Danıştay 10. Daire, Esas No: 2021/4277, Karar No: 2021/4132
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/4277 E. , 2021/4132 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4277
Karar No : 2021/4132
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
(adına velayeten …, …)
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DAVANIN KONUSU : Davacılar tarafından, çocukları …’ın soğuk algınlığı şüphesi ile müracaat ettiği Tuzla Devlet Hastanesi ile Yakacık Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde gerçekleştirilen teşhis ve tedavilerdeki hizmet kusuru nedeniyle çocuğun %100 oranında özürlü kalmasına sebebiyet verildiğinden bahisle 1.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 151.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıların istinaf başvurularının maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden istinaf başvurularının kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, davacıların toplam 150.000,00 TL manevi tazminat talebinin 90.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, 60.000,00 TL’lik kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Bu kararın redde ilişkin kısmına karşı davacılar tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararıyla; uyuşmazlık miktarının temyize tabi uyuşmazlık miktarı sınırının altında kaldığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, davanın değerinin temyiz parasal sınırının üzerinde olduğu, bu nedenle temyiz yolunun açık olduğu, temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY_TETKİK_HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’ne gönderilmesine teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
‘un “Tek hakimle çözümlenecek davalar” başlıklı 7. maddesinde; “1. Uyuşmazlık miktarı yirmibeşbin Türk Lirasını aşmayan;
a) Konusu belli parayı içeren idarî işlemlere karşı açılan iptal davaları,
b) Tam yargı davaları,
İdare mahkemesi hâkimlerinden biri tarafından çözümlenir. … ” hükmü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 45. maddesinde de; ” … tek hâkimle verilen nihaî kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir. … ” hükmü yer almaktadır.
2576 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesinde ise, bu Kanunun tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin 7. maddesindeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı hükme bağlanmış olup, 2015 yılı itibariyle tek hakim tarafından çözümlenecek davalara ilişkin parasal üst sınır 30.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
2577 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; konusu belli bir parayı içeren; tam yargı davalarında verilen kararlardan hangilerinin temyizen inceleneceği hususunda; “davanın konusu ve “Kanun tarafından öngörülen miktarı aşma” ölçütlerinin getirildiği anlaşılmaktadır.
İdari eylemler nedeniyle açılan tam yargı davalarında verilen kararların, 2577 sayılı Kanun’un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; “verilen kararlar”ın tarihine göre değil, davanın konusu olan parasal miktara göre belirleneceği hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin, dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi yönde yapılacak uygulamanın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen parasal sınırların yıl itibariyle yeniden değerleme oranında arttırılması nedeniyle; bu tür davaların açıldığı yılda sonuçlanmaması halinde; kararın temyize tabi olup/olmama dolayısıyla davanın taraflarının bu kanun yolununu kullanıp kullanamama durumunun değişmesine neden olacağı ve bu durumun ise; kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklık bulunmaması sonucunu doğuracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın açıldığı 2015 yılındaki temyiz parasal sınırının üzerindeki bir miktara ilişkin olduğu; … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin esasa yönelik kararının 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan davalara ilişkin olması nedeniyle temyize tabi olduğu ve bu nedenle, anılan Dairenin “temyiz isteminin reddine” yönelik kararının bozulması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum