Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/15694, Karar No: 2021/3681

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/15694 E. , 2021/3681 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15694
Karar No : 2021/3681

DAVACI : … Barosu Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

DAVALI : … Başkanlığı / …
(Mülga …)
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, 08/12/2014 tarih ve 29199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) eki Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinin 45’inci sınıfında yer verilen “hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil” ifadesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 55. maddesi uyarınca avukatların iş elde etmek amacıyla reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmasının yasak olduğu, anılan madde uyarınca çıkarılan TBB Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 6. maddesinde avukatlık hizmetinin hiçbir unvan altında marka tesciline konu olamayacağının ve bu yolda başvuru yapılamayacağının düzenlendiği, avukatlık hizmetinin kamu hizmeti olduğu, avukatlık hizmetinin hukuki hizmetlerini de kapsadığı, dolayısıyla avukatlık hizmetinin markaya konu olamayacağı, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından başvuruya verilen olumsuz cevap üzerine her iki işleme birlikte dava açıldığı, davanın süresinde olduğu, dava konusu tebliğ 2016/2 sayılı tebliğ ile yürürlükten kaldırılmış ise de yeni tebliğde aynı düzenlemenin yer aldığı, TPE tarafından marka tescilleri yapılarak uygulama işlemleri tesis edildiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ_SAVUNMASI : Usul yönünden, 2014 yılında yayınlanan tebliğe karşı uygulama işlemi olmaksızın 2016 yılında açılan davanın süresinde olmadığı; esas yönünden, marka tesciline ilişkin başvuruların ülkemizin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere, 556 sayılı KHK ve anılan KHKnın uygulama yönetmeliğine göre yapıldığı, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliğinin avukatları kapsadığı, yönetmeliğe aykırı davranan avukatların disiplin sorumluluğunun doğacağı, TPE açısından bağlayıcılığı olmadığı, 1995 yılında yürürlüğe giren ve aynı yıl ülkemizin de imzaladığı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşmasının (TRIPS) 15/4 maddesinde; uygulanacak mal veya hizmetlerin niteliğinin markanın tesciline hiçbir şekilde engel olmayacağının belirtildiği, 1883 yılında imzalanıp son şeklini 1979 yılında alan ve ülkemizin 1925 yılında taraf olduğu Sınai Mülkiyetin Korunmasına ilişkin Paris Sözleşmesinin 7. maddesinde; bir ticaret markasını kullanacak malların mahiyetinin markanın tesciline hiçbir şekilde engel teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, markaların tescili amacıyla malların ve hizmetlerin uluslar arası sınıflandırmasının (Nis Sınıflandırmasının) 1957 yılında imzalanan ve ülkemizin 1995 yılında taraf olduğu Nis anlaşması ile oluşturulduğu, 556 sayılı KHK nın 24. maddesinde sınıflandırmanın uluslar arası esaslara göre yapılacağının belirtildiği, KHK nın uygulama yönetmeliğinin dayanakları arasında TRIPS, Paris Sözleşmesi ve Nice Anlaşmasına da yer verildiği, yönetmelikte tescile konu mal ve hizmetlerin Nis Anlaşmasına göre sınıf numaralarının başvuru dilekçesinde yer alması gereken bilgilerden sayıldığı, Nis Sınıflandırmasında 45. Sınıfın sınıf başlığının “Legal Servises” “hukuk hizmetleri” olarak yer aldığı, 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 11/3 maddesinde mal ve hizmetlerin uluslar arası sınıflandırılmasına ilişkin Nis Anlaşmasına göre sınıflandırılacağının belirtildiği, dava konusu tebliğ 2016/2 sayılı tebliğ ile yürürlükten kaldırıldığından davanın konusuz kaldığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava, 8.12.2014 gün ve 29199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) eki Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinin 45’inci sınıfında yer verilen “hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil” ifadesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 4’üncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine, ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hükme bağlanmış; aynı Yasanın 10’uncu maddesinde de, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu edilen Tebliğ; 12/7/1995 tarihli ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile taraf olunan Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırmasına İlişkin Nis Anlaşması hükümlerine göre düzenlenen Nis Sınıflandırmasına uygun olarak, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı (Enstitü)’na yapılan marka tescil başvurularında esas alınacak Mal ve Hizmet Sınıflandırma Listesini oluşturmak ve bu listeye ilişkin esasları düzenlemek amacıyla yürürlüğe konulmuş olup; buna göre, ilan tarihinden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmesi, ilgililer hakkında uygulama işlemi yapılmış olmasına bağlıdır.
Olayda, davacı Baro Başkanlığı tarafından Avukatlık büro isimlerinin marka tesciline konu edilmesine ilişkin işlemler ilgi tutularak, 8.12.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin eki 45’inci sıranın iptali istemiyle dava açılmış ise de; düzenlemenin hukuki dayanağının belirtilmesi amacıyla yapılan başvuru uygulama işlemi niteliği taşımadığı gibi dava konusu da yapılmadığından, 3.11.2016 tarihinde kayda giren dilekçeyle açılan davanın süre aşımı sebebiyle esasının incelenmesi olanaklı değildir.
Açıklanan nedenle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:

Dava; 08/12/2014 tarih ve 29199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) eki Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinin 45’inci sınıfında yer verilen “hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil” ifadesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Sürelerle İlgili Genel Esaslar” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında, sürelerin tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, 2. fıkrasında sürenin son gününün tatile rastlaması halinde sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, aynı Yasanın “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 4. fıkrasında da, ilânı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilân tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri; “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında; ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, 2. fıkrasında; altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, 3. fıkrasında isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı kurala bağlanmıştır.
Buna göre, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi tesis edilmiş olması, bu işlemin ise dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) 08/12/2014 gün ve 29199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girdiği, davacı baro tarafından, 24/04/2016 tarihli dilekçe ile barolarına bağlı avukatların tabela isimlerinin Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından markalaştırıldığının anlaşıldığı, bu uygulamanın 1136 sayılı Avukatlık Kanununa ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğine aykırı olduğu belirtilerek uygulamanın sonlandırılması ve dayanağının bildirilmesi istemiyle başvuru yapıldığı, TPE tarafından, 18/05/2016 tarihli işlem ile başvurunun reddedildiği ve ret işleminin davacıya 25/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı baro tarafından, başvurunun reddi üzerine ret işlemi ilgi tutularak tekrar 12/08/2016 tarihli dilekçe ile uygulamanın mevzuata aykırı olduğu belirtilerek uygulamanın sonlandırılması istemiyle başvuru yapıldığı, TPE tarafından, 24/08/2016 tarihli işlem ile önceki başvuru ve ret işlemi ilgi tutularak uygulamanın mevzuata uygun olduğu belirtilerek başvurunun reddedildiği, ret işleminin 02/09/2016 tarihinde davacıya tebliği üzerine 08/12/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış olan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) eki Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinin 45’inci sınıfında yer verilen “hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil” ifadesinin iptali istemiyle 01/11/2016 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde sözü edilen “uygulama işlemi” kavramı, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında değişiklik yaratan bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir.
Somut olayda 24/04/2016 ve 12/08/2016 tarihlerinde yapılan başvurular ile davacı tarafından barolarına bağlı avukatların tabela isimlerinin Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından markalaştırıldığının anlaşıldığı, bu uygulamanın 1136 sayılı Avukatlık Kanununa ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğine aykırı olduğu belirtilerek uygulamanın sonlandırılması ve dayanağının bildirilmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine tesis edilen işlemlerin davacı yönünden bir uygulama işlemi kabul edilmesine olanak bulunmadığı gibi anılan ret işlemleri işbu davada dava konusu edilmemiştir.
Dolayısıyla davacının, 24/04/2016 ve 12/08/2016 tarihlerinde yaptığı başvurular üzerine tesis edilen işlemlerin bir uygulama işlemi niteliği taşımadığı, anılan başvuruların reddi sonrasında düzenleyici işlemlerin iptal davasına konu edebileceğinin kabulünün kamu düzeninden sayılan dava açma süresinin gözardı edilmesi sonucunu doğuracağı açıktır.
Uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirildiğinde, 08/12/2014 tarih ve 29199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) eki Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinin 45’inci sınıfında yer verilen “hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil” ifadesine karşı 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen süre içinde dava açmayan davacının 24/04/2016 ve 12/08/2016 tarihli başvuruları dava açma süresini yeniden başlatmayacağından, bu başvuruların reddi üzerine 01/11/2016 tarihinde açılan davanın, süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Kanun’un 15/1-b maddesi uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kararın tebliğini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden; Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) 08/12/2014 gün ve 29199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girdiği, davacı baro tarafından, 24/04/2016 tarihli dilekçe ile barolarına bağlı avukatların tabela isimlerinin Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından markalaştırıldığının anlaşıldığı, bu uygulamanın 1136 sayılı Avukatlık Kanununa ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğine aykırı olduğu belirtilerek uygulamanın sonlandırılması ve dayanağının bildirilmesi istemiyle başvuru yapıldığı, TPE tarafından, 18/05/2016 tarihli işlem ile başvurunun reddedildiği ve ret işleminin davacıya 25/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı baro tarafından, başvurunun reddi üzerine ret işlemi ilgi tutularak tekrar 12/08/2016 tarihli dilekçe ile uygulamanın mevzuata aykırı olduğu belirtilerek uygulamanın sonlandırılması istemiyle başvuru yapıldığı, TPE tarafından, 24/08/2016 tarihli işlem ile önceki başvuru ve ret işlemi ilgi tutularak uygulamanın mevzuata uygun olduğu belirtilerek başvurunun reddedildiği, ret işleminin 02/09/2016 tarihinde davacıya tebliği üzerine 08/12/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış olan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin (TPE: 2014/2) eki Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinin 45’inci sınıfında yer verilen “hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil)” ibaresinin iptali istemiyle 01/11/2016 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konu edilen tebliğin uygulama işlemleri barolar adına değil avukatlar adına tesis edilmektedir. Yayınlandığı tarihten itibaren ve sürekli olarak uygulanmakta olan tebliğin, avukatlık mesleğinin hak ve menfaatlerini korumakla görevli ve yetkili barolar tarafından uygulanmasının sonlandırılmasının, uygulama devam ettiği müddetçe istenilmesi mümkün olup; davacının, 24/04/2016 ve 12/08/2016 tarihlerinde yaptığı başvurular sonucunda tesis edilen işlemlerin tebliği üzerine açılan işbu davanın süresinde olduğu oyuyla davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin Daire kararına katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir