Danıştay 12. Daire, Esas No: 2018/902, Karar No: 2021/660
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/902 E. , 2021/660 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/902
Karar No : 2021/660
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …’i temsilen … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Belediye Başkanlığı’nda 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49. maddesi kapsamında sözleşmeli ekonomist olarak görev yapan davacının, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 6. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacı ile davalı idare arasında 04/01/2016 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesinin, yıllık olarak yapıldığı, idarenin sözleşmeyi yenileme konusunda takdir yetkisi bulunduğu gibi, sözleşme süresi dolmadan da fesih nedenlerinin oluşması halinde sözleşmeyi feshedebileceği, ayrıca idarenin yargı kararı ile davacıyı istihdam etmeye zorlanamayacağı, idarece takdir yetkisine dayanılarak kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfetttişliği’nin … tarih ve … sayılı Tevdi Raporuna göre, davacının bölücü terör örgütü ile irtibatlı ve/veya iltisaklı kişiler arasında yer aldığının görüldüğü, bu nedenle davacının davalı idare bünyesinde çalışmasının güvenlik açısından sakıncalı olabileceği gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … Belediye Başkanlığı, Meclis Kararı ile 2017 mali yılı içerisinde 2 adet ekonomistin sözleşmeli olarak çalıştırılmasına karar verildiği, bu nedenle hizmetine ihtiyaç duyulduğu, sözleşmesinin feshedilmesinin hukuken kabul edilebilir bir sebebe dayanmadığı, kendisinin haksız yere işten çıkartılarak yerine başka birinin alındığı belirtilerek, temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı KHK’nın 4. maddesinde yer alan “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; Mahalli idareler personeli, valinin başkanlığında toplanan ve vali tarafından belirlenen kurulun teklifi üzerine İçişleri Bakanının onayıyla kamu görevinden çıkarılır,” hükmüne dayanılarak düzenlenen İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfetttişliği’nin … tarih ve … sayılı Tevdi Raporunda, davacının belediyedeki işine devam etmesinin güvenlik açısından uygun görülmediği, bu nedenle sözleşmesinin feshedildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Belediyesi Başkanlığı’nda 5393 sayılı Belediye Kanunun 49. maddesi uyarınca sözleşmeli ekonomist olarak 04/01/2016 – 31/12/2016 tarihleri arasında görev yapmak üzere hizmet sözleşmesi imzalanan davacının, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 6. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük hakların iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49/3. maddesinde “Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro ünvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir.” hükmüne;
Aynı Kanunun 49/5. maddesinde “…Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4.maddesinde de, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği kurala bağlanmış, aynı Kanunun 4/B bendinde; “ Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir” şeklinde tanımlanmış ve “…sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği” düzenlemesi yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesi uyarınca, sözleşme süresi sonunda, sözleşmenin yenilenip yenilenmemesi konusunda idarenin takdir yetkisi bulunduğu gibi, haklı nedenlerin bulunması durumunda sözleşmeli personelin sözleşme süresi dolmadan sözleşmelerinin feshedilebilmesi de mümkün ise de; asli ve sürekli nitelikte kamu hizmeti ifa eden sözleşmeli personelin içinde bulunduğu “kamu hukuku bağlantılı, esasları idare tarafından önceden düzenlenmiş, güvenceli durum” sebebiyle yenilememenin veya feshin haklı sebeplere dayanması gerekmektedir.
Davalı idarece; her ne kadar, dava konusu işlemin sebebi olarak davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığı gösterilmiş ise de, hizmetine ihtiyaç kalmadığını ortaya koyacak hukuken kabul edilebilir bir bilgi belge ibraz edilmediği gibi, davacının, sözleşmesinin feshinden sonra davalı idarece sözleşmeli ekonomist alımı yoluna gidildiğine ilişkin iddiası hususunda mahkemece bir araştırma yapılmadan karar verildiğinin görüldüğü; öte yandan, idarenin dosyaya sunduğu ek beyan dilekçesinde, 667 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin verdiği yetkiye istinaden düzenlenen, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfetttişliği’nin … tarih ve … sayılı Tevdi Raporunda ismi bulunan davacının, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen terör örgütleri ile iltisakı olduğu değerlendirilerek davacının sözleşmesinin feshedildiği savunulmakta ise de; davacının, milli güvenliğe tehdit oluşturan terör örgütleri ile iltisakı olduğu yönündeki tespitin hukuken kabul edilebilir biçimde net olarak, somut, kesin, yeterli delillerle tam bir vicdani kanaat oluşturacak şekilde ortaya koyulması gerekmektedir.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar hakkında inceleme yapılmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile verilen davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.