Danıştay 10. Daire, Esas No: 2021/5662, Karar No: 2021/7033
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/5662 E. , 2021/7033 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/5662
Karar No : 2021/7033
TEMYİZ EDENLER (DAVALILAR): 1- … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ: Av. …
2- … Sulama Birliği
VEKİLİ: Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
10- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Taraflarca birbirlerinin temyiz dilekçelerine karşı savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz istemlerinin esasının incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:
Dava, davacıların maliki oldukları Diyarbakır ili, Eğil ilçesi, … köyü mevkiinde bulunan … parsel no’lu taşınmazın 4.847,67 m²’lik kısmının davalı idareler tarafından sulama amaçlı yaptırılan kanaldan taşan ve sızan sular nedeniyle 2014 yılından itibaren tarım yapılamayacak derecede zarara uğrayarak bataklık ve çoraklaşmaya maruz kaldığından bahisle oluştuğu öne sürülen zararlara karşılık; arazi bedeli için 116.900,00 TL, ekilemeyen alanda meydana gelen 2014 yılı ürün kaybı için 4.840,00 TL ve Eğil Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan delil tespiti davasında harcanan gider avansı ve harç miktarı için 500,00 TL olmak üzere (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik) toplam 122.240,00 TL’nin 03/11/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden;… İdare Mahkemesince, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvuruları üzerine, davalı idarelerin istinaf başvurularının reddi, davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, taraflarca Danıştay’a hitaben verilen dilekçeler ile …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanun’la idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun’un anılan Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı; aynı Kanun’un “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin anılan maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı Danıştay’da temyiz isteminde bulunulabileceği; “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde 6. fıkrada sözü edilen kararın Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmış olup; aynı Kanun’un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanun’da öngörülen parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, temyizen incelenerek bozulması istenilen Bölge İdare Mahkemesi kararının verildiği 2021 yılı için temyiz sınırı 192.000,00 TL olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, davacılar tarafından, toplamda 122.240,00 TL’lik tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, davaya konu edilen parasal miktarın, Bölge İdare Mahkemesi kararı tarihindeki güncel temyiz parasal sınırın altında kaldığı görüldüğünden, her ne kadar Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilmişse de … Bölge İdare Mahkemesince verilen karar kesin olup temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, tarafların TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE, Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek tarafların yanlış yönlendirilmesi nedeniyle temyiz aşamasında davacılar ve davalı … Sulama Birliği tarafından yatırılan … TL harçların anılan taraflara ayrı ayrı iadesine ve posta ücretinden artan kısımların istekleri hâlinde taraflara iadesine, 28/12/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir” kuralı yer almış, maddenin devamında, temyiz edilebilecek kararlar; açılan davanın konusu esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar” da verilen kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, davanın açıldığı 30/12/2014 tarihinde temyiz parasal sınırının 100.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2577 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinde, konusu belli bir para olan idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararlardan hangisinin, 2577 sayılı Kanun’un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; “verilen kararlara göre” değil, açılan davalardaki parasal miktara göre yapılacağı hükme bağlandığından, bu husustaki değerlendirmenin dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi uygulamanın, 2577 sayılı Kanun’da belirtilen parasal sınırlar yıl itibarıyla yeniden değerleme oranında arttırıldığından, davanın açılmasından sonraki yargılama sürecine göre kararın temyiz edilebilme durumunun değişmesi nedeniyle, kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklığın bulunmadığı sonucunu doğuracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların maliki oldukları Diyarbakır ili, Eğil ilçesi, … köyü mevkiinde bulunan …parsel no’lu taşınmazın 4.847,67 m²’lik kısmının davalı idareler tarafından sulama amaçlı yaptırılan kanaldan taşan ve sızan sular nedeniyle 2014 yılından itibaren tarım yapılamayacak derecede zarara uğrayarak, taşınmazda bataklık ve çoraklaşma meydana geldiğinden bahisle oluştuğu öne sürülen zararlara karşılık; arazi bedeli için 116.900,00 TL, ekilemeyen alanda meydana gelen 2014 yılı ürün kaybı için 4.840,00 TL ve … Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan delil tespiti davasında harcanan gider avansı ve harç miktarı için 500,00 TL olmak üzere (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik) toplam 122.240,00 TL zararın 03/11/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle 30/12/2014 tarihinde açıldığı, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvuruları üzerine davalı idarelerin istinaf başvurularının reddi, davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasının taraflarca istenildiği anlaşılmaktadır.
Davanın açıldığı 30/12/2014 tarihinde temyiz parasal sınırının 100.000,00 TL, davada istenilen tazminat miktarının 122.240,00 TL olduğu ve bu miktarın davanın açıldığı 2014 yılındaki temyiz parasal sınırının üzerinde olduğu görüldüğünden; bakılan dava 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan davalar arasında yer aldığından, temyizen incelenerek bozulması istenen Bölge İdare Mahkemesi kararına karşı temyiz yolunun açık olduğu sonucuna varılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenle, tarafların temyiz istemlerinin incelenmesi gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.