Danıştay 10. Daire, Esas No: 2021/2983, Karar No: 2021/3196
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/2983 E. , 2021/3196 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2983
Karar No : 2021/3196
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, T:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, satın aldığı … plakalı, … şasi numaralı aracına 31/03/2014 tarihinde araç teslim tesellüm ve yed-i emin tutanağıyla gümrük mevzuatına ve ithalat kurallarına aykırı ithal edildiğinden bahisle el konulması nedeniyle hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL maddi tazminatın araca el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının araç üzerindeki fiili kullanımının engellenmediği, davalı idare tarafından trafik sicilinde bulunan şerhin kaldırılması için bildirimde bulunulduğu, Türkiye Noterler Birliğince verilen cevapta da araç üzerindeki şerhlerin kaldırıldığının belirtildiği, davacının 5607 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesi ile getirilen düzenlemeden faydalanarak ilk iktisapta ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin %25’ine karşılık gelen tutarı ödediği, bu haliyle, tazminat davasının konusunun kalmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; İdare Mahkemesi kararının esasa ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu, davacı aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik kısmının hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmadığı ve dava açılmasına neden olunduğundan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Anılan kararın aleyhine olan kısmının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, T:… sayılı kararıyla; temyiz edilen kararının 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca kesin ve temyiz edilemeyecek nitelikte olduğu gerekçesiyle, davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece tesis edilen işlemin kusurlu olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hizmet kusurunun bulunmadığı belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, T:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 09/06/2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.