Danıştay 12. Daire, Esas No: 2018/5776, Karar No: 2021/5672
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/5776 E. , 2021/5672 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5776
Karar No : 2021/5672
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … Sigorta İl Müdürü olarak görev yapmakta iken yaş haddi nedeniyle 26/03/2007 tarihinde 1. derecenin 4. kademesinden ve 3600 ek gösterge üzerinden emekliye ayrılan davacı tarafından; 29/03/2009-30/03/2014 arasında belediye başkanı olarak görev yaptığından bahisle, belediye başkanları için öngörülen 4800 ek göstergeden yararlandırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 16/05/2014 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun Ek 48. maddesinde, belediye başkanı olarak iştirakçilikleri devam edenlere, genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını ve öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceyi geçmemek üzere emekli keseneklerine esas aylık dereceleri itibarıyla mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı için tespit edilen ek gösterge rakamlarının uygulanmasının öngörüldüğü; bu düzenlemeye göre, belediye başkanlığı görevinde bulunduktan sonra emekli olanların veya emekli aylığı almakta iken belediye başkanı seçilenlerin, söz konusu ek gösterge rakamlarından yararlanabilmeleri için, bu görevlerinden dolayı Sandıkla ilgilendirilmiş olmaları, diğer bir ifadeyle belediye başkanlığını Sandık iştirakçisi olarak yürütmüş olmaları, dolayısıyla başkanlık görevleri süresince kesenek ve karşılıklarının bu şekilde kesilmiş olması gerektiği; belediye başkanlığı görevinden dolayı Sandıkla ilgisi kurulmamış olanların ise bu görevlerinden dolayı söz konusu ek göstergelerden yararlandırılmalarının mümkün bulunmadığı; bu durumda, davacının Sandıktan emekli aylığı almakta iken seçildiği belediye başkanlığı görevi süresince Sandıkla ilgilendirilmemiş olması karşısında, 5434 sayılı Kanun’un Ek 48. maddesinde öngörülen ek göstergeden yararlandırılmamasına yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Belediye başkanlığı görevi süresince, davalı idare tarafından Sandıkla ilgilendirilmesi hususunda tarafına herhangi bir bilgilendirilme veya uyarı yapılmadığı; kesenek ve kurum karşılıklarının gecikmeden doğan farkları ile birlikte tahsilinin her zaman mümkün olduğu; dava konusu işlemle sosyal güvenlik hakkının ortadan kaldırıldığı belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, Sosyal Sigortalar Kurumu … Sigorta İl Müdürü olarak görev yapmakta iken, 26/03/2007 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrılmıştır.
Davacıya, 15/04/2007 tarihinden itibaren 1. derecenin 4. kademesinden ve 3600 ek gösterge üzerinden emekli aylığı bağlanmıştır.
29/03/2009-30/03/2014 tarihleri arasında … ili … ilçesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup; bu görevi süresince Emekli Sandığıyla ilgilendirilmemiştir.
Davacı, belediye başkanlığı görevi nedeniyle, 4800 ek göstergeden yararlandırılması talebiyle 21/04/2014 tarihinde davalı idareye başvurmuştur.
Davalı idare tarafından, belediye başkanlığı döneminde Emekli Sandığıyla ilgilendirilmediği, görev aylıklarıyla birlikte emekli aylıklarının da ödendiği, emekli kesenek ve karşılıklarının kesilmemesi nedeniyle, belediye başkanı için öngörülen 4800 ek göstergeden yararlandırılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davacının talebi reddedilmiştir.
Bunun üzerine, temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 12. maddesinin (II) işaretli fıkrasının, 01/03/1971 tarih ve 1377 sayılı Kanun’la eklenen, (n) bendinin ilk halinde; emekliliğe tabi görevlerde bulunmadan illerin daimi komisyon üyeliğine seçilenlerle, emeklilikle veya Sosyal Sigortalarla ilgilenmeden belediye başkanlığına veya TBMM üyeliğine seçilenlerin, seçimlerden itibaren 6 ay içinde yazı ile Sandığa müracaat ederek emeklilikle ilgilenmelerini istedikleri ve emekli keseneklerini ödedikleri takdirde, kesenek karşılıkları da ilgili kurumlardan alınmak suretiyle Sandıkla ilgilendirilebilecekleri kuralına yer verilmiş iken; süresi içerisinde müracaat etmemiş olanlar için 03/06/1976 tarih ve 2012 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle 6 aylık bir müracaat süresi daha tanınmış; 06/06/1978 tarih ve 2161 sayılı Kanun ile de Kanun’un ilk halinde düzenlenen müracaat süresi kaldırılmıştır.
5434 sayılı Kanun’un 12. Maddesinin (II) işaretli fıkrasının, 1377 sayılı Kanun’la eklenen, (n) bendinin ilk halinde yer verilen 6 aylık müracaat süresini kaldıran 2161 sayılı Kanun’un Türkiye Büyük Millet Meclisine sevki sırasında sunulan “Plan Komisyon Raporunda” T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihte Sandık iştirakçisi durumunda bulunanlardan, sözü geçen maddelerde belirtilen kanunlarla zamanında verilmiş borçlanma hakkını kullanamamış olanlara, yeniden borçlanma için bir süre tanındığı, bu sürelerine, geçici 1. maddede, serbest avukatlık, (1136 ve 1238 sayılı Kanunlar) serbest doktorluk, (1243 sayılı Kanun) fahri asistanlık, (1425 sayılı Kanun) belediye başkanlığı, il daimi encümen üyeliği, (1377 sayılı Kanun) yasama organı üyeliğinde geçen sürelerin borçlandırılması için bir yıllık, geçici 3. maddede ise, T.C. Emekli Sandığına hizmet borçlanması karşılığını ödemeden ayrılanlardan bu borçlarını ödemek için süresinde müracaat edememiş olanlara altı aylık müracaat etme süresi tanındığı, sözü geçen süreler sona ermiş olduğundan, gerek bu süre içinde müracaat etme imkanı bulamamış olan T.C. Emekli Sandığı iştirakçileri, gerekse bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte iştirakçi olmayıp daha sonra iştirakçiliğe geçenler bu Kanun’la getirilmiş olan borçlanma imkanlarından yararlanamamış olduklarından, bu hakların bu gibi kişilere tanınması ve bu maddelerin geçicilikten kurtarılarak, devamlı maddeler haline dönüştürülmesi ile bundan sonra T.C. Emekli Sandığı iştirakçi olacakların da bu hükümlerden yararlanmalarının eşitlik ilkelerine uygun düşeceği belirtilmiştir.
5434 sayılı Kanun’un, 5393 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile değişik, 12. maddesinin (II) işaretli fıkrasının (n) bendinde; belediye başkanlığına seçilen ve atananların istekleri üzerine başvuru dilekçelerinin Sandık kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ay başından itibaren emekli kesenekleri kendilerince, karşılıkları kurumlarınca ödenmek ve emekli aylıkları Sandıkla ilgilendirildikleri tarihten itibaren kesilmek suretiyle ilgilendirilecekleri düzenlenmiş, Sandık ile ilgilendirilmek için ayrıca bir müracaat süresi de öngörülmemiştir.
Anılan Kanun’un Ek 48. maddesinde, “…Belediye başkanı olarak iştirakçilikleri devam edenlere, genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını ve öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceyi geçmemek üzere emekli keseneklerine esas aylık dereceleri itibariyle mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı için tespit edilen ek gösterge rakamları uygulanır. …” kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli I sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “VIII. Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (d) sırasında da, 1. derecenin 4. kademesinden aylık alan mülki idare amirlerinin 4800 ek göstergeden yararlanmaları öngörülmüştür.
Öte yandan, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun Ek 30. maddesinde, “İştirakçilerin, emeklilik keseneğine esas olan derece ve kademelerinin mevzuata uygunluğu Sandıkça incelenir, eksik gönderilen kesenek ve karşılık farkları kurumlarından tahsil, fazla gönderilen kesenek ve karşılıklar kurumlarına iade edilir…” kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5434 sayılı Kanun’un 12. maddesinin (II) işaretli fıkrasının (n) bendinde düzenlenen müracaat süresinin, hem ilgilendirme talebinde bulunma hem de borçlanma süresi için getirilmiş süre olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2161 sayılı Kanun’la getirilen altı aylık müracaat süresi kaldırılmış olduğundan, anılan Kanun’un yürürlük tarihi itibarıyla ve sonrasında müracaat süresi aranmadan ilgililer hem ilgilendirilme, hem de borçlanma istemiyle başvuruda bulunabileceklerdir.
Bu duruma göre uyuşmazlığın, 5434 sayılı Kanun’un 12. maddesinin (II) işaretli fıkrasının (n) bendinde düzenlenen ve seçimlerden itibaren 6 aylık müracaat süresi öngören düzenlemenin 2161 sayılı Kanun’la kaldırılmasından sonra, ilgilendirilme talebiyle yapılacak başvurunun, belediye başkanlığı görev süresi içerisinde yapılmasının zorunlu olup olmadığı çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Belediyeler sosyal güvenlik yönünden 5434 sayılı Kanun’un 12.maddesinin (I) işaretli fıkrası uyarınca Emekli Sandığına tabi kurumlardan olup, anılan maddenin (II) işaretli fıkrasının (n) bendi ile seçimle gelen belediye başkanlarına Emekli Sandığı ile ilgilendirme yönünden isteğe bağlı bir hak tanınmıştır.
Belediye başkanlığı görevi yapmış olanların, fiilen çalışmış oldukları döneme ilişkin keseneklerini de ödemek suretiyle, söz konusu dönemin emekliliğe esas hizmet süresine eklenmesini ve bu döneme ilişkin hizmet sürelerinin, diğer hizmetleriyle birleştirilerek sosyal güvenlik hakkını elde etmek istemelerinin; Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi ile sosyal güvenlik hakkını düzenleyen 60. maddesinin sonucu olduğu; aksi halde fiilen belediye başkanı olarak geçen hizmet sürelerinin, Emekli Sandığı ile ilgilendirilmemesinin, ilgililerin sosyal güvenlik yönünden bu dönemde hukuken hiç çalışmamış olduğu sonucunu doğuracağı ve bunun da hukuka aykırı olacağı açıktır.
Buna göre, 5434 sayılı Kanun’un 12. maddesinde öngörülen görev süresi içerisinde Sandıkla ilgilendirilme talebiyle başvuru yapılması gerektiğine ilişkin kısıtlayıcı hükmün yürürlükten kaldırıldığı ve süre şartı aranmadığı dikkate alındığında; davalı idarece, davacının belediye başkanlığı görevi sırasında Emekli Sandığıyla ilgilendirilmediğinden bahisle, anılan Kanun’un Ek 48. madddesinde belediye başkanları için öngörülen ek göstergeden yararlandırılma isteminin reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Nitekim, benzer mahiyetteki bir uyuşmazlıkta, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 28/02/2018 tarih ve E:2015/3876, K:2018/707 sayılı karar da bu yöndedir.
Diğer taraftan, 5434 sayılı Kanun’un Ek 48. maddesinde; belediye başkanları için öngörülen ek göstergeden yararlanılabilmesi, belediye başkanı olarak Sandık iştirakçiliğinin devam etmesi koşuluna bağlandığından; 5434 sayılı Kanun’un 12. maddesinin (II) işaretli fıkrasının (n) bendinde çerçevesinde işlem tesis edilmek suretiyle, belediye başkanlığı dönemi için davacının Sandıkla ilgilendirilmesi, emekli kesenek ve kurum karşılıklarının da söz konusu madde uyarınca Sandığa ödenmesi gerektiği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.