Danıştay 12. Daire, Esas No: 2018/3762, Karar No: 2022/302

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/3762 E. , 2022/302 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3762
Karar No : 2022/302

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulunda eğitimine devam etmekte iken sağlık sebebiyle askeri öğrencilikten çıkarılan davacı tarafından, askeri öğrencilikten çıkarılması işleminin iptali istemiyle açılan davada, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince verilen … tarih ve E:… ve K:… sayılı kararla dava konusu işlemin hukuka aykırı bulunarak iptali üzerine; askeri okuldaki eğitimini tamamlayıp 30/08/2015 tarihinde astsubay çavuşluğa naspedilmesi neticesinde, 01/09/2014 – 01/09/2015 tarihleri arasında statü dışında geçirdiği döneme ait aylıklarının, Emekli Sandığı kesintileri ile OYAK aidatları da dahil olmak üzere, hak ediş tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 oranındaki yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince; 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 33 ve 81. maddeleri uyarınca subay ve astsubayların terfi zamanının 30 Ağustos Zafer Bayramı günü olduğu, anılan Kanun’un 33. ve diğer madde hükümlerinde çeşitli sebeplerle (yargısal kararlar dahil) nasıp düzeltilmesi yapılanlara, terfii ve rütbe kıdemliliklerinden dolayı maaş farkı ödenmeyeceği hususunun açıkça belirtildiği, Kanun hükümlerine göre nasbı düzeltilenlere, nasıp düzeltilmesinden dolayı ilave ödeme yapılmayacağının belirtildiği, uyuşmazlıkta davacının nasıp düzeltilmesi hususunda açık bir talebinin bulunmadığı gibi, mesleki hizmet süresi mevcut nasbına göre belirlendiğinden, emsallerine göre eksik süre çalışmasının da söz konusu olmadığı; Daire’nin benzer davalara ilişkin bir çok kararında statü dışında geçen döneme ilişkin olarak özlük haklarının ödenmesine karar verildiği, ancak daha sonra aksi yönde karar verildiği, Anayasa Mahkemesinin 21/01/2015 tarih ve 2015/135 başvuru numaralı kararında, bu durumun hukuki belirsizlik ve güvensizliğe neden oluşturduğu gerekçesiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin belirtildiği, Anayasa Mahkemesinin bu kararı esas alınarak işlemin iptaline karar verilmesi ya da benzer dosyalarla ilgili Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların bekletici mesele yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, Daire’nin sonraki kararlarında belirtilen gerekçelerle önceki içtihatlarından dönüldüğü, aynı dönemde verilmiş farklı kararların bulunmadığı, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmuş olmasının bekletici mesele yapılması gerektiğine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı ve açıklanan gerekçeler dikkate alınarak davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Anayasa’nın 40. maddesinde, kişilerin, idarenin haksız işlemleri sonucu uğradığı zararın Devletçe karşılanacağının belirtildiği, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun vurgulandığı, Anayasa’nın 138. maddesinin birinci fıkrasında da, hâkimlerin hukuki sorumluluğunun kapsamına yer verildiği, askeri öğrencilikten çıkarılmasına ilişkin işlemin sebep ve amaç unsuru yönünden haksız ve hukuka aykırı olduğunun Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararı ile sabit olduğu, bu işlem nedeniyle uğradığı zararın karşılanması gerektiği, Anayasa Mahkemesi’nin emsal nitelikte 2013/135 başvuru numaralı kararı kararı ile yüksek yargı organlarının işlevlerinden birinin de içtihatlar arasındaki farklılığı gidermek olduğu ve bu farklılıklar giderilmeden verilecek kararların adil yargılanma hakkını ihlal niteliği taşıdığının kabul edildiği, üyeleri arasında kurmay subayların bulunduğu Mahkemece adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15/08/2017 tarih ve 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 45. maddenin sekizinci fıkrasının (b) bendinde: “… Kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan; … b) Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar Danıştaya; diğerleri Ankara İdare Mahkemeleri’ne, … 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde herhangi bir karara gerek kalmaksızın listeye bağlanarak gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na 25/08/2017 tarih ve 694 sayılı KHK ile eklenen Geçici 45. madde uyarınca incelenmesinden; kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulunda kayıt yaptırarak öğrenimine başlamış, eğitimine devam etmekte iken sınıflandırma/komando muayenesi için sevkedildiği askeri hastanece düzenlenen “askeri öğrenciliğe devam edemez” yönündeki sağlık raporu üzerine, 26/10/2013 tarihinde okuldan ilişiği kesilmiştir.
Davacının, askeri öğrencilikten çıkarılması işleminin iptali istemiyle açtığı davada Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince verilen … tarih ve E:… ve K:… sayılı kararla, işlem hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince verilen bu iptal kararı üzerine, davacı askeri okuldaki eğitimini tamamlayıp 30/08/2015 tarihinde astsubay çavuşluğa naspedilmiştir.
Davacı, 28/09/2015 tarihli başvurusuyla; 01/09/2014 – 01/09/2015 tarihleri arasında statü dışında geçirdiği döneme ait aylıklarının, Emekli Sandığı kesintileri ile OYAK aidatları da dahil olmak üzere, hak ediş tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 oranındaki yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
Bakılan dava, davacının anılan başvurusunun davalı idare tarafından cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem nedeniyle Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri düzenlemesi yer almıştır.
Aynı Kanun’un 28. maddesinin 1. fıkrasında; “Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği kuralı düzenlenmiştir.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 33. maddesinin dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükteki şeklinde, “Muvazzaf subayların terfileri her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı günü yapılır.
Kıdem alanlar, kazaî veya idarî kararlarla nasıpları lehe düzeltilenler ile açığa alınmaları, tutuklanmaları, kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme hariç firar veya izin tecavüzünde bulunmaları nedeniyle terfi edemeyen ve rütbe kıdemliliği onanmayanlardan, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına, muhakemenin men’ine, kamu davasının düşmesine yahut ortadan kaldırılmasına, beraatine, kısa hapis cezasına veya verilen cezanın teciline, tedbire veya para cezasına çevrilmesine karar verilenler hakkında, emsalleri terfi etmiş veya rütbe kıdemliliği onanmış olmak şartıyla, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu durumda olanların rütbe terfi ve rütbe kıdemlilikleri, hükmün kesinleşme tarihinden geçerli olarak yapılıp emsalleri tarihine götürülür. Bu şekilde yapılan terfi ve rütbe kıdemliliklerinde maaş farkı ödenmez.” şeklinde olup, 81. maddesinde ise, “Astsubayların terfi zamanı hakkında 33 üncü madde hükmü uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir idari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde, bu iptal kararlarının, yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı işlemi, yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağladığı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Zira, anılan idare hukuku ilkesinden dolayı idare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılmasının bir gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü bulunmaktadır.
Davacının, askeri öğrencilikteki eğitiminin kesintiye uğramasına ve dolayısıyla geç naspedilmesine yol açan davalı idare işleminin hukuka aykırılığının yargı kararıyla sabit olduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının 26/10/2013 tarihinde askeri öğrencilikten çıkarıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince … tarihinde verilen iptal kararı üzerine davalı idare tarafından eğitimini emsallerinden bir yıl gecikmeli olarak tamamlattırılması ve 30/08/2015 tarihinde astsubay çavuşluğa naspedilmesi nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların tazmininin istenildiği, açıkça davacı tarafından nasıp tarihinin düzeltilmesine yönelik bir istemde bulunulmamış ise de, nasba bağlı parasal hak isteminin, nasıp düzeltme istemini de içerdiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim, idarenin mali sorumluluğuna ilişkin iptal davasında yerleşik içtihada aykırı karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesince 11/12/2018 tarihinde verilen 2015/17344 başvuru numaralı kararda; özetle, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin benzer uyuşmazlıklarda somut davadan daha önce verilen kararlarda, hukuka aykırı işlem nedeniyle meydana gelen geç atamalar sonucu açılan tazminat davalarının nasıp düzeltmeye ilişkin bulunmadığı ve yargı kararı ile hukuka aykırılığı saptanan bu işlemler nedeniyle uğranılan zararların iptal kararı ile işlemin tüm sonuçlarının ortadan kaldırılması bağlamında idarece hizmet kusuru esaslarına göre tazmini yönünde olduğu; somut olayda ise Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin idarenin hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanmış işlemi nedeniyle hizmet kusuru kapsamında mali sorumluluğunu tartışmayıp nasıp düzeltme açısından olayı ele almak suretiyle maddi zararın ödenmesinin kabulünün daha sonraki tarihlerde terfi gecikmeleri nedeniyle açılacak davaları engellemeyeceği şeklinde mevcut tazminat talebiyle ilgisi olmayan bir ihtimali kararına gerekçe olarak ele aldığı, maddi zararlar için idarenin mali sorumluluğuna yönelik herhangi bir açıklamada bulunmayarak adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; idarenin, hukuka aykırı işleminden kaynaklanan zararları ödemekle yükümlü olduğu kuralı doğrultusunda, davacının başvurusunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddine yönelik olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesince verilen kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
11/02/2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6771 sayılı T.C. Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa’ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendinde, askeri yargının kaldırıldığı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde gönderileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 203. maddesinde, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırıldığı, 36. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen geçici 45. maddesinde ise, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olan dosyaların Danıştaya, diğerlerinin Ankara İdare Mahkemelerine herhangi bir karara gerek kalmaksızın gönderileceği düzenlenmiştir.
Bu Anayasal ve yasal düzenlemelerle, askeri yargının kaldırılması ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olan dava dosyalarının Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine gönderilmesinin zorunlu olması karşısında, dava dosyalarının devrinden sonra, idari yargıya devredilmiş olan uyuşmazlıkların çözümünde, “usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi” gereğince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış olan davanın reddine ilişkin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kapatılması ve 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırılması nedeniyle dosyanın, yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca Danıştaya gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararlardan, yürürlükten kaldırılan 1602 sayılı Kanun’a göre karar düzeltme kanun yolu aşamasında olup, Danıştaya gönderilen dosyaların, “usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi” gereğince temyiz dosyası olarak kabul edilerek, 2577 sayılı Kanun’un temyiz yoluna ilişkin hükümlerine göre incelenmesi gerektiği düşüncesiyle karara katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir