Danıştay 12. Daire, Esas No: 2020/2601, Karar No: 2020/4755
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/2601 E. , 2020/4755 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2601
Karar No : 2020/4755
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Samsun İli, … İlçesi, … Ortaokulu Müdür vekili olan davacının, 657 sayılı Devlet Memurlar Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile Devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının, Çorum ili, … ilçesi, … İlkokulunda öğretmen iken, öğrencisi Y.C. ile öğrenci-öğretmen olağan ilişki sınırını aştığı, duygusal yakınlaşma boyutuna girdiğine yönelik hakkındaki iddiaların sübuta erdiği görüldüğünden, davacının görevinin ve fiilin niteliği dikkate alındığında, bu fiil ve davranışlarının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve yüz kızartıcı, utanç verici nitelikte olduğu, dolayısıyla eylemine uyan dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; olayda, davacının, 21.10.2016 tarihinde … Polis Merkezi Amirliği’ne verdiği ” Benim 25 Nisan 2014 tarihinde Borçka’ ya gidişimin ardından …’in beni telefonla aramaları sıklaştı. Bu aramalar zamanla duygusal içerikli konuşmalara dönüşmeye başladı. Ben başlarda …’i evli olduğum ve bu görüşmelerin doğru olmadığı konusunda uyardım. Ancak bu görüşmelerin devam etmesi üzerine benim de gururumun okşanması ve bu durumun hoşuma gitmesi nedeniyle ara sıra sözlü olarak karşılık verdim…” yönündeki ifadesi ile dosya içerisindeki diğer tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacının, Çorum ili, … ilçesi, … İlkokulundan öğrencisi olan Y.C. ile zamanla öğrenci-öğretmen olağan ilişki sınırını aştığı, duygusal yakınlaşma boyutuna girdiği ve adı geçen öğrencinin yaşanan olaylar esnasında küçük yaşta olduğu hususu da bir arada değerlendirildiğinde, davacının işlediği fiillerin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici nitelikte olduğu, dolayısıyla eylemine uyan dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı bu durumda, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde sonuç itibarıyla isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, fiilin sübuta ermediği ve dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; Samsun İli, … İlçesi, … Ortaokulu Müdür vekili olan davacının, Çorum ili, … ilçesi, … İlkokulundayken öğrencisi olan Y.C.’yi taciz ettiği iddialarıyla ilgili olarak hakkında başlatılan soruşturma sonucunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E-g bendi uyarınca memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Zamanaşımı” başlıklı 127. maddesinde,
“Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.”
hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatta belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Yukarıda açık metnine yer verilen ve memurluktan çıkarma cezalarında altı ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğrayacağını ifade eden mevzuat hükmü karşısında bu sürenin düzenleyici bir süre olduğu sonucuna varmanın hukuken mümkün bulunmadığı, belirtilen sürenin geçirilmesinden sonra disiplin soruşturmasına başlanamayacağı açıktır.
Olayda, davacının ablası tarafından BİMER e verilen 24.08.2016 tarihli şikayet dilekçesinin 06.09.2016 tarihinde davalı idare kayıtlarına girdiği ve davacı hakkında 11.12.2017 tarihli soruşturma oluru alındığı ve disiplin soruşturmasına başlandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda İdarenin davacının disiplin soruşturmasına konu eylemini 06.09.2016 tarihinde öğrendiği, soruşturma zaman aşımı süresi geçtikten sonra verilmiş olan 11.12.2017 tarihli soruşturma oluruna dayalı olarak disiplin cezası tesis edildiği görülmektedir.
Bu durumda; soruşturma zaman aşımı süresi geçtikten sonra verilmiş olan 11.12.2017 tarihli soruşturma oluruna dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki Samsun İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 28/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.