Büro Memur-Sen, Genel Müdür Ürgüp’ü ziyaret etti
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Muharrem Ürgüp ile yaptığı görüşmede, “Verildiği söylenilen ancak sadece kağıt üzerinde olan fazla mesai ücretleriyle ilgili düzenleme yeniden ele alınmalıdır” dedi.
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Mengütaycı, Ankara 6 Nolu Şube Başkanı İsmet Duran ve Ankara 12 Nolu Şube Başkanı Ayhan Kılıç ile birlikte Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Muharrem Ürgüp ile görüştü.
Genel Başkan Yusuf Yazgan, görüşmede fazla mesai ücretleriyle ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen resmi yazıyı eleştirdi. Resmi yazıya göre fazla mesai ücretinden hiçbir adliye personelinin fazla mesai ücretinden yararlanamayacağını ileri süren Genel Başkan Yazgan, “Ülke genelindeki tüm adliyelerde, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu ve diğer birimlerde görevli personel fazla mesai yapmaktadır. Büro Memur-Sen olarak kimseden haksız bir ücret istemiyoruz, biz adalet çalışanlarının haklarının, alın terinin karşılığını istiyoruz. Verildiği söylenilen bu mesaiden Türkiye genelinde yararlanabilecek personel yoktur. Tamamen kağıt üzerinde ve kamuoyunu kandırmaya yöneliktir. Örneğin İstanbul’da bir Ağır Ceza Mahkemesi duruşmasına sabah girip gece çıkan bir katip ve mübaşir, sürekli otopsi ve görevlere giden şoför, ışıkların sönmediği her an teyakkuzda bulunan teknik personel, 7/24 görev yapan infaz çalışanları ve gece yarılarına kadar nöbet tutan adli personel mesai yaptıkları halde bu düzenlemeden yararlanamayacaklardır. Bu düzenlemenin en kısa sürede yeniden düzenlemesini istiyoruz” dedi.
Bunun üzerine adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Ürgüp, düzenlemenin tekrar ele alınabileceğini söyledi. Personelin hak ettiği ücreti almaları için gerekenin yapılacağını belirten Ürgüp, yeniden hazırlanacak bir düzenlemede genel yetkili sendika Büro Memur-Sen’in görüşleri alacaklarını açıkladı.
Sayın sendika temsilcilerine ve emeği geçen herkeze buruk da olsa teşekkürlerimi sunarım. Aklıma takılan ve kamuoyu ile de paylaşmak istediğim sorularım var. Birincisi mevcut mesai uygulamasının bu şekilde çıkacağında sendika temsilcilerinin haberi var mıdır. Yok ise neye göre yetkililerle görüşme yapılmış ve neyin vaadi alınmıştır. Sendika temsilcileri kendileri ile görüşmelerde bulunurken Adalet Bakanlığı yetkilileri tam olarak ne istenildiğini anlamamış mıdır, yoksa talepleri istediği gibi anlamış ve yorumlamış mıdır. Yoksa karşılıklı bir danışıklı dövüş olup orta oyunu şeklinde geçen bu durumdan personelin gözü de boyanarak nemalanmak mı istenmiştir. Veyahut da mesai ücretinin verilmesini akla ziyan şartlara bağlayan yetkililer neyi amaçlamıştır. Sorular uzayıp gidiyor, cevabı verecekler de bellidir. Ancak görünen ve ben de dahil adalet çalışanlarının çoğunda oluşan intiba ortada bir hesap ve niyet hatasının olduğudur. Umarız bu hataya sebebiyet veren taraflar en kısa sürede bu hatalarından döner, akla, vicdana, iyi niyete dayalı gerçekci bir karar verir. Sendika faaliyetlerinin “Dostlar alışverişte görsün” şeklinde değil de “Sonuç alıcı” şekilde olması herkezin faydasına olacaktır. Emeği geçen herkeze teşekkür eder, sehven de olsa yapılan bu hatadan dönülmesini temenni ederim. Cefakar, özverili, herşeyin en iyisini hak eden adliye çalışanlarına (Yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşiri, şoförü, odacısı ve alt kadroda olan diğer personeli) selam olsun. Saygılar.