Danıştay 10. Daire, Esas No: 2021/1456, Karar No: 2022/2898

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/1456 E. , 2022/2898 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1456
Karar No : 2022/2898

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
…. Bölge Müdürlüğü

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onuncu Dairesince verilen 12/10/2020 tarih ve E:2015/3974, K:2020/3648 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı idare tarafından, davacının karar düzeltme isteminin hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçelerinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, kararın düzeltilmesi istemlerinin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin iadesine, 30/05/2022 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) – KARŞI OY :

Dava, davacı şirket tarafından, Balıkesir ili, Susurluk ilçesi, … köyünde yağmursuyu geliş yerinin değişimi için yapılan kazı sırasında yeraltı fiber optik haberleşme kablolarının koparıldığından bahisle oluştuğu ileri sürülen 48.684,54 TL zararın olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinde; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdarenin tazmin sorumluluğu için gerekli bir unsur olan hizmet kusuru; hizmetin geç işlemesi, kötü işlemesi veya hiç işlememesi şeklinde tezahür edebilir. Bu nedenlerle oluşacak somut, gerçek zararın idarece tazmin edilmesi gerekliliği ise idare hukukunun temel ilkelerindendir.
2577 sayılı Kanunun 20.maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliğinden yaparlar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesi ve her türlü bilgilerin verilmesini isteyebilirler. Bu husustaki kararların ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir” hükmü getirilmek suretiyle resen araştırma ilkesi kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre mahkeme davanın taraflarından ya da ilgili kuruluşlardan gerekli gördüğü bilgi ve belgeleri isteyebilir, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına da karar verebilir.
Dava dosyasının incelenmesinden; DSİ Genel Müdürlüğü XXV. Bölge Müdürlüğü 251. Şube Müdürlüğünce 01/01/2005-31/12/2005 tarihleri arasında makineli çalışmalarla ilgili program ve iş miktarlarının planlandığı, bu plana göre 3144 Sum.Drg. makinası ile 2005 yılı Ocak ayında Dereköy Ovası drenaj kanal açılmasının kararlaştırıldığı, bu kapsamda 28/01/2005 tarihinde yapılan kazı çalışmaları sırasında meydana gelen olay nedeniyle Susurluk Jandarma Karakol Komutanlığı ekibi, Türk Telekom personeli ve Derköy Köyü Muhtarınca müştereken tanzim edilen Olay Yeri Tespit Tutanağında, “…olay yerinin Dereköy Köyü yolu ile Maden Suyu Mevkiinin yol ayrımında olduğu, kazılan alanın yaklaşık 1,5 metre genişliğinde ve 100 metre uzunluğunda olduğu, DSİ’ne ait iş makinası ile yapılan kazı esnasında yanlışlıkla meydana geldiğinin köy muhtarının beyanından ve olay yerinin incelenmesinden tespit edildiği, Türk Telekom görevlilerince yapılan tespitte hasar gören kablonun Susurluk Telekom Santralinden 6782 metrede koparılmak suretiyle hasar gördüğü” hususlarının tespit edildiği; Türk Telekom personelince düzenlenen 23/03/2005 tarihli Hasar Keşif Tutarı Formunda ise, “… hasara uğrayan tesisin 48 FO-Y Botaş kablosu, işletme zararına esas olan devre veya kanal sayısının GSM:2760+TLF:35100+DATA:5370, hasar tarih ve saatinin 28/01/2005-14.30, kullanılan malzeme giderinin 1.597,31 TL, yapılan işçilik giderinin 1.475,18 TL, vasıta giderinin 15,36 TL, anılan miktarların KDV’li toplamının 3.643,66 TL, işletme zararının 45.040,88 TL ve toplam şirket zararının 48.684,54 TL olduğu” hususlarının tespit edildiği, söz konusu 48.684,54 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle Balıkesir Asliye Birinci Hukuk Mahkemesinin E:2005/362 sayılı dosyasında açılan davada 03/02/2006 tarih ve K:2006/13 sayılı karar ile davanın, idari yargı yerlerinin görevine girdiği ve adli yargının görevsiz olduğundan reddedildiği, anılan kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararı ile onanarak 22/05/2014 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine de aynı miktar tazminatın tazmini istemiyle 27/05/2014 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan dava tarihinden önce, dava konusu zarar miktarının tespiti amacıyla davacı tarafından açılan davada, Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/6 D.İş sayılı dosyasında 02/02/2005 tarihinde keşif icra edildiği, İdare Mahkemesince 24/12/2014 ve 27/04/2015 tarihinde yapılan ara kararlar ile 02/02/2005 tarihinde adli yargı yerince yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenmesi gereken bilirkişi raporunun gönderilmesi istenildiği, ara karara verilen cevabı yazıda; Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesince 2005/6 D.İş sayılı dosyada bilirkişi raporu bulunamadığından gönderilemediği bildirildiği, diğer taraftan davacı şirket personelince düzenlenen 23/03/2005 tarihli Hasar Keşif Tutarı Formunda yer alan zarar kalemlerinin miktar olarak gösterildiği, buna göre; kullanılan malzeme giderine karşılık 1.597,31 TL, yapılan işçilik giderine karşılık 1.475,18 TL, vasıta giderine karşılık 15,36 TL olmak üzere KDV dahil toplam 3.643,66 TL, işletme zararına karşılık da 45.040,88 TL tutarında oluşan maddi zararın tutanak altına alındığı görülmektedir.
Bu durumda, davacı şirkete ait fiber optik kablolara ilişkin güzergahın ve yapılacak altyapı kazı çalışmalarının belirli bir koordinasyon içerisinde yürütülmesinin ve Kuruluşun bilgisi dışında kazı yapılmasına izin verilmemesinin 07/01/2003 tarihli yazı ile dava konusu olay tarihinden önce davalı idareye bildirilmesine rağmen, 2005 yılı Ocak ayında Dereköy Ovası drenaj kanal açılması yolundaki çalışmadan davacı şirketin haberdar edilmeyerek ve bildirilen kablo hattı dikkate alınmayarak 28/01/2005 tarihinde meydana gelen olayda davacı şirketin zarara uğramasına sebebiyet verildiği, bu haliyle de, olayda davalı idarenin hizmetin görülmesi sırasında hizmet kusuru işlediği açık olup, zarar miktarının tespiti bakımından; “resen araştırma ilkesi” kapsamında İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken kesin ve gerçek zarar kalemlerinin somutlaştırılamaması nedeniyle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararı yerinde olmayıp, davacının karar düzeltme isteminin isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir