Danıştay 12. Daire, Esas No: 2018/5063, Karar No: 2020/4931
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/5063 E. , 2020/4931 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5063
Karar No : 2020/4931
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR :
1- DAVACI : …
2- DAVALI : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından ise gerekçe eklenmek suretiyle onanması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … İl Özel İdaresinde İnsan Kaynakları Daire Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, maaşının ve emekli keseneğinin 3600 ek göstergeye göre hesaplanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile ek gösterge, makam ve görev tazminatlarının bakanlık (ana ve yardımcı hizmet birimi) daire başkanı için öngörülen oranlardan uygulanmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 36. maddesinin 4. fıkrasında, büyükşehir belediyesi bulunan illerde, il özel idarelerinin daire başkanı kadrosuna atananlar hakkında bakanlık daire başkanları için öngörülen ek gösterge rakamının uygulanacağı hususunun açıkça düzenlendiği; buna göre, … İl Özel İdaresinde İnsan Kaynakları Başkanı olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli II Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “1-Başbakanlık ve bakanlıklarda” bölümünde “daire başkanı (ana ve yardımcı hizmet birimi)” unvanı için öngörülen 3600 ek göstergeden yararlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARI :
Davacı tarafından; Dava dilekçesinde, makam ve görev tazminatı yönünden de talepte bulunduğu halde, Mahkeme kararında bu hususta hüküm kurulmadığından, Mahkeme kararının ilave gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; 5302 sayılı Kanun’un 36. maddesinde, büyükşehir belediyesi bulunan illerde, il özel idaresi genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananların “bakanlık bağımsız daire başkanı” kadrosu için, il özel idaresi daire başkanı kadrosuna atananların ise “bakanlık daire başkanı” kadrosu için öngörülen ek göstergeden yararlanmalarının kurala bağlandığı, 657 sayılı Kanun’a ekli II sayılı Cetvelde de “bakanlık bağımsız daire başkanı” için 3600, “bakanlık daire başkanı” için 3000 ek gösterge öngörüldüğü; buna göre il özel idaresinde daire başkanı olarak görev yapan davacının 3000 ek göstergeden yararlandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 36. maddesine göre, büyükşehir belediyesi bulunan illerde, il özel idaresi genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananların “bakanlık bağımsız daire başkanları” için, daire başkanı kadrosuna atananların ise “bakanlık daire başkanı” kadrosu için öngörülen ek göstergeden yararlandırılmalarının öngörüldüğü dikkate alındığında; il özel idaresi genel sekreter yardımcılarının “ana hizmet veya yardımcı hizmet birimi daire başkanı” için öngörülen 3600 ek göstergeden, il özel idaresi daire başkanlarının da “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” için öngörülen 3000 ek göstergeden faydalandırılması gerektiği sonucuna ulaşıldığından; davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6360 sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılan davalı “… İl Özel İdaresi” yerine “… Büyükşehir Belediye Başkanlığı” husumete alınmak suretiyle, işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 36. maddesinin, 24/10/2011 tarih ve 661 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle eklenen, 4. fıkrasında, “…Büyükşehir belediyesi bulunan illerde genel sekreter kadrosuna atananlar, genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar bakanlık bağımsız daire başkanları, 1. hukuk müşaviri ve daire başkanı kadrosuna atananlar ise bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynen yararlanırlar; …” kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun, dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 43. maddesinin (B) fıkrasında; “Ek Gösterge: Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır. II sayılı cetvelde yer alan unvanlarda değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir….” kuralı yer almıştır.
657 sayılı Kanun’a ekli II sayılı Cetvelin, dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, “1.Başbakanlık ve bakanlıklarda” bölümünde “daire başkanı (ana ve yardımcı hizmet birimi)” için 3600 ek gösterge, “4. Başbakanlık ve bakanlıklarda” bölümünde de “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” için 3000 ek gösterge öngörülmüştür.
Diğer taraftan, bakanlıkların kuruluş ve görev esaslarını düzenleyen 3046 sayılı Kanun’un “Bakanlık merkez teşkilatı anahizmet birimleri” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, “Bakanlıkların yürütmekten sorumlu oldukları hizmet ve görevlerden bağlı kuruluş kurulmasını gerektirmeyenler, bakanlığın merkez teşkilatı bünyesinde kurulan anahizmet birimlerince yerine getirilir.”, 2. fıkrasında da, “Anahizmet birimleri her bakanlığın hizmet ve görev özelliklerine ve alanlarına göre, bu bakanlıklara ait kuruluş kanunlarıyla düzenlenir.” kuralı yer almıştır.
3046 sayılı Kanun’un “Bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatındaki yardımcı birimler” başlıklı 13. maddesinde, “Bakanlık merkez teşkilatında ihtiyaca göre aşağıdaki yardımcı birimler kurulur. a) Personel Genel Müdürlüğü veya Dairesi Başkanlığı, b) Eğitim Dairesi Başkanlığı, c) İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı, … e) Özel Kalem Müdürlüğü….” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un, “Bakanlık merkez teşkilatı ile bakanlık bağlı kuruluşlarının düzenlenmesinde uyulacak esas ve usuller” başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasınn (a) bendinde, “Genel Müdürlük, müstakil daire başkanlığı, danışma, denetim ve yardımcı birimlerin kurulması, kaldırılması, görev, yetki ve sorumlulukları kanunla düzenlenir.”; (b) bendinde de, “Diğer daire başkanlıkları ile şube müdürlükleri hizmetin özelliğine göre ilgili bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulur, kaldırılır, aynı bakanlık içerisinde veya bakanlıklar arasındaki bağlantısı değiştirilir.” (e) bendinde de, “Bağlı kuruluşu ve taşra teşkilatı bulunan veya yürütmekle sorumlu oldukları hizmetler en az üç daire başkanlığı kurulmasını gerektiren anahizmet birimleri genel müdürlük, diğer anahizmet birimleri daire başkanlığı şeklinde teşkilatlandırılabilir.” kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Hiyerarşik kademeler ve birim unvanları” başlıklı 15. maddesinde de, “Bakanlık merkez, taşra, yurt dışı teşkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının hiyerarşik kademeleri; hizmetin özelliklerinden kaynaklanan farklılıklar dikkate alınmak kaydıyla aşağıdaki şekilde düzenlenir.
a) Bakanlık merkez teşkilatında:
1. Müsteşarlık,
2. Müsteşarlığa bağlı Genel Müdürlük, Kurul Başkanlığı veya Daire Başkanlığı,
3. Genel Müdürlük veya Kurul Başkanlığına bağlı Daire Başkanlığı,
4. Şube Müdürlüğü,
5. İhtiyaca göre kurulacak şeflik…” kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, işbu dava açıldıktan sonra, 24/5/2013 tarih ve 6487 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli II sayılı Cetvelde yapılan değişiklikle, “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” unvanı, anılan Cetvelin 4. bölümünden çıkarılıp 1. bölümüne dahil edilmiş; böylece Başbakanlık ve bakanlıklardaki “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanının” ek göstergesi 3000’den 3600’e yükseltilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 36. maddesiyle, il özel idarelerinde görev yapan bazı yönetici kadrolarına uygulanacak ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile zam ve tazminatları belirlenmiş olup; bu düzenlemeye göre, büyükşehir belediyesi bulunan illerde genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananların “bakanlık bağımsız daire başkanları”, daire başkanı kadrosuna atananların ise “bakanlık daire başkanı” kadrosu için öngörülen ek göstergeden yararlanacakları açıkça ifade edilmiştir.
657 sayılı Kanuna ekli II sayılı Cetvelin “1. Başbakanlık ve bakanlıklarda” bölümünde ise “daire başkanı (ana ve yardımcı hizmet birimi)” için 3600 ek gösterge, “4. Başbakanlık ve bakanlıklarda” bölümünde ise “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” için 3000 ek gösterge öngörülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü için, … İl Özel İdaresinde görev yapan daire başkanının ek göstergesinin tespitinde, 657 sayılı Kanuna ekli II sayılı Cetveldeki “daire başkanı (ana ve yardımcı hizmet birimi)” unvanı ile “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” unvanından hangisinin esas alınması gerektiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bakanlıkların kuruluş ve görev esaslarını düzenleyen 3046 sayılı Kanun’un 7 ve 13. maddeleriyle, bakanlıklarda “ana hizmet birimleri” ve “yardımcı hizmet birimleri” kurulması kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 16. maddesiyle, bakanlıkların ana hizmet birimleri ile yardımcı hizmet birimlerinin, kanunla düzenlenmek koşuluyla, “genel müdürlük” veya “müstakil daire başkanlığı” şeklinde (personel genel müdürlüğü veya personel dairesi başkanlığı gibi) teşkilatlanabileceği belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 15. maddesiyle de, müstakil daire başkanlıklarının hiyerarşik olarak herhangi bir Genel Müdürlükle ilişkilendirilmeksizin Müsteşarlığa bağlı olması öngörülmüş iken, diğer daire başkanlıklarının (müstakil olmayan daire başkanlıklarının) ise Bakanlar Kurulu Kararıyla kurulmak suretiyle Genel Müdürlük bünyesinde (Genel Müdürlüğe bağlı olarak) teşkilatlanması amaçlanmıştır.
Buna göre, 3046 sayılı Kanun’da yer verilen “müstakil daire başkanlığı” ibaresiyle, bakanlıklarda herhangi bir genel müdürlüğe bağlı olmaksızın, daire başkanlığı şeklinde teşkilatlanan ana hizmet ve yardımcı hizmet birimlerinin (personel dairesi başkanlığı, eğitim dairesi başkanlığı, bilgi işlem dairesi başkanlığı, idari ve mali işler daire başkanlığı” gibi) kastedildiği; 657 sayılı Kanun’a ekli II sayılı Cetvelin 1. bölümü gereğince bakanlıklardaki müstakil daire başkanlarının (ana veya yardımcı hizmet birimi daire başkanının) 3600 ek göstergeden yararlandırılacağı; II sayılı Cetvelin 4. bölümü uyarınca da, müstakil daire başkanları dışındaki diğer (bakanlıklarda genel müdürlük veya başkanlık bünyesindeki) daire başkanlarının “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” için öngörülen 3000 ek göstergeden yararlandırılacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’na göre il özel idarelerinde genel sekreter yardımcısı kadrosunun, daire başkanı kadrosundan hiyerarşik olarak daha üst konumda olduğu; aynı Kanun’un 36. maddesiyle, büyükşehir belediyesi bulunan illerde, il özel idaresi genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananların “bakanlık bağımsız daire başkanları” için, il özel idaresi daire başkanı kadrosuna atananların ise “bakanlık daire başkanı” kadrosu için öngörülen ek göstergeden yararlandırılmalarının öngörüldüğü, böylece il özel idarelerindeki “genel sekreter yardımcıları” ile “daire başkanlarının” farklı ek göstergelerden yararlandırılmalarının amaçlandığı dikkate alındığında; il özel idaresi genel sekreter yardımcılarının bakanlıklardaki “ana hizmet veya yardımcı hizmet birimi daire başkanı” için öngörülen 3600 ek göstergeden, il özel idaresi daire başkanlarının da bakanlıklardaki “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanı” için öngörülen 3000 ek göstergeden faydalandırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, … İl Özel İdaresinde İnsan Kaynakları Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, maaşının ve emekli keseneğinin 3600 ek göstergeye göre hesaplanması mümkün bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, işbu dava açıldıktan sonra, 24/05/2013 tarih ve 6487 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli I sayılı Cetvelde yapılan değişiklikle, “genel müdürlük ve başkanlık daire başkanlarının” ek göstergeleri 3000’den 3600’e yükseltilmiş ise de, idari işlemlerin hukuka uygunluk denetimlerinin, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte (09/04/2013) yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Davacının temyiz istemine gelince; İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına karar verildiğinden ve Mahkemece bu konuda yeni bir karar verileceğinden, davacının temyiz talebinin bu aşamada incelenmesine imkan bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.