Büro Memur-Sen, KİK kararlarının takipçisi oldu
Büro Memur-Sen, Adalet Bakanlığı’ndaki SMS gelirlerinin personele ödenmesi, zabıt katiplerine asli işlerinin yaptırılması ve Ceza İnfaz Kurumu İş Yurtları’ndaki çay ücret artışının düşürülmesi için bakanlığa resmi yazı gönderdi.
Büro Memur-Sen, Adalet Bakanlığı çalışanlarının uğradığı haksızlıkları sona erdirmek için bakanlıkta yapılan KİK kararlarının takipçisi olmaya devam ediyor. Büro Memur-Sen, Adalet Bakanlığı’na 3 ayrı resmi yazı göndererek personelin uğradığı haksızlıkların giderilmesini istedi.
Büro Memur-Sen, birinci yazısı SMS gelirlerinin personele dağıtılmasıyla ilgili oldu. 30 Ekim 2014 tarihinde yapılan KİK toplantısında SMS gelirlerinin personele dağıtılmasının gündeme getirildiğini hatırlatan Büro Memur-Sen, kurum yöneticileri tarafından hesapta durduğu ifade edilen SMS gelirlerinin personele dağıtılması için gerekli çalışmaların biran önce yapılmasını istedi.
Büro Memur-Sen ikinci yazısında da zabıt katiplerinin, emanet memuru, bilgi işlem memuru, sekreter santral memuru, veznedar hizmetli, şoför gibi çalıştırıldığını belirterek bu durumun profesyonelleşmeye ve liyakat gerekliliklerine zarar verdiğine dikkat çekti. Büro Memur-Sen, zabıt katiplerinin kendi asli görevlerinde çalıştırılması ve diğer görevler için ise kadro açılması gerektiğini vurguladı.
Büro Memur-Sen’in üçüncü yazısı ise Ceza İnfaz Kurumu İş Yurtları’ndaki çay ücretlerine yapılan ücret artışıyla ilgili oldu. Geçtiğimiz yıl 0.30 lira olan çayın bu yıl 0.50 liraya çıkarılmasını yüksek bulan Büro Memur-Sen, ücret artışının yeniden gözden geçirilerek çay fiyatlarının düşürülmesi gerektiğini savundu.
Büro Memur sen heyeti ile bütün sendika ailesine öncelikle saygı ve sevgilerimi sunarım. Ben de bir memur sen li olarak yapılan çalımalardan ve hak arama yolundaki çabalardan dolaşı teşekkür ederim. Malumunuz son dönemlerde elde edildiği belirtilen kazanımlar bizim (sendikamız dışındaki insiyatif) dışımızdaki nedenlerden yavan kalmış ve sözde sonuç aldığımız konular memurlar arasında tam bir takdirle karşılanmamış ve özellikle son bir kaç ayda sendikadan kopuşlar hızlanmıştır. Bir adalet çalışanı olarak aldığım duyumlar rapik sendikanın makası çok daraltığı ve birkaç bin kişiye kadar farkın düştüğüdür. KİK toplantılarının takipçisi olmak konusunda herkezin bütün çabalarını sarf ettiği aşikardır, ancak alınan sonuçlar yeterli değildir. Temennim bundan sonrası için daha pozitif sonuçların alınarak tabanda beklenen *Bu işi Memur sen (Büro memur sen) çözer* anlayışının zarar görmemesidir. Son mesai açıklamaları da tabanda büyük hayal kırıklığı yaratmış, başarı şeklinde yapılan açıklamalar tabanda karşılık bulmamıştır. Mücadelenin zor, yolun uzun ve imkanların sınırlı olduğu bellidir, ancak tüm kesimlerin (iktidar, sendika ve diğer kesimler) şunun farkında olduğuna eminim. Bir ülkede adalet güçlü ve adil olmadan düzen sağlanamaz. Adaletin gücü sadece bilgisayar sayısı ya da bina ile değil bunun haricinde en önemli unsur olan ve olmazsa olmaz insan farktörüdür. İnsana yönelik hem maddi hem de manevi çalışmaların artılıması gerekmektedi. Pekçok adalet çalışanı hakkı olanı istemekte ve ayın 19’undan borçları dağıttıktan sonra harçlık bile kalmadığından ay başına kadar ne yapacağını düşünmek istememektedir. Memurlar için öncelik sonuç almak olduğundan ister rakip sendikalar olsun, ister yetkili sendika olsun sonuca kim giderse desteği de o alacak, başarı da onun olacatır. Sap döner keser döner gün gelir hesap döner. Bilginize. Yorumuma son verirken gerek yetkili sendika, gerek se diğer sedikalara çabalarından dolayı teşekkür ederim. Hepimiz aynı gemideyiz ve bu işin sağı, solu, milliyetcisi, osu, busu, şusu yok. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için varız. İnşallah bir gün bütün sendikalar birleşir ve tek bir ses olarak karşımızda dağ gibi duran duvarları titretir ve hakkımız olanı alırız. Tüm sendikalılara ve emeği geçen herkese saygılar, selamlar.