Danıştay 10. Daire, Esas No: 2020/378, Karar No: 2021/1192
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/378 E. , 2021/1192 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/378
Karar No : 2021/1192
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tarım Hayvancılık Veterinerlik Hizmetleri
Tarımsal ve Hayvansal Ürünler İlaç ve Ekipmanlar
İç Tic. İnş. Taah. ve Tur. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : Taraflarca, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Yeniköy Mahallesi, … Mevkiinde bulunan … parsel sayılı (eski parsel …) taşınmazda davacı şirkete ait olan ekili zirai ürünlerin 29/11/2016 tarihinde meydana gelen yağış sonucunda oluşan taşkınlar sebebiyle maddi zarara uğranılması olayında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 313.120,00-TL zarar, 797,40-TL mahkeme tespit masrafı, 203,00-TL noter masrafı olmak üzere toplam 314.120,40-TL maddi tazminatın noter ihtarnamesinin davalı kuruma tebliğ tarihi olan 20/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyada bulunan bilgi ve belgelerle mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirkete ait olan ekili zirai ürünlerin 29/11/2016 tarihinde meydana gelen yağış sonucunda oluşan taşkınlara maruz kalarak zarar görmesinin, davacı şirkete ait fidanlığın sınırından geçen aynı zamanda komşu tarlaların da drenajını sağlayan hendeğin bağlı olduğu menfezin güney çıkışının tarla sahiplerince kapatılması sonrası tarlaların ve karayolunun su baskınına uğraması sonucu oluştuğu, söz konusu menfezin sürekli bir biçimde açık tutulmasının davalı idarenin asli sorumluluğunda bulunduğu, olayda davalı idarece söz konusu menfezin açık bir şekilde tutulmadığı, dolayısıyla davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ve bu kusur sonucu davacının maddi zarara uğradığının anlaşıldığı, davalı idarece, yolun karşısında bulunan parsel malikince menfezin çıkış kısmının toprak dökülerek kapatılması sonucu zarar oluştuğu ileri sürülmüş ise de; söz konusu bu durumun davalı idarenin asli sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, ileri sürülen bu hususun idare ile üçüncü şahıslar arasında hukuki bir mesele olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 314.120,40-TL maddi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI.: Davacı tarafından; temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının, nispi harcın kendilerine tamamlattırılmasına ilişkin kısmının düzeltilmesi gerektiği, davalı idare tarafından ise; menfez dışındaki su akış yollarının ıslah edilmesinin idarelerinin değil DSİ Genel Müdürlüğü ve İZSU’nun görevi olduğu, davacının başvurusu üzerine menfezin kontrolünün yapıldığı ve açık olduğunun görüldüğü, menfezin her saat kontrol altında tutulmasının ve üçüncü kişilerce kapatılan menfezin açık hale getirilmesinin idarelerinden beklenemeyeceği, dava konusu zararın oluşumunda menfezi kapatan üçüncü kişilerin ve memba ve mansap şartlarının oluşması ile su akış yollarının ıslahında görevli DSİ Genel Müdürlüğü ve İZSU’nun kusurunun bulunduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup; davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde yatıran tarafa iadesine, 17/03/2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.