Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/15123, Karar No: 2021/67

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/15123 E. , 2021/67 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2016/15123
    Karar No : 2021/67

    KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı / …
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Belediye Başkanlığı / …
    VEKİLİ : Av. …
    3- … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    4- … Sulama Birliği
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayıl kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 06/05/2016 tarih ve E:2013/3671, K:2016/2546 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacıların çocuğu …’ın 24/05/2011 tarihinde sulama kanalına düşmek suretiyle boğularak ölmesi olayında davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, her bir davacı için ayrı ayrı 25.000,00 TL maddi (destekten yoksun kalma), 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin … tarih ve … sayılı kararı ve eki belgeler birlikte değerlendirilerek, davacıların çocuklarıyla birlikte tarlaya çalışmaya gittikleri, bu esnada çocukları olan …’ın kendilerinden uzaklaştığı ve ardından YS1 ana sulama kanalına düşerek vefat ettiği, kullanım amacı karşısında teknik olarak tel çit veya benzer bir şekilde kapatılmasının mümkün olmadığı anlaşılan sulama kanalında gerçekleşen olayda, olay mahallinin tarlaların bulunduğu bölgede olması ve yerleşim yerine mesafesi de göz önünde bulundurulduğunda, yaşı gereği ailesinin denetim ve gözetimi altında bulunması gereken çocuğun hayatını kaybetmesinde davalı idarelere yüklenebilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 06/05/2016 tarih ve E:2013/3671, K:2016/2546 sayılı kararıyla, davacıların temyiz başvurusu üzerine hukuk ve usule uygun bulunan Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

    KARAR DÜZELTME TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, Savcılık dosyasında belirtildiği üzere olayın meydana geldiği yerin 1,5 metre yükseklikte olmadığı, kanaletin bazı kısımlarının yola sıfır, bazı bölgelerde ise yolun alt seviyesinde olduğu, dolayısıyla gerekli tedbirler alınmayarak kanaletin tehlikeye açık bırakıldığı, İdare Mahkemesince olay yerinde keşif yapılması gerektiği ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idarelerden … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, davacıların karar düzeltme istemlerinin reddi gerektiği savunulmakta olup, diğer davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Davacıların karar düzeltme istemlerinin vekalet ücreti yönünden kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Davacıların Esasa İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
    Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir.
    Kararın düzeltilmesi dilekçesinde maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
    Bu nedenle, davacıların, Danıştay Onuncu Dairesinin 06/05/2016 tarih ve E:2013/3671, K:2016/2546 sayılı kararının davanın esasına ilişkin kısmının düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Mahkeme Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Talebi Nedeniyle Davalı İdareler Lehine Nispi Vekalet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

    Davacıların karar düzeltme istemi, Mahkeme kararının maddi tazminatın tümünün reddi nedeniyle davalı idareler lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden yerinde görüldüğünden, Danıştay Onuncu Dairesinin 06/05/2016 tarih ve E:2013/3671, K:2016/2546 sayılı kararı vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, davacıların maddi tazminatın reddi nedeniyle aleyhlerine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz istemi yeniden incelendi;

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Dava, davacıların çocuğu …’ın 24/05/2011 tarihinde sulama kanalına düşmek suretiyle boğularak ölmesi olayında davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, her bir davacı için ayrı ayrı 25.000,00 TL maddi (destekten yoksun kalma), 25.000,00 TL manevi olmak üzere 100.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, olayda davalı idarelere atfedilebilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek, reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden nispi olarak hesaplanan 5.750,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine hükmedilmiştir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
    29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 12. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Tarifenin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde ise “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava, toplam 100.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 5.750,00 TL vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idarelere ödenmesine karar verilmiştir.
    Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
    Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, tamamı reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davalı idareler lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
    Bu durumda maddi tazminat yönünden; davalı idareler lehine, Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı işler için belirlenen 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “maddi tazminat talebi için reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi 5.750,00 TL” ve ” toplam 7.070,00 TL” ibarelerinin sırasıyla “maddi tazminat talebi yönünden duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.320,00 TL” ve “toplam 2.640,00 TL” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların davanın esasına yönelik karar düzeltme isteminin reddine,
    2. Davacıların vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne,
    3. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan “maddi tazminat talebi için reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi 5.750,00 TL” ve ” toplam 7.070,00 TL” ibarelerinin sırasıyla “maddi tazminat talebi yönünden duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.320,00 TL” ve “toplam 2.640,00 TL” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 18/01/2021 tarihinde esas yönünden oy birliği, vekalet ücreti yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

    (X)-KARŞI OY :

    Davacıların maddi tazminat taleplerinin reddi nedeniyle davalı idareler lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, “yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık” kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil ettiğinden, bu yönden davacıların karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir