Danıştay 10. Daire, Esas No: 2020/1511, Karar No: 2021/218
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/1511 E. , 2021/218 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1511
Karar No : 2021/218
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …’a velayeten babası …, annesi …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın zemin katında yer alan 18 bağımsız bölüm numaralı depolu dükkanın maliki olan davacı tarafından; taşınmazın, yakınında inşa edilen Reşadiye Köprülü Kavşağı nedeniyle değer kaybettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık (miktar artırımı yapılmış hâli ile) 35.352,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve keşif sırasında yapılan tespitler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya ait iş yeri manzarasının üst geçit tarafından kesilmiş olduğu, üst geçitten geçecek araçların gürültüsünün yolun 3,00 m yükselmesi nedeniyle artacağı, bu gürültü artışının iş yerine gelen müşterileri ve iş yeri sahiplerini rahatsız edeceği ve gürültü kirliliği meydana getireceği, iş yerinin önünün tek şeritli yol hâline geldiği ve önünün kapanması neticesinde müşterilerinde bir miktar azalma olabileceği, buna bağlı olarak da işyeri değerinin %15 oranında azalacağı, bu durumda, iş yeri değer azalış bedelinin 35.352,88 TL olacağı, bu kapsamda, kusursuz sorumluluğa ilişkin fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davacının taşınmazında meydana gelen değer kaybının davalı idarece telafi edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu isteminin kabulü ile 35.352,00 TL’nin davalı idareye başvuruda bulunulan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süre yönünden reddi gerektiği, projenin 04/04/2012 tarihinde onaylandığı, davacının onay tarihini bilmediği kabul edilse bile 02/11/2012 tarihinde kavşak yapımına başlandığı ve bu tarihten itibaren haberdar olduklarının kabul edilmesi gerektiği, bu durumda da bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu ve davanın süresinde olmadığı, davacının kavşak yapımından haberdar olduğu açık olduğundan zararın 04/04/2012 tarihinde öğrenildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacıya ait taşınmazının önünün kapandığından bahsedilmesinin mümkün olmadığı, varsayımlara göre karar verildiği, taşınmazın yola cephesinin kaybolmadığı, artan araç yoğunluğu nedeniyle yapılan kavşağın kamunun yararına olduğu, bölgenin iklim koşulları nedeniyle kavşağın üst geçitli diamond kavşak tipinde olmasının zorunlu olduğu, kavşak ile birlikte aksine taşınmazın değerinin artacağı, kavşağın tüm gerekli yasal sorumluluklar yerine getirilerek inşa edildiği, taşınmazda değer kaybı olsa bile kavşağın sağlamış olduğu yüksek fayda karşısında herhangi bir tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, ticari kaygı güdülmediği, tek amacın trafik güvenliğini sağlamak olduğu, emsal alınan taşınmazın neye göre belirlendiğinin anlaşılmadığı, bedel tespitinde davacının taşınmazının emlak vergi değerinin esas alınması gerektiği, ihtimale dayalı hesaplama ile maddi tazminata hükmedilemeyeceği, 6001 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince kurumlarının harçtan muaf olduğu bu nedenle aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.