Danıştay 10. Daire, Esas No: 2020/6858, Karar No: 2021/648
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/6858 E. , 2021/648 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/6858
Karar No : 2021/648
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gümrük müşaviri olan davacının altı ay süreyle mesleki faaliyetten alıkoyma disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararlarının özetleri:
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacının görev icabı disiplin cezasına konu olan usûle aykırı işlemler hakkında bilgi sahibi olduğu; ancak gümrük idaresini bilgilendirmediği, dolayısıyla görevini tarafsızlık ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde yapmadığı sonucuna varıldığından, davacının (6) altı ay süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı kararı ile; temyizen incelenerek bozulması istenen Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı vekilinin çalışanı …’e 04/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından ise 19/12/2019 tarihinde Mahkemelerinin kayıtlarına alınan dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu, olayda, davacı vekili tarafından … adlı bir çalışanı olmadığından bahisle tebligatın usûlsüz olduğu ileri sürülmekte ise de; 4857 sayılı İş Kanunu’nda işçinin bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak tanımlandığı, İş Kanunu’nda işveren ile işçi arasında iş sözleşmesinin kurulması için sigorta yaptırılması yolunda bir ön koşula ver verilmediği, işveren ile ilgisi bulunmayan bir kişinin daimi işçi sıfatıyla bir belgeyi imzalayıp tebellüğ etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, işveren tarafından sigortasız işçi çalıştırılıyor olabileceği hususları da dikkate alındığında tebligat yapılan kişinin muhtasar beyannamelerde işçi olarak gösterilmemesinin veya SGK kayıtlarında işçi olarak görünmemesinin işverenin işçisi olmadığı yolundaki iddiayı ispata yeterli olmadığı, kaldı ki kararın verilmesinin üzerinden yaklaşık dört buçuk yıl geçtikten sonra davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu, dört buçuk yıl boyunca davacı vekilinin dosyayı takip etmeyerek davada karar verilip verilmediğini bilmemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, diğer taraftan tebliğ alındısının incelenmesinden de tebliğin diğer unsurlar yönünden usûlüne uygun olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, temyiz isteminin, kararın tebliğinden itibaren (30) gün içerisinde, en geç 06/07/2015 Pazartesi gününün sonuna kadar yapılması gerekirken 19/12/2019 Perşembe günü Mahkemelerinin kayıtlarına alınan dilekçeyle yapıldığı görüldüğünden, yapılan temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle Mahkemelerince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı karara yönelik temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, kararın çalışanı olmayan bir kişiye tebliğ edildiği, anılan kişinin aynı adreste bulunan şirketin çalışanı olduğu, İdare Mahkemesi kararının, temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.