Danıştay 12. Daire, Esas No: 2020/3141, Karar No: 2020/4729
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/3141 E. , 2020/4729 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3141
Karar No : 2020/4729
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek vekâlet ücreti yönünden bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Van Defterdarlığı Gelir Müdürlüğünde şef olarak görev yapmakta iken, yetkili kılınma şeklinde 07/08/2007 tarihinden itibaren gelir müdürü olarak görevlendirilen davacı tarafından, vekâlet aylığına eş değer bir tazminatın ödenmesi, bu isteğin kabul edilmemesi halinde vekâlet onayının aylıklıya çevrilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemin iptali ile 3.500,00-TL maddi tazminatın işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 27/12/2018 tarih ve E:2018/3425, K:2018/6917 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle, Danıştayın istikrar kazanmış bulunan kararlarına göre, personel rejiminde tedviren görevlendirmenin hukuki dayanağının olmadığı, bir göreve vekâleten atanan kişiye vekâlet ettiği göreve ilişkin vekâlet aylığı, yan ödeme ve tazminatın ödenebilmesi için atamanın usulüne uygun şekilde yapılması ve vekilin asilde aranan şartları taşıması gerektiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesi uyarınca vekâleten atanma suretiyle değil, yetkili kılınma suretiyle gelir müdürlüğü görevini yürüten davacıya, söz konusu göreve ait vekâlet aylığı veya buna eş değer tutarda bir meblağın tazminat olarak ödenmesi mümkün olmadığından, davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasına karşın idareleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yollamada bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama Giderleri” başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında ise avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, kamu idarelerinin hukuk hizmetleri 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenmiş olup, anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekâlet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir.” kuralına yer verilmiştir.
Temyize konu Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 02/01/2019 tarih ve 30643 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 1. maddesinde, bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümlerinin uygulanacağı; 3. maddesinde, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı; bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı; 5. maddesinde, hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukatın, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanacağı; 14. maddesinin 1. fıkrasında, idare mahkemelerinde davaya cevap verme sürelerinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedileceği; 20. maddesinde, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmış olup, anılan Tarifenin İkinci Kısım İkinci Bölümünde ise, idare mahkemelerinde duruşmasız görülen davalar için 1.362,00-TL tutarında asgari avukatlık ücreti tespit edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Van Defterdarlığında yetkili kılınma şeklinde gelir müdürü olarak görevlendirilen davacı tarafından, vekâlet aylığına eş değer bir tazminatın ödenmesi, bu isteğin kabul edilmemesi halinde vekâlet onayının aylıklıya çevrilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemin iptali ile 3.500,00 TL maddi tazminatın işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, dava dilekçesinin davalı …Valiliği’ne 04/03/2008 tarihinde tebliğ edildiği, birinci savunma dilekçesinin 01/04/2008 tarihinde Vali adına Hukuk İşleri Müdürü imzasıyla sunulduğu, devam eden süreçte … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı davacı tarafından itiraz yoluna başvurulması nedeniyle itiraz dilekçesinin davalı idareye 29/03/2010 tarihinde tebliği üzerine bu defa davalı idarenin, savunma dilekçesini Vali adına Hukuk İşleri Müdür Vekili aracılığıyla 16/04/2010 tarihinde dosya kapsamına sunduğu, anılan kararın … Bölge İdare Mahkemesince bozulması üzerine … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı temyiz başvurusunun Vali adına Hukuk İşleri Müdür Vekili imzasıyla verildiği, belirtilen kararın Danıştay Onikinci Dairesince bozulması üzerine Van 1. İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararda, davanın reddine karar verilmiş olmasına karşın, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen 659 sayılı Kanun Hükmünde Karaname’de, idareleri idari yargı mercilerinde temsil etme yetkisi, hukuk birimi amirlerine, muhakemat müdürlerine, hukuk müşavirlerine ve avukatlara tanınmış olup, avukat olmasalar dahi hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri ve hukuk müşavirleri tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretinin takdir edilmesi gerektiği belirtilmiş olup, yukarıda belirtilen esaslara göre davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca, davalı idare tarafından Hukuk İşleri Müdürü ve Hukuk İşleri Müdür Vekili ile temsil edilen dava ret ile sonuçlandığından, davalı idare lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta temyize konu kararda hüküm kurulmamasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; bu hususun düzeltilmesi mümkün bulunduğundan anılan kararın bozulmasını gerektirmemiştir.
Bu durumda, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesinin, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında olduğu dikkate alındığında, hüküm fıkrasının; “Kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.362,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararın “Kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.362,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.