Danıştay 13. Daire, Esas No: 2015/1507, Karar No: 2021/644

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/1507 E. , 2021/644 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2015/1507
    Karar No:2021/644

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … Temizlik Yemek İnşaat Akaryakıt Taşıma
    Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    2- … Temizlik Yemek Bilgi İşlem İnşaat Gıda
    Kırtasiye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    3- …Müteahhitlik Yemekçilik Temizlik Nakliyat
    Turizm Otomotiv Tekstil Gıda İnşaat Elektrik Bilgisayar
    Hayvan Su Ürünleri Medikal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLLERİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Adıyaman Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nce 12/11/2013 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Malzemeli Yemek Pişirme ve Sonrası” ihalesine yönelik olarak davacı iş ortaklığı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 12/03/2014 tarih ve 2014/UH.I-1365 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlık konusu ihaleye 22 isteklinin katıldığı, iki kısım şeklinde gerçekleştirilen ihalenin iki kısmında da kâr hariç yaklaşık maliyetten düşük fiyat teklif eden davacı iş ortaklığının aşırı düşük teklif sorgulamasına tabi tutulduğu, ihaleyi gerçekleştiren idare tarafından 26/11/2013 tarihli aşırı düşük teklif açıklama talep yazısı ve ekinde örnek menü ve önemli teklif bileşenine yer verildiği, aşırı düşük teklif açıklamasında yaş sebze ve balık için proforma fatura sunulmadığı gerekçesiyle ihalenin iki kısmında da davacı iş ortaklığının tekliflerinin reddedildiği, davacı iş ortaklığı tarafından yapılan şikâyet başvurusunun reddi üzerine itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, başvuru dilekçesinde birinci olarak, “yaş sebze ve balık için proforma fatura sunmadığı gerekçesiyle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı, proforma faturaların bileşeni olan yaş sebze kısmının proforma fatura ekinde var olduğu kanısına vardıkları, bu nedenle proforma faturalarının yeniden incelenmesi gerektiği”; ikinci olarak, “ihalenin 1. kısmında ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenen firmanın iş bitirme belgesinin sorgulanması gerektiği”, üçüncü olarak, “ihalenin 2. kısmında ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenen firmanın sunduğu proforma faturanın yeniden incelenmesi gerektiği”, dördüncü olarak, “Kısa vadeli prim oranının %2 olması gerektiği” iddialarında bulunulduğu, Kamu İhale Kurulu’nun, 1. iddiaya ilişkin olarak, “tevsik edici belgelerin sunulmadığı”, 2. ve 3. iddialara ilişkin olarak, “ikinci ve üçüncü iddiaların teklifin değerlendirme dışı bırakılma gerekçelerine ilişkin olmadığı ve bu nedenle herhangi bir hak kaybı söz konusu olmadığından başvuru sahibinin ehliyetinin bulunmadığı”, 4. iddiaya ilişkin olarak, “ihale işlem dosyasının içinden çıkan idareye verilmiş şikâyet dilekçesinde dördüncü iddianın yer almadığı” gerekçesiyle itirazen şikâyet başvurusunun dava konusu Kurul kararı ile şekil yönünden reddedildiği, bu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Dava konusu işlemin, davacının birinci iddiası açısından itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin kısmı incelendiğinde;
    Davacı iş ortaklığının sunduğu aşırı düşük teklif açıklaması incelendiğinde, aşırı düşük teklif açıklamasının idarenin verdiği menü esas alınarak yapıldığı, sunulan tevsik edici belgeler içinde “yaş sebze” ve “alabalık” giderini tevsik edici herhangi bir belge bulunmadığı, davacı iş ortaklığının sunduğu aşırı düşük teklif açıklamasının Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79. maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından, davacıların birinci iddiasının reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı;
    Dava konusu işlemin, davacının ikinci ve üçüncü iddiası ile ilgili olarak ehliyetinin bulunmadığından bahisle itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin kısmı incelendiğinde;
    Uyuşmazlık konusu ihalede davacı iş ortaklığı tarafından ihale dokümanı satın alınarak ihaleye teklif verildiği, dolayısıyla davacı iş ortaklığının istekli statüsünü kazandığı, ihalenin birinci ve ikinci kısmı üzerinde bırakılan isteklilere yönelik iddialarının ise ihale üzerine bırakılan isteklilerin iş deneyim belgelerinin ve aşırı düşük teklif açıklamasının mevzuata uygun olmadığına ilişkin olduğu, yapılacak inceleme sonucuna göre teklif sıralaması değişebileceği gibi ihalenin iptalinin dahi gündeme gelebileceği, bu nedenle davacı iş ortaklığının değerlendirme dışı bırakılmasının ihale ile arasındaki menfaat ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayacağı anlaşıldığından, davacı iş ortaklığının ihale üzerinde bırakılan isteklilere yönelik iddialarının esasının incelenmesi gerekirken, bu iddialar yönünden başvuru sahibinin ehliyetinin bulunmadığından bahisle itirazen şikâyet başvurusunun reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Dava konusu işlemin, davacının dördüncü iddiası açısından itirazen şikâyet başvurusunun şekil yönünden reddine ilişkin kısmı incelendiğinde;
    Davacıların sözkonusu ihaleye aynı tarih ve sayı ile iki ayrı dilekçe ile şikâyet başvurusunda bulunduğu, bu dilekçelerden birinin ilgili idarece işlem dosyasına sehven konulmaması nedeniyle Kamu İhale Kurumu’na gönderilmediği, bu durum sebebiyle de davalı idare tarafından, davacıların itirazen şikâyet başvurusunda yer verilen dördüncü iddianın, idare kayıtlarında yer alan gerçek şikâyet dilekçesinde yer almadığı, ancak sanki bu iddia ile ilgili olarak idareye başvuru yapılmış gibi gösterilmek suretiyle sahte belge ile ihale kararını etkilemek amacıyla Kurum’un yanıltılmaya çalışıldığı kanaatine varılarak hatalı değerlendirme yapıldığı anlaşıldığından, ihaleyi yapan idarenin sehven yaptığı hata sebebiyle itirazen şikâyet başvurusunun şekil yönünden reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Dava konusu işlemin, davacının dördüncü iddiasından dolayı davacı iş ortaklığı hakkında ihaleyi yapan idare tarafından yasaklama işlemi başlatılmasına yönelik kısmı incelendiğinde ise;
    Dava konusu Kurul kararında, iş ortaklığının Kurum’a verdiği itirazen şikâyet başvuru dilekçesi ekinde idareye verilmiş şikâyet dilekçesi gibi göstermek için yer verilmiş olan üç sayfadan oluşan dilekçenin gerçeği yansıtmadığı ve sahte olduğu, Kuruma verilen itirazen şikâyet başvurusunda yer verilen dördüncü iddianın, idare kayıtlarında yer alan gerçek şikâyet dilekçesinde yer almadığı, ancak sanki bu iddia ile ilgili olarak idareye başvuru yapılmış gibi gösterilmek suretiyle sahte belge ile ihale kararını etkilemek amacıyla Kurumun yanıltılmaya kalkışıldığından bahisle davacı iş ortaklığı hakkında 4734 sayılı Kanun’un 58. maddesi uyarınca yasaklama işlemi başlatılması gerektiği belirtilmiş ise de, bu hususun ihalelerden yasaklamaya yönelik görüş mahiyetinde olduğu, ihalelerden yasaklamaya yönelik nitelikte bulunmadığı, ihaleden yasaklamanın kanunda sayılan ilgili mercilerce yapılması gerektiği, nitekim ilgili merci tarafından tesis edilen yasaklama işleminin iptali istemiyle Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na karşı açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin E:… K:… sayılı kararı ile iptal kararı verildiği anlaşıldığından, davacı iş ortaklığı hakkında yasaklama işlemi başlatılmasına ilişkin bu kısmın incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin; davacıların birinci iddiası yönünden itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin kısmı açısından davanın reddine, davacıların ikinci, üçüncü ve dördüncü iddiaları yönünden itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin kısmının iptaline, yasaklama işlemlerinin başlatılması gerektiğine ilişkin kısım açısından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu, davacıların itirazen şikâyet başvurusunda ileri sürdükleri ikinci ve üçüncü iddiaların tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması gerekçelerine ilişkin olmadığı, ayrıca bu iddiaların somut iddialara dayanmayıp, soyut ve mesnetsiz olduğu, başvuru ehliyeti bulunmadığı, davacının sunmuş olduğu itirazen şikâyet dilekçesi ekinde ihaleyi gerçekleştiren idareye vermiş olduğu şikâyet dilekçesini ibraz ettiği, fakat bu dilekçede 3 (üç) iddia yer alırken, Kuruma sunulan dilekçede yer alan 4. iddianın bu dilekçede bulunmadığı, … tarih ve … sayılı yazı ile ilgili idareden davacıya ait şikâyet dilekçesinin istenildiği, idare tarafından gönderilen cevabi yazıda davacının tek başvuru dilekçesinin olduğu ve bu dilekçede de 4. iddianın yer almadığının belirtildiği, bu nedenle 4. iddia açısından başvurunun şekil yönünden reddedildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali, kısmen incelenmeksizin reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
    5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir