Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/3635, Karar No: 2021/1202

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/3635 E. , 2021/1202 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2016/3635
    Karar No : 2021/1202

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLLERİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
    VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

    İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Irak uyruklu olan davacı tarafından, Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından, babası olan Irak vatandaşı … ile Bakanlar Kurulu’nun 25/02/1974 tarih ve 7909 sayılı kararı ile Türk vatandaşlığını kaybeden …’nın aynı kişi olduğu ileri sürülmüş ise de, Irak resmi makamlarından alınan belgeler ile Türkiye’de kayıtlı …’nın nüfus kayıtlarının birbirini tutmadığı, Türkiye’de kayıtlı …’nın Türk vatandaşlığından çıktığı ana kadar çok uyruklu olduğuna ilşkin bir açıklama bulunmadığı dikkate alındığında; babasının Türk vatandaşı olduğu iddiasını adli yargıda yaptırılmış bir tespite dayalı olarak ispat edemeyen davacının başvurusunun mevcut kayıtlara dayanılarak, bilgilerin birbirini tutmadığı gerekçesiyle reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin 01/01/1971 doğumlu olduğu, babası …’nın ise 25/02/1974 tarihinde Türk vatandaşlığından çıkarıldığı, bu sebeple doğum yoluyla Türk vatandaşlığını kazandığı, Irak devletindeki kayıtların da bu hususu doğruladığı, Irak resmi makamlarının kayıtlarına itibar edilmemesinin hukuki dayanağının bulunmadığı, öte yandan İdare Mahkemesince, konunun ayrıca adli mahkemelerde ele alınmasını öngörmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir