Danıştay 12. Daire, Esas No: 2020/4297, Karar No: 2021/1455
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/4297 E. , 2021/1455 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4297
Karar No : 2021/1455
TEMYİZ EDEN (TARAFLAR) :
1- DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, … Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Müdürlüğünde sözleşmeli … olarak görev yapan davacı tarafından, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 33. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sosyal çalışma görevlilerine ödenmesi öngörülen ödenekten faydalandırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 2008 yılından itibaren yoksun kalınan toplam 9.380,00-TL’nin, ödenmesi gereken tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Mahkemelerinin, davacı isteminin 15/01/2015 tarihinden öncesine ait kısmı yönünden davanın süreaşımı nedeniyle reddi, 15/01/2015 tarihinden sonraki kısmı yönünden esastan reddine yönelik … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onikinci Dairesince verilen 25/04/2019 tarih ve E:2018/4105, K:2019/3088 sayılı kararla; davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının onanması, davanın reddine ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle; davacının 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirildiği hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı dikkate alındığında, davacının anılan Kanun uyarınca sosyal çalışma görevlilerine ödenen ödenekten yararlandırılması gerektiği; 23/12/2006 tarih ve 26386 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 28. maddesinde, Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda görevli sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında aylık ödenek verileceğinin düzenlendiği; Mahkemelerinin 11/03/2020 tarihli ara kararıyla sorulması üzerine, davacının 15/01/2015 tarihi ile dava tarihi olan 07/05/2015 tarihleri arasında 5395 sayılı Kanun kapsamında Kurum dışında yaptığı fazla çalışmalarının karşılığı olarak ödenmesi gereken fazla çalışma ücretinin davalı idarece 892,20-TL olarak hesaplandığının bildirildiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kısmen kabulüne ve 892,20-TL’nin, dava tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARI :
1-Davacının iddiası: Bakılan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesi kapsamındaki başvurunun reddi nedeniyle süresinde açıldığı, Danışmanlık Tedbiri Kararlarının Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğin 9. maddesi uyarınca tarafına ödeme yapılması gerektiği, fazla çalışmaları karşılığında ücret ödenmemesinin angarya yasağı ilkesine aykırı olacağı, Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığında Çalıştırılacak Sözleşmeli Personel Hakkında Hizmet Sözleşmesinin ilgili maddelerinin hatalı değerlendirilmesi sonucunda davanın esastan reddine karar verilmiş olduğu ileri sürülmektedir.
2-Davalının iddiası : Dava konusu işlemin usule ve hukuka uygun olmasına karşın iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemelerce verilen danışmanlık tedbirini, Danışmanlık Tedbiri Kararlarının Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğin 9. maddesinde belirtilen sürece uygun şekilde yerine getirmeyen davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile kararın iptal ve kabule ilişkin kısımlarının onanmasına karar verilmesi gerektiği savunulmuş; davalı idare tarafından ise savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kısmen kabulü ve …-TL’nin, dava tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat isteminin ise reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.