Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/4618, Karar No: 2021/304

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/4618 E. , 2021/304 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2016/4618
    Karar No : 2021/304

    DAVACILAR : 1- …
    2- …
    3- …
    4- …
    5- …
    6- …
    7- …
    VEKİLİ : Av. …
    DAVALILAR : 1- … Bakanlığı / …
    (Mülga …)

    2- … Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. …

    DAVANIN KONUSU :
    … Vakfının galleye müstahak evlatları olan davacılar tarafından, vakfın 2012 ve 2013 yıllarına ait galle fazlasının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin,
    Bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen, 27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin 55. maddesinin,
    iptali istenilmektedir.

    DAVACILARIN İDDİALARI : İdare tarafından 2014 ve 2015 yıllarına yönelik galle fazlasının ödendiği; ancak 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ödeme yapılmadığı, vakıf mallarından nasıl yararlanılacağının vakfiye ile belirlendiği, vakfiye gereğince de galle fazlası alma haklarının olduğu, önceden galleye müstahak vakıf evladı olduğu mahkeme kararı ile tespit edilen kişinin bir altsoyunun da mahkeme kararına gerek olmaksızın galle fazlası almaya hak kazanabildiği; ancak buna ilişkin Yönetmelik’teki 53. maddenin 2. fıkrasının kaldırıldığı, bu nedenle dava açmak zorunda kalındığı, vakfiyeden kaynaklı hakkın ilgili Yönetmelik maddesi ile sınırlandırılmasının hukuka aykırı olduğu, kazanılmış hakların korunması gerektiği, ödeme yapılması için ilk derece mahkemesi kararının kesinleşmesi şartının aranmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlemin ve Yönetmelik hükmünün iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davalı mülga Başbakanlık ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ayrı olarak verilen savunma dilekçelerinde, davanın süresinde açılmadığı, adli yargıda görülmesi gerektiği, dava konusu işlemin Yönetmelik’in 55. maddesi, 1. fıkrasına ilişkin olduğu, davacıların ise tüm maddenin iptalini istediği, önceki mevzuatta, vakfiyeye göre gelir fazlasının nasıl ödeneceğinin, Vakıflarda İntifa Haklarının Ne Suretle Tespit ve İta Edileceği Hakkında 23/12/1937 tarihli Vakıflar Nizamnamesi ve Vakıflar Nizamnamesi’ne ek Nizamname’nin 6. ve 7. maddelerinde düzenlendiği, anılan Nizamname ve ilgili mevzuat uyarınca Vakıflar Yönetmeliği’nde önceki dönemde galle fazlasının mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibarıyla ödendiği, mevcut düzenleme sayesinde mahkeme kararının verildiği tarih itibarıyla ödeme yapıldığı, davacıların iddialarının aksine bu durumun vakıf evlatlarının yararına olduğu, Yargıtay kararlarının da kendilerini destekler nitelikte bulunduğu, öte yandan, vakıf evladı olmanın, her zaman galle fazlası bakımından hak sahibi olunacağı anlamına gelmediği, davacılara mevzuat gereği 2014 ve 2015 yıllarında ödeme yapıldığı, mevzuatın tüm vakıf evlatlarına bu şekilde uygulandığı, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 7. maddesinde sonradan yapılan değişikliklere karşı açılan davanın Anayasa Mahkemesince reddedildiği, davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmelik hükmünün hukuka uygun olduğu, söz konusu hüküm gereğince tesis edilen işlemin de hukuka ve mevzuata uygun olduğu dikkate alındığında davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : …

    DÜŞÜNCESİ : Dava; 26/Rebiulahır/1047 tarihli … Vakfının 2012 ve 2013 yıllarına ait galle fazlasının davacılara ödenmesi istemiyle 11.5.2016 tarihinde yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünün … gün ve … sayılı işlemi ile bu işleme dayanak alınan Vakıflar Yönetmeliğinin 55’inci maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
    Davacılar tarafından verilen dava dilekçesinde Vakıflar Yönetmeliğinin 55’inci maddesinin tümünün iptalinin istenildiği belirtilmiş olmakla birlikte; dilekçenin içeriğinden hukuka aykırılık iddialarının, anılan maddenin 1’inci fıkrasına yönelik olduğu ve dava konusu edilen 55’inci madde ile davacı arasında oluşan menfaat ilgisi göz önüne alınarak, bu aşamada uyuşmazlık 1’inci fıkraya hasren incelenmiştir.
    4721 sayılı Medeni Kanunun 101’inci maddesinde “Vakıf”; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları olarak tanımlanmıştır.
    5737 sayılı Vakıflar Kanununun 3’üncü maddesinde, “Mazbut vakıf”; Bu kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar, “Mülhak vakıf” ise mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıflar şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin f bendinde, “galle fazlası”nın, mazbut ve mülhak vakıflarda, hayrat ve akarlarının onarımından ve vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı, ifade ettiği belirtilmiştir.
    Aynı Kanunun “Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar” başlıklı 7’nci maddesinde, “On yıl süreyle yönetici atanamayan veya yönetim organı oluşturulamayan mülhak vakıflar, mahkeme kararıyla Genel Müdürlükçe yönetilir ve temsil edilir.
    Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamaz.
    İlgililerin vakfiye şartlarına göre intifa hakları saklıdır.
    İntifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer.
    Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirlenir.” kuralı yer almıştır.
    Vakıflar Yönetmeliğinin dava konusu edilen “Galle fazlasının ödenmesi” başlıklı 55’inci maddesinde de,
    “(1) Vakıf evladı veya ilgililerinin galle fazlasını almaya hak kazandıkları tarih ilk derece mahkemesi karar tarihi olup, galle fazlasına ilişkin ödeme mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılır.
    (2) Galle fazlası, mazbut vakıflarda Genel Müdürlük onayından, mülhak vakıflarda ise kesin hesabın tasdikinden sonra 15 gün içerisinde yıllık olarak ödenir.
    (3) İntifa hakkı ödemeleri yapıldıktan sonra ilk defa başvuranlara o yıl ödeme yapılmaz. Ancak hak kazandığı yılın veya yılların evlat hissesi, mahkeme kararının kesinleşmesini müteakip ödeneceği, esası getirilmiştir.
    Yönetmelik maddesinde, bu haliyle dayanağı Yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
    Öte yandan, 2012 ve 2013 yıllarına ait galle fazlasının davacılara ödenmesi istemiyle 11.5.2016 tarihinde yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemine gelince;
    Dosyanın incelenmesinden; Vakıflar Umum Müdürlüğü İdare Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla mazbut vakıflar arasına alınan Diyarbakır’da kurulu 26/Rebiulahır/1047 tarihli … Vakfının gallesine müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine ilişkin …Asliye Hukuk Mahkemesinin … gün … sayılı kararının kesinleşmesinden sonra, yasada öngörülen düzenlemeye uygun olarak 13.1.2014 tarihinden itibaren davacılara galle fazlası ödeme yapıldığı anlaşılmakla; 2012 ve 2013 yıllarına ait galle fazlasının davacılara ödenmesi istemiyle 11.5.2016 tarihinde yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince; 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin “Vakıflar Genel Müdürlüğü” başlıklı 692. maddesinin 1. fıkrasındaki; “Bu Bölümde kendisine verilen görevleri yerine getirmek üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı ve özel bütçeli Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur.” hükmü ve 27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin “Yürütme” başlıklı 185. maddesindeki; “(1) Bu Yönetmelik hükümlerini Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakan yürütür.” düzenlemesi gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünün yanında mülga Başbakanlık yerine Kültür ve Turizm Bakanlığı davalı konumuna alınarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
    … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacıların, … Vakfının gallesine müstahak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiştir. (dava tarihi: 06/03/2013)
    Bu karar … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararı ile onanmıştır. Karar düzeltme isteminin reddi üzerine de yerel mahkemenin kararı 23/02/2016 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davacılar tarafından 2012 ve 2013 yıllarına ait galle fazlalarının ödenmesi istemiyle 11/05/2016 tarihinde bölge müdürlüğüne başvurulmuş, bu başvuru Vakıflar Yönetmeliği’nin 55. maddesinin 1. fıkrası uyarınca dava konusu Vakıflar Genel Müdürlüğü Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmiştir.
    Bunun üzerine, anılan işlemin ve dayanağı olduğu belirtilen, 27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin 55. maddesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    USÛL YÖNÜNDEN:
    Davalı idarelerce, galle alacağı ve yönetmelik iptaline ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince birlikte açılmasının mümkün olmadığı, galle alacağına ilişkin davanın adli yargıda açılması gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunulması üzerine, bu itiraz, Dairemizin 06/02/2017 tarih ve E:2016/4618 sayılı kararı ile reddedilmiş, bu karar üzerine uyuşmazlık çıkarılması için herhangi bir başvuruda bulunulmamıştır.
    Davalı idarelerin usûle yönelik diğer itirazları da yerinde görülmemiştir.
    ESAS YÖNÜNDEN:
    İlgili Mevzuat:
    27/02/2008 tarih ve 26800 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde; “… Galle fazlası: Mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı, İntifa hakkı: Mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfiyelerindeki şartlara göre ilgililere bırakılmış galle fazlaları ve hakları, ifade eder.”, “Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar” başlıklı 7. maddesinde; “On yıl süreyle yönetici atanamayan veya yönetim organı oluşturulamayan mülhak vakıflar, mahkeme kararıyla Genel Müdürlükçe yönetilir ve temsil edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamaz. İlgililerin vakfiye şartlarına göre intifa hakları saklıdır. (Ek fıkra:13/2/2011-6111/208 md.) İntifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer. (Ek fıkra:13/2/2011-6111/208 md.) Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirlenir.” ve “İntifa hakkı” başlıklı 75. maddesinde; “Mazbut ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin hakları saklıdır. Bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükümlerine yer verilmiştir.
    Kanun’un 7. maddesine eklenen ve yukarıda alıntısı yapılan 4. ve 5. fıkraların iptalinin de istenildiği başvuru üzerine Anayasa Mahkemesince verilen 09/05/2013 tarih ve E:2011/42, K:2013/60 sayılı kararın 4. fıkraya ilişkin kısmında; “… Dava konusu kuralla, hakkın kullanılması için hak düşürücü süre öngörülmüş olup, kişilerin, vakıf evladı veya ilgilisi olduğuna ve galle fazlası almak için vakfiyede belirtilen nitelikleri haiz vakıf evladı arasında bulunduğuna ilişkin dava açmalarını ve mahkeme kararlarının uygulanmasını engellenmediği gibi kuralın, süresinde başvuruda bulunan vakıf evladının intifa haklarını almalarını engelleyen bir yönü de bulunmamaktadır…”, 5. fıkraya ilişkin kısmında ise “… intifa hakkını, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlayan dava konusu kuralın, bireysel yarar ile kamu yararı arasında açık ve hakkaniyete aykırı bir dengesizlik oluşturmadığı gibi mülkiyet hakkının özünü zedeleyen bir yönü de bulunmamaktadır…” gerekçelerine yer verilerek anılan fıkraların Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmedilmiştir.
    5737 sayılı Vakıflar Kanunu’na dayanılarak hazırlanan ve 27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin “Başvuru şekli” başlıklı 53. maddesinde; “(1) Vakıf evlatları veya ilgilileri dilekçe ile vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galle fazlası almaya hak kazandığını gösteren mahkeme kararıyla; a) Vakıf evladı veya ilgilisi olduğu mülhak vakıf yöneticisine, b) (Değişik:RG-14/8/2010-27672) Vakfiyesinde galle fazlası ödenmesine ilişkin şart bulunan mazbut vakıflarda, ilgili bölge müdürlüğüne veya Genel Müdürlüğün internet sitesindeki online başvurular kısmında yer alan galle fazlası talep formunun doldurulması şekli ile; Genel Müdürlükçe temsilen yönetilen mülhak vakıflarda ise ilgili bölge müdürlüğüne, başvuru yaparlar. (2) (Mülga:RG-19/1/2013-28533) (3) Vakfiyede batın tertibi veya bunun gibi herhangi bir şart mevcut ise, bu şartın mahkeme kararı ile ispatı gerekir. (4) (Ek:RG-28/2/2018-30346) Vakıf yöneticisi; galleye müstahak vakıf evladında meydana gelen değişiklikleri Ek-25’teki formu doldurarak ilgili bölge müdürlüğüne vermek zorundadırlar.”, “Galle fazlasının hesabı” başlıklı 54. maddesinde; “(1) Mahkeme kararı ile galle fazlası almaya hak kazanan vakıf evladı veya ilgilisi bulunan vakıflarda; % 15 ihtiyat akçesi, hayır şartı giderleri, yönetim ve temsil payı, tevliyet ücreti ile vakıf için yapılan diğer giderler, vakfın gerçekleşen gayri safi gelirinden düşüldükten sonra vakıf evlatlarına veya ilgililerine ödenecek galle fazlasının miktarı belirlenir. (2) Galle fazlasının hesaplanmasında o yıla ait gelirin tamamı dikkate alınır. (3) Vakfın onarıma ihtiyacı olan taşınmazı varsa, o yıl için gerçekleşen gayri safi gelirinden yönetim ve temsil payı veya tevliyet ücreti ile kanuni giderler ayrıldıktan sonra kalan miktar onarıma ayrılır. (4) (Ek:RG-19/1/2013-28533) Temsilen yönetilen mülhak vakıflarda ayrıca tevliyet ücreti kesilmez.”, “Galle fazlasının ödenmesi” başlıklı dava konusu 55. maddesinde; “(1) Vakıf evladı veya ilgililerinin galle fazlasını almaya hak kazandıkları tarih ilk derece mahkemesi karar tarihi olup, galle fazlasına ilişkin ödeme mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılır. (2) Galle fazlası, mazbut vakıflarda Genel Müdürlük onayından, mülhak vakıflarda ise kesin hesabın tasdikinden sonra 15 gün içerisinde yıllık olarak ödenir. (3) İntifa hakkı ödemeleri yapıldıktan sonra ilk defa başvuranlara o yıl ödeme yapılmaz. Ancak hak kazandığı yılın veya yılların evlat hissesi, mahkeme kararının kesinleşmesini müteakip ödenir.”, “Galle fazlasının izleneceği hesaplar” başlıklı 56. maddesinde; “(1) Galle fazlasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının ilgili bölge müdürlüğüne ya da mülhak vakıf yöneticiliğine tebliğ edilmesi halinde, galle fazlası karar tarihinden itibaren ilgililerine ödeninceye kadar emanet hesaplarda izlenir. (2) Vakfın; yıllık gayri safi gelirinden kesilen ihtiyat akçesi, vakfa ait ayrı bir hesapta izlenir. (3) İhtiyat akçesi oranı Meclis kararıyla değiştirilebilir. (4) (Ek:RG-30/11/2011-28128) İhtiyat akçesi hesabında biriken ve kullanılmayan paralar ile vakfı adına yeni gayrimenkul satın alınabilir.”, “Galle fazlasının talep edilmemesi” 57. maddesinde; “(1) Emanet hesabına alınan galle fazlaları, alacağın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içerisinde talep edilmemesi halinde vakfının hesabına gelir kaydedilir.” ve “Yürütme” başlıklı 185. maddesinde; “(1) Bu Yönetmelik hükümlerini Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakan yürütür.” düzenlemeleri yer almaktadır.

    Dava Konusu Yönetmelik Hükmünün İncelenmesi;
    5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nda, intifa hakkı; mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfiyelerindeki şartlara göre ilgililere bırakılmış galle fazlaları ve haklar olarak ifade edilmiş, galle fazlası ise mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktar olarak tanımlanmıştır. Kanun’da, ilgililerin vakfiye şartlarına göre intifa haklarının saklı olduğu, intifa haklarına ilişkin taleplerin galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşeceği, mazbut vakıflarda intifa haklarının, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünce belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, mazbut ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin haklarının saklı olduğu, bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esasların yönetmelikle düzenleneceği kural altına alınmıştır.
    5737 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin 53 ila 57. maddelerinde galle fazlasına yönelik düzenlemelere yer verilmiş, galle fazlasının ödenmesi hususu ise Yönetmelik’in dava konusu edilen 55. maddesinde yer almıştır.
    Dava konusu uygulama işleminin dayanağı olan Yönetmelik’in 55. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, vakıf evladı veya ilgililerinin galle fazlasını almaya hak kazandıkları tarihin, ilk derece mahkemesi karar tarihi olduğu, galle fazlasına ilişkin ödemenin mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılacağı kurala bağlanmıştır.
    Bakılan uyuşmazlık da bu kuraldan kaynaklanmaktadır. Davacılar tarafından, vakıf evladı olarak galle fazlası almaya hak kazanılan tarihin ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih değil dava açıldığı tarih olması gerektiği, Kanun’da olmayan bir sınırlamanın getirildiği, bu nedenle de dava açılan tarih ile ilk derece mahkemesi karar tarihi arasında kalan sürede hak kazanılan galle fazlasından mahrum kalındığı ileri sürülmektedir.
    Kanun koyucu, galle fazlası ve intifa haklarına yönelik hakların vakfiyedeki şartlar doğrultusunda saklı olduğunu belirterek, bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esasların yönetmelik ile düzenlenmesi yönünde irade ortaya koymuştur. Buna dayanılarak da galle fazlasının hangi tarihten itibaren uygulanacağına yönelik olarak güncel mevzuatta, önceki dönemdeki uygulamalar da dikkate alınarak yukarıda belirtilen şekilde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda, Yönetmelik’in dava konusu edilen 55. maddesinin 1. fıkrası ile galle fazlası almaya müstahak tüm vakıf evlatlarına yönelik getirilen genel düzenlemede ve galle fazlasının ödenmesine yönelik devam eden diğer fıkralarda hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
    Diğer yandan, davalı idareler tarafından, uygulama işleminin dayanağının Yönetmelik’in 55. maddesi, 1. fıkrası olduğu; ancak davacılar tarafından tüm maddenin iptali istenildiğinden diğer fıkralar bakımından davacıların menfaat ihlalinin bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, anılan maddenin hukuksal bütünlüğü gözetilerek tamamının incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.

    Dava Konusu Bölge Müdürlüğü İşleminin İncelenmesi
    Yukarıda açıklamalar dikkate alındığında, Vakıflar Yönetmeliği’nin hukuka uygun olduğu kanaatine varılan 55. maddesi, 1. fıkrası uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde de hukuka ve mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Vakıflar Yönetmeliği’nin 55. maddesinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
    2. Vakıflar Genel Müdürlüğü Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
    3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
    4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
    6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 08/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir