların fiili ihracatlarının gerçekleşmediğinin tespit edildiği bildirilerek bahse konu beyannamelerden kaynaklanan C şekeri tahsisleri yapılmış ise yapılan tahsislerin geri alınması hususunda gerekli işlemlerin başlatılması talep edilmiştir.
Yine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu’nca Kurum’a gönderilen “Şerh kararı” konulu …tarih ve …sayılı yazıda, davacının hayali ihracat yaptığı, beyannamelerde belirtilen ürünleri göndermeyerek bu ürünlerin yerine içme suyu gönderdiği, bu ihracat belgeleriyle de Kurum’dan (C) şekeri tahsisatı aldığı, bu tahsisat belgeleriyle aldığı (C) şekerini faturasız olarak yurt içine sattığının tespit edildiği, …Sulh Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve Değişik İş No: …sayılı kararıyla şüphelilerin gayrimenkulleri ile menkullerine şerh konulduğu, bu nedenle (C) şekerinin yurt içine satılmasına yönelik gerekli cezaî işlemlerin yapılması talep edilmiştir.
Bunun üzerine Kurum tarafından yapılan incelemede;
Davacı firmanın usulsüz bir şekilde kapatılarak yurtdışı edilmiş gibi gösterilen ihracatlarına ait Kurum’a hakediş olarak gelen toplam 30 adet beyannamenin bulunduğu,
Söz konusu 30 adet beyannamenin toplam 2.751.453 kg şekerli mamule ait olduğu,
Kurum tarafından söz konusu beyannamelere karşılık olarak firmaya toplam 1.770.995 kg (C) şekeri tahsisatının yapıldığı,
Davacı firma tarafından bu tahsisatlara karşılık …Fabrikaları A.Ş.’den 1.289.065 kg, …Fabrikası A.Ş.’den 481.930 kg olmak üzere toplam 1.770.995 kg (C) şekerinin muhtelif tarihlerde satın alındığı tespit edilmiştir.
Bu tespitler üzerine Kurul’un …tarih ve …sayılı kararıyla, …Cumhuriyet Başsavcılığı ile Mersin Gümrük Müdürlüğü’nce Kurum’a gönderilen yazılar da dikkate alınarak davacı firmaya 3.725.593,60-TL idarî para cezası verilmiş, anılan Kurul kararının iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4634 sayılı Şeker Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, Kanun’un amacının; yurt içi talebin yurt içi üretimle karşılanmasına ve gerektiğinde ihracata yönelik olarak Türkiye’de şeker rejimini, şeker üretimindeki usul ve esaslar ile fiyatlandırma, pazarlama şart ve yöntemlerini düzenlemek olduğu; “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde, “(A) kotası”nın, yurt içi talebe göre üretilen ve pazarlama yılı içinde iç pazara verilebilen şeker miktarını; “(B) kotası”nın, (A) kotasının belli bir oranına tekâbül eden ve güvenlik payı için bulundurulmak üzere üretilen şeker miktarını; “(C) şekeri”nin, (A) ve (B) kotaları dışında üretilen ve yurt içinde pazarlanamayan şeker ile işlenmek üzere ihraç kaydıyla temin edilen ham ve beyaz şekeri; “Hammadde”nin, şeker üretiminde kullanılan ana girdiyi; “İşlenmiş ürün”ün, işleme suretiyle şekeri girdi olarak bünyesine alan mamul maddeyi; “İmalatçı-İhracatçı”nın, işlenmiş ürünü üreten ve ihraç eden firmayı ifade ettiği belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 11. maddesinin birinci fıkrasında, “B kotası şekeri bulundurmayan veya Kurul kararı dışında satan ya da bedelsiz devreden gerçek ve tüzel kişiler hakkında, bulundurmadığı veya elinden çıkardığı şeker miktarının, tespitin yapıldığı tarihteki fabrika satış fiyatı üzerinden hesaplanacak tutar kadar Kurulca idarî para cezası verilir.”; ikinci fıkrasında, “C şekerini Kurul kararı dışında iç piyasada satan veya bedelsiz devredenler hakkında birinci fıkrada öngörülen cezalar uygulanır.”; beşinci fıkrasında, “Bu Kanunun amaçlarına aykırı olarak, şirketler tarafından A ve B kotası dışında temin edildiği tespit edilen şekerin doğrudan veya dolaylı olarak iç piyasada satılması veya devredilmesi hâlinde bu fiili işleyenler hakkında bu maddenin birinci fıkrasında öngörülen cezalar uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 21/12/2006 tarih ve 26383 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İmalatçı-İhracatçıların Şekerli Mamul İhracatı Karşılığında (C) Şekeri Taleplerinin Karşılanması Şartları ve Uygulama Esaslarına Dair Karar’ın 4. maddesinde, “İmalatçı-İhracatçı; Şekeri ve/veya yan sanayiciden temin ettiği şeker içeren ara mamulü girdi olarak kullanmak suretiyle şekerli mamul üreten ve ürettiği mamul/mamuller, doğrudan kendisi ya da aracılar tarafından ihraç edilen gerçek ya da tüzel kişiyi; Tedarikçi; İmalatçı ihracatçılara şeker temin etmek üzere bu kararda listelenen şirketleri; Tahsisat Belgesi (Belge); İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerinin bildirimini müteakip Kurum tarafından düzenlenen ve imalatçı-ihracatçı firmaya tedarikçiler tarafından satışı yapılabilecek (C) şekeri miktarını gösteren belgeyi; Şekerli Mamul; Pancar şekeri girdi olarak kullanılmak suretiyle üretilen insan tüketimine sunulan gıda ürününü ifade eder”; 7. maddesinde, “İlgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerinin ihracat gerçekleşmelerine ilişkin bildirimleri, ihracatın fiilen gerçekleştirilerek usulüne uygun şekilde belgelenmesinde esas kabul edilir.”; 14. maddesinde ise; “İmalatçı-ihracatçılar; Kurum, ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri ve tedarikçiler ile denetim yetkili görevliler tarafından, uygulamayla ilişkili olarak işbu karar hükümleri çerçevesinde talep edilen bilgi ve belgelerin verilmesinden, tamlığından ve doğruluğundan sorumlu olup, madde 6’da bahse konu taahhütlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Kendilerine yapılan tahsisat ve satışın, gerçeği yansıtmayan bilgi ve belgeye dayandığının tespiti hâlinde; fiilin sonuçlarına bağlı olarak 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun ilgili müeyyideleri uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kararın “Satış” başlıklı 9. maddesi gereğince, imalatçı-ihracatçı firmaların, tahsisat belgesi ile tedarikçi firmalardan (C) şekeri alabilmeleri için “C Şekeri Satış Taahhütnamesi” vermeleri gerekmekte olup, söz konusu taahhütte, firmalarına yapılan tahsisat ve satışın gerçeği yansıtmayan bilgi ve belgeye dayandığının tespiti hâlinde, 4634 sayılı Şeker Kanunu gereğince Şeker Kurulu tarafından, (C) şekerini Kurul kararı dışında iç piyasada satan veya bedelsiz devredenler hakkında uygulanacak idarî para cezasının tatbik edilebileceğini bildiklerini beyan ve taahhüt etmektedirler.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
4634 sayılı Kanun’a göre (C) şekerinin yurt dışına ihraç edilmesi gerektiğinden, bu şekerin yurt içine satılması mümkün değildir. (C) şekerinin bu özelliği nedeniyle şeker fabrikalarına ayrıca bir (C) şekeri kotası belirlenmemekte, fabrikaların ürettikleri (C) şekeri, işlenmiş mamul veya şeker olarak ihraç edilmektedir. (C) şekerinin yurt içine satılamıyor olması nedeniyle de bu şekerin fiyatı yurt içinde satılabilen şekere göre daha düşük olmaktadır. Şeker veya şekerli mamul üreticilerinin yurt dışındaki yabancı firmalarla rekabet edebilmelerini teminen bu firmalara, ihraç ettikleri ürün için kullandıkları şeker miktarı kadar (C) şekeri alım hakkı tanınmaktadır. Bu nedenle, firmalar tarafından (C) şekerinin tümünün ihraç edilen ürünlerde kullanılması ve bu ürünlerin ihracatının mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesi şarttır. (C) şekerinin tamamının ihraç edilecek ürünlerde kullanılamaması hâlinde ise, öncelikle Kurul’a başvurularak, bu şekerin iç piyasaya satılması veya bedelsiz devredilmesi konusunda izin alınması gerekmektedir.
Şekerli mamul ihracatı karşılığında kendilerine (C) şekeri tahsisatı yapılan imalatçı-ihracatçı firmaların, aldıkları (C) şekerini, şekerli mamul üretiminde kullanması ve (C) şekerini kullanarak ürettiği mamulü ihraç etmesi gerekmektedir. Bu firmaların sorumluluğu, ihracatın mevzuata uygun olarak gerçekleşmesine kadar devam etmektedir. İmalatçı-İhracatçı firmaların, şekerli mamul ihracatı karşılığında aldıkları (C) şekerini, şekerli mamul üretiminde kullandıktan sonra, ihracat yerine iç piyasaya satması veya ihracatı mevzuata uygun olarak gerçekleştirmemesi hâlinde idarî para cezası yaptırımı ile karşılaşacakları kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Mersin Gümrük Müdürlüğü’nce Kurum’a gönderilen …tarih ve …sayılı yazıda, davacının bazı ihracat beyannamelerinin usulsüz kapatıldığı ve ihracat konusu eşyaların fiili ihracatlarının gerçekleşmediğinin tespit edildiği, bahse konu beyannamelerden kaynaklanan (C) şekeri tahsisleri yapılmış ise yapılan tahsislerin geri alınması hususunda gerekli işlemlerin başlatılmasının talep edildiği; yine …Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu’nca Kurum’a gönderilen …tarih ve …sayılı yazıda da, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım üretici firmanın suç örgütü oluşturarak, beyannamelerinde belirtilen şekerli mamul ürünleri (reçel, helva vs) yerine maliyeti daha düşük olan içme suyu ve maden suyunu yurt dışına gönderdikleri, bazı örgüt yöneticilerinin ve üyelerinin de ihracat için gerekli olan gümrük işlemlerini takip ettiği, gümrük memurlarının şifrelerini kullanmak suretiyle beyannamelerin tescil, onay ve kapama işlemlerini yaptığı, böylece söz konusu beyannamelerin usulsüz kapatıldığı, bu şekilde yaptıkları ihracatlarla ilgili olarak da mülga Şeker Kurumu’ndan (C) şekeri tahsisatı belgeleri aldıkları, bu tahsisat belgelerine istinaden … Fabrikaları A.Ş.’den (C) şekeri satın aldıkları, aldıkları bu (C) şekerini mamullerde işleyip ihraç etmeyerek yurt içinde birçok ilde sattıkları belirtilmek suretiyle (C) şekerinin yurt içine satılmasına yönelik gerekli cezaî işlemlerin yapılmasının talep edildiği, davalı idarece anılan yazılar üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Kurul’un dava konusu kararıyla, davacı firmanın, usulsüz bir şekilde kapatılarak yurtdışı edilmiş gibi gösterilen ihracatlarına ait Kurum’a hakediş olarak gelen toplam 30 adet beyannamenin bulunduğu, söz konusu 30 adet beyannamenin toplam 2.751.453 kg şekerli mamule ait olduğu, Kurum tarafından söz konusu beyannamelere karşılık olarak firmaya toplam 1.770.995 kg (C) şekeri tahsisatının yapıldığı, davacı firma tarafından bu tahsisatlara karşılık …fabrikaları A.Ş.’den 1.289.065 kg, …Fabrikası A.Ş.’den 481.930 kg olmak üzere toplam 1.770.995 kg (C) şekerinin muhtelif tarihlerde satın alındığının tespit edildiğinden bahisle, davacı hakkında, satın alınan 1.770.995 kg (C) şekeri için 4634 sayılı Kanun’un 11. maddesi gereğince hesaplanan 3.725.593,60 TL tutarında idarî para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Mersin Gümrük Müdürlüğü’nce Kurum’a gönderilen yazıda, davacı firmanın bazı ihracat beyannamelerinin usulsüz kapatıldığı ve ihracat konusu eşyaların fiili ihracatlarının gerçekleşmediğinin tespit edildiği; …Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Kurum’a gönderilen yazıda da, davacının hayali ihracat yaptığı, beyannamelerde belirtilen ürünleri göndermeyerek bu ürünlerin yerine içme suyu gönderdiği, bu ihracat belgeleriyle de Kurum’dan (C) şekeri tahsisatı aldığı, bu tahsisat belgeleriyle aldığı (C) şekerini faturasız olarak yurt içine sattığı belirtildiğinden, uyuşmazlığın çözümü, davacı firmanın, …Fabrikaları A.Ş.’den (C) şekeri satın alabilmesi için mülga Şeker Kurumu tarafından düzenlenen tahsisat belgesinin dayanağı olan 30 adet beyannameye konu ürünlerin mevzuata uygun bir şekilde ihracatının yapılıp yapılmadığı, başka bir anlatımla, söz konusu beyannamelerde belirtilen şekerli mamul ürünleri yerine içme suyu veya maden suyunun mu yurtdışına gönderildiği, tahsisat belgesine istinaden şeker fabrikalarından alınan (C) şekerinin yurt içine satılıp satılmadığı hususlarının tespitiyle mümkündür.
Bu durumda, dava konusu işlemin, Mersin Gümrük Müdürlüğü ile …Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu’nca davalı Kurum’a gönderilen yazılar üzerine tesis edildiği, ancak Mahkemece, anılan yazılara konu davacının Kurum’dan aldığı tahsisat belgesine istinaden şeker fabrikalarından temin ettiği (C) şekerini mamullerde işleyerek şekerli mamul olarak ihraç etmek yerine yurt içinde değişik illerde sattığı, şekerli mamullerin yerine içme suyu ve maden suyu ihraç ettiği, davacının beyannamelerinin usulsüz kapatıldığı yönündeki tespitlerle ilgili olarak herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın yalnızca anılan yazılarda belirtilen tespitlere itibar edilmek suretiyle hüküm kurulduğu görülmektedir.
Öte yandan, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım şahıslar hakkında …Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:…sayılı esasına kayıtlı açılan ceza dosyasında yer alan iddianame, şüphelilerin ifadeleri ve yargılama aşamasında dosyaya giren tüm bilgi ve belgelere yönelik de herhangi bir araştırma ve incelemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, aktarılan hususlara yönelik her türlü araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yalnızca Mersin Gümrük Müdürlüğü ile …Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Soruşturma Bürosu’nca davalı Kurum’a gönderilen yazılara itibar edilmek suretiyle, başkaca bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.