Danıştay 12. Daire, Esas No: 2021/1156, Karar No: 2021/6088

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/1156 E. , 2021/6088 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1156
Karar No : 2021/6088

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ :Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 27/02/2017 tarih ve E:2016/35841 K:2017/5219 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında 1. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 20. fıkrası uyarınca re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; idarenin takdir yetkisinin kullanılması açısından değerlendirme yapıldığında, 6638 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun terfi ve atamalara ilişkin maddelerinde değişikliklere gidildiği, birinci sınıf emniyet müdürlerinin bulundukları rütbedeki en fazla bekleme süresinin altı yıl olarak belirlendiği, söz konusu değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla 55/20. madde ile idareye re’sen emeklilik işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğünün verildiği, bunun neticesinde idarenin emniyet müdürlerini kendi aralarında değerlendirerek davacının da aralarında bulunduğu bir kısım personellerin re’sen emekliye sevk edildiği, 55/20. maddede birinci sınıf emniyet müdürlerinin bulundukları rütbedeki en fazla bekleme süresinin altı yıl olduğu, bu süre sonunda bir üst rütbeye veya meslek derecesindeki göreve atanamamaları ve emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olan personeli re’sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında Kanunda bulundukları rütbedeki en fazla bekleme süresi olan altı yıl içerisinde bir üst rütbeye veya meslek derecesindeki göreve atanamamaları ve emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartlarını haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi subjektif herhangi bir şarta da yer verilmediği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen halihazırda yürürlükte bulunan Kanunun amir hükmünün verdiği yetkiye istinaden idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak işlem tesisine olanak sağlandığı; bu durumda, 6638 sayılı Kanunun 22. maddesi ile değiştirilen 3201 sayılı Kanun’un 55/20. madde hükmü doğrultusunda bulunduğu rütbedeki en fazla bekleme süresi olan altı yıl içerisinde bir üst rütbeye veya meslek derecesindeki göreve atanamayan davacının, Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun yaptığı değerlendirme sonucu getirilen teklife dayanılarak re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine, Danıştay Beşinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı “Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı” uyarınca Dairemize devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 27/02/2017 tarih ve E:2016/35841, K:2017/5219 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında 1. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 20. fıkrası uyarınca, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun 17/04/2015 tarih ve 2015/1 sayılı kararıyla re’sen emekliye sevk edilmiştir.
Bunun üzerine, temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen “Terfi ve atama” başlıklı 55. maddesinin birinci fıkrasında, rütbeleri sayılan polis amirleri arasında emniyet müdürüne de yer verilmiş; ikinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş; üçüncü fıkrasında, her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş; dördüncü fıkrasında, bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş; beşinci fıkrasında, kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş; onbirinci fıkrasında, rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlenen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin yirminci fıkrasında; “Birinci Sınıf Emniyet Müdürlerinin bulundukları rütbedeki en fazla bekleme süresi altı yıldır. Bu süre sonunda bir üst rütbeye veya meslek derecesindeki göreve atanamayanlar, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, kadrosuzluk nedeniyle Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı, Birinci Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, İl Emniyet Müdürü, Emniyet Müşaviri, Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü, Akademi Başkan Yardımcısı, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürü, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı, Teftiş Kurulu Grup Amiri, Polis Başmüfettişi, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü ve Polis Eğitim Merkezi Müdürü olarak fiilen görev yapanlardan, hizmet gerekleri nedeniyle kadrosuzluktan emekliye sevk edilmesi uygun görülmeyenler hizmete devam ettirilirler. Bu şekilde göreve devamı uygun görülenlerin durumu, iki yılda bir Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından ayrıca karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde, “Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle re’sen emeklilik sistemi getirilmektedir.” değerlendirilmesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açık metinlerine yer verilen Kanun hükümleri ve gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Kanun’un amacının, emniyet hizmetlerinin, hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan polis amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan polis amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Kanun ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı idarenin, ilgili personeli çalıştırmaya devam ettirmesi veya emekli etmesi konusunda takdir yetkisinin bulunduğu açık ise de; bu yetkinin, yukarıda belirtilen kapsamda uygulanması sırasında eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Öte yandan, takdir yetkisinin kullanımının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. İdare hukukunda benimsenmiş bu prensiple, idarenin işlemlerinde keyfiliğin, subjektifliğin önlenmesinin ve bu suretle memurların daha rahat, güvenli bir statüde hizmet vermelerinin amaçlandığı da şüphesizdir.
Bu bakımdan, emeklilik işlemine dayanak olan gerekçenin de yukarıda anılan hususlar dahilinde değerlendirilmesi ve yapılacak değerlendirmede ilgilinin durumu, kamu yararı, hizmet gerekleri gibi kriterlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, 1. sınıf emniyet müdürü olan davacının emekli edilme sebebine dayanak gösterilen takdir yetkisi kullanılırken, idarenin hangi objektif değerlendirme ve seçme kriterleri esas alınarak hareket ettiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturmadığı, işlemin tesis edilmesini haklı gösterecek somut ve objektif bilgi ve belgelerin ortaya konulmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 24/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşüncesiyle, aksi yönde verilen Dairemiz kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir